İsrail'in
Suriye için 4 farklı
senaryo üzerinde durduğu belirtilen çalışmada, Beşşar Esed rejiminin düşmesinin, İsrail'in güvenliği açısından olumsuz yansımaları olacağı ifade ediliyor.
Suriye'de
yönetim karşıtı eylemler 10'uncu ayını geride bırakırken ülkedeki gelişmeler hiç şüphesiz İsrail tarafından yakından takip ediliyor. İsrail için Suriye'de yönetimin değişip değişmemesi, değişmesi durumunda ise gelecek yönetimin İsrail'e yönelik ortaya koyacağı tavır büyük önem taşıyor.
Arap Siyasi
Araştırmalar Merkezi'nin açıkladığı "Suriye'deki olaylara ilişkin İsrail'in pozisyonu" konulu çalışmasında önemli tespitler yapılıyor. Raporda, çalışmada bulunan herkesin, İsrail'in Suriye'de Esed rejimini düşmesin kaygı duyduğu konusunda hemfikir olduğu vurgulanıyor.
El Cezire televizyonunda yayınlanan çalışmada, Suriye'de meydana gelen olaylarla ilgili, İsrail çıkarlarını ilgilendiren noktaların bulunduğu konusunda genel bir şüphenin olduğu belirtiliyor. Bunların en önemlisi olarak da işgal altındaki
Golan Tepeleri ile ilgili Esed yönetiminin İsrail'in rahatı için çok önemli olduğu vurgulanıyor. Esed yönetiminin düşmesiyle birlikte Golan konusundaki sakin cephenin de düşeceğine dikkat çekiliyor.
Araştırmada Esed'den sonra hangi yönetim gelirse gelsin İsrail'e karşı düşmanca pozisyon alacağı kaydedilerek, "Çünkü gelecek yönetim içerde bir meşruiyet kazanması gerekir. Bunun için İsrail'e karşı düşmanca bir pozisyon alacak. Ancak eğer mevcut Esed yönetimi devam ederse dışarıda meşruiyetini kazanması gerekecek. Bunun için de İsrail ile ilgili yumuşak bir tutum sergilemek durumunda kalacak." deniliyor.
İsrail'in endişeleri ile ilgili olarak da ülkede bir kargaşanın oluşması durumunda, olası biyolojik silahların, karadan karaya füzelerin, uçaksavarların Filistinli gruplar ve
Hizbullah gibi örgütlerin eline geçmesinin ise İsrail için bir felaket oluşturacağı kaydediliyor.
Çalışmada ayrıca, Esed yönetiminin düşmesinin de aynı zamanda İsrail için de stratejik bir barış anlamı taşıdığına dikkat çekiliyor. Zira bu olayların Suriye'yi
İran ve Hizbullah birlikteliğinden ayıracak bir fırsat sunacağının altı çiziliyor.
Yapılan araştırma çalışmasında İsrail'in endişeleri ile ilgili olarak İsrail Başbakanı Benyamin Netenyahu'nun, "İsrail gelişmelerden endişeli, Suriye'nin İsrail sınırında sükunetin sürmesini istiyor." sözlerinin bunu açıkça ortaya koyduğu anlatılıyor.
"SURİYE'NİN GELECEĞİ İLE İLGİLİ 4 FARKLI SENARYO"
Arap Siyasi
Araştırmalar Merkezi, İsrailli analistlerin Suriye için 4 farklı senaryo üzerinde durduklarını aktarıyor. İsrailli analistlerin, farklı senaryolarda İsrail'in güvenliğine yönelik olası yansımalarını değerlendirdiklerine dikkat çekilerek, İsrail Milli
Güvenlik Araştırma Enstitüsü eski Başkanı General Giora Eiland'ın Suriye için ortaya koyduğu olası 4 farklı senaryoları şu şekilde sıralıyor:
Birinci Senaryo: "Suriye'de mevcut Esed yönetimi yıllarca iş başında kalacak." Bu senaryo ile ilgili değerlendirmede bulunan General Giora Eiland, bunun İsrail'in çok arzu ettiği bir senaryo olduğunu söylüyor. Gerekçe olarak da mevcut yönetimin ve yönelimlerinin çok iyi şekilde bilinmesini gösteriyor. Bununla birlikte Esed'in var olma mücadelesi vereceği için içerdeki düzenle meşgul olacağı, dışarıda da uluslararası meşruiyetini güçlendirmeye çalışacağı anlatılıyor.
İkinci Senaryo: "Suriye'de Esed yönetimi düşecek, ülkede bir karışıklığa sürüklenecek. Uzun süre iç çekişmeler ve istikrarsızlık hüküm sürecek." Bu senaryoda İran'ın kargaşayı bir fırsat bilerek,
Irak- Suriye sınırında ve Suriye içinde yapacağı eylemlerden endişe ediliyor.
Üçüncü Senaryo: "Esed yönetimi düşecek, yerine radikal
Sünni bir yönetim gelecek." Bu senaryo İsrail için en kötü senaryo olarak tanımlanıyor. "Böyle bir yönetimin gerginliği tırmandırarak Golan'ı almak için İsrail ile karşı karşıya gelebilir. Ya da
sınır ötesi askeri faaliyetlere girebilir. Bu durum İsrail'i genel anlamda karşı koyma durumuyla karşı karşıya bırakabilir." deniliyor.
Dördüncü Senaryo: "İsrail'in hayal ettiği senaryo." Suriye'nin reformcu bir yönetime kavuşması, bu yönetimin yüzü Batı'ya yönelmiş, İsrail'in gözüyle İran ile Suriye'nin ittifakına bir
darbe indirecek. Bu aynı zamanda Hizbullah için de bir darbe olacak. Ancak bu yönetimin İsrail ile barışa hazırlıklı olduğu anlamına da gelmediğine dikkat çekiliyor.