En büyük sorunun ivme eksikliği olduğuna dikkat çeken Madsen, "Bunu aşmanın en gerçekçi yolu, en azından bir başlığı müzakerelere açmak." dedi. Büyükelçi, AB Komisyonu'nun tıkanıklığı aşmak ve diyaloğu artırmak için ortaya attığı "pozitif
gündem"
teklifinin de müzakerelere alternatif olmadığını bildirdi. Ancak vize, göç, enerji ve
terörle mücadele konularında
işbirliğinin yer aldığı gündeme
Ankara'nın
destek vermesini istedi. AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle'nin teklif ettiği 'pozitif gündem' başlıklar müzakereye açılmasa bile "
Türkiye'deki siyasi reformlara destek, Türkiye hukukunun AB ile uyumlaştırılmasının devamı, önemli ticaret konularının ele alınması, vize ve göç konularında daha yakın işbirliği, dış
politika, enerji ve
terörle mücadele konularında daha yakın diyaloğu" içeriyor. Madsen Ankara'dan pozitif gündeme destek vermesini talep etti.
Fransa ve
Kıbrıs Rum Kesimi'nden kaynaklanan siyasi engeller sebebiyle son üç dönemdir müzakere başlığı açılmayan bir zaman diliminde dönem başkanlığını üstlenen Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Madsen, önümüzdeki günler için hedeflerini de anlattı. Ankara "Başlıkların açılması önemli değil; reformları sürdürüyoruz." dese de
AB sürecinde büyük bir durgunluk yaşanıyor. Bu meseleye dikkat çeken Büyükelçi Madsen, "En büyük sıkıntı, ivme (canlılık)eksikliği." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin AB üyeliğine ülkesinin desteğini tekrarlayan Büyükelçi, "Diğerleri gibi biz de müzakerelerde işlemez bir hal olduğunun farkındayız." yorumu yaptı. Madsen, en azından bir başlığın açılmasının Türkiye'nin AB sürecine canlılık getireceğini vurguladı. Bloke edilmeyen ve müzakerelere açılabilecek üç başlık bulunuyor ama taraflar bu konuda çok hevesli görünmüyor.
Ruben Madsen, başlık açılamaması durumunda pozitif gündeme ağırlık verilmesini de önerdi. Büyükelçi bunun müzakere sürecine alternatif değil, aksine tamamlayıcı bir adım olduğunu savundu.
Terör örgütü PKK'nın yayın organı Roj TV'nin yayınları geçtiğimiz ay
Kopenhag Mahkemesi tarafından durdurulmuştu. Soruşturmanın geç açılması ve yargılamanın uzun sürmesi hakkında Danimarkalı Sefir ilginç bir benzetmede bulundu. Madsen, Roj TV'nin durumunu ABD'deki ünlü
mafya lideri Al
Capone'un durumuna benzetti: "Zaman aldı, çünkü iddiaları ispatlamak zorundasınız. Adalet bazen
sabır gerektirir. Al Capone'un bir gangster olduğunu herkes biliyordu ama bunun ispatını
kanun içinde yapmalısınız." Polisin yıllarca takip ettiği Al Capone, mafya üyeliğinden değil,
vergi kaçakçılığından hapse atılabilmişti. Madsen, Fransa'daki inkâr yasası için ise hiçbir eleştiride bulunmayarak sessiz kalmayı
tercih etti.
Aşırı özgüven iyi değil
Bazı kesimlerdeki "Süper Türkiye, sefil AB" düşüncesine Büyükelçi Madsen oldukça temkinli yaklaştığını vurguladı. "Elbette Türkiye AB'siz yaşayabilir" diyen Danimarkalı Sefir, AB'nin küresel
açılım için Ankara'ya ihtiyacı olduğunu söyledi. Ancak Madsen aşırı özgüven uyarısında bulundu: "Türkiye'nin kendine güvenmesi her zaman iyidir. Ama bu aşırı özgüven 'Türkiye'nin AB'ye ihtiyacı yok' noktasına varmamalı."
Türkiye trafiğini seviyorum
Türkiye'deki görevine 5 ay önce başlayan Madsen Ankara'da olmaktan çok mutlu olduğunu söyledi. Kanoya düşkün Madsen fırsat buldukça Mogan Gölü'nde
kano yapıyor. Türkiye'de en sevdiği şey ise
trafik! Eşi bundan nefret etse de "Türkiye'de
araç kullanmak tam bana göre, çok zevkli diyor." Büyükelçi. Araçların birbirinin önüne geçmeye çalışırken didişmesinden keyif alıyor.
zaman