Vatandaşlık hakları olmayan, çocuklarını okula gönderemeyen, kamuda görev alamayan
Müslüman azınlıkların köyleri
Budistler tarafından ateşe veriliyor. Yıllarca askeri diktatörlükle yönetilen
Myanmar, en büyük
demokrasi savunucusu Suu Kyi'yi de yıllarca hapiste tuttuktan sonra geçtiğimiz aylarda serbest bırakan bir
ülke...
Askeri rejim halen ülkedeki tek
egemen güç, egemen din de Budizm. Bu ülkenin topraklarına ait olmadıkları iddiasıyla Müslüman azınlığın temel hakları yok.
Siyasi parti,
dernek kurmaları,
devlet memuru olmaları
yasak. Yaşadıkları Rahingya bölgesinden başka yere
seyahat edebilmeleri için Budist yönetimin onayı gerekli. Baskı o kadar yoğun ki, Müslüman azınlığın satın alabileceği ürünler bile sınırlı. Buna cep telefonu kontörü de dahil.
Olayların fitilini ateşleyen ise, daha sonradan yalanlanan
tecavüz iddiasının ardından Budist çetelerin bir otobüsü ateşe vererek 10 Müslüman'ı öldürmesi oldu. Ardından onlarca Müslüman köyü ateşe verildi. 1000'den fazla Müslüman ölürken, 90 bin kişi de evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Türkler'e kanlı karşılama
Olaylar BM'nin bölgeye gönderdiği gözlemci
Tomas Ojea Quintana'nın 3 günlük temasları sırasında hükümetin de çabalarıyla engellense de, Ojea'nın BM'ye dönüşünün ardından yeniden alevlendi. 8 kentte
olağanüstü hal ilan edildi ve Myanmar askerleri bölgede devriye gezmeye başladı. İki gün önce
Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve
Başbakan Erdoğan'ın eşi ve kızının bölgeyi ziyaret edeceği haberi Müslüman gruplar arasında sevinç oluşturdu.
Ancak bu haberi kutlamak için sokaklara çıkan Müslümanlar yeni bir katliamın hedefi oldu. Amerikan Salem-News gazetesinde Myanmarlı
aktivistler yayınladıkları mektupta, ‘Türk delegasyonunun buraya geleceğini duyan Rakhinalılar (Budistler); Kyawk Taw, Mraybun, Punna, Kytune, Palawa, Aen, Pauk Taw, Maunk U, Minpya, Ramoray ve Maung Bawe'de Müslümanlar'a ait evleri yakıp yıktılar onlarca kişiyi öldürdüler. Sanki Türkler'i Müslümanlar'ın kanıyla karşılamak ister gibiydiler. Hayatımızda böyle korku filmi görmedik. En yetenekli yönetmenlerin bile böylesini çekebileceğine inanmıyoruz' diye yazdılar.
Nehri geçen de kurtulamıyor
Myanmar hükümeti açıkça dile getirmese de ülkedeki nüfusun yüzde 1'ini oluşturan Müslümanlar'ın komşu
Bangladeş'e gitmelerini istiyor. Olayların ardından iki ülke arasındaki nehri aşıp Bangladeş'e sığınanları ise Bangladeş yönetimi besleyemeyecekleri gerekçesiyle ülkeye almayıp kamplarda tutuyor.