Çin medyasında yer alan haberlerde,
Tibet'in Çin topraklarına ait olduğun hatırlatılırken,
İngiltere'nin Çin'in hassasiyetlerini görmezden gelerek Dalai
Lama ile görüşmesinin Çin'in birlik ve bütünlüğüne inanan Çin halkını derinden yaraladığı bildirildi.
Çin
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hong Lei'nin açıklamalarına yer verilen haberde, Çin'in hassasiyetlerini hiçe sayan İngiltere yönetiminin bu tutumunu "
Bağımsız Tibet" zorlamasına verilmiş yanlış bir sinyal olduğu belirtildi. Hong Lei,
ülke yetkililerinin Dalai Lama ile görüşmesini ve "Bağımsız Tibet" zorlaması ile Çin'in içişlerine karışılmasını hiçbir şekilde kabul etmediklerini dile getirdi. İki devlet arasındaki mevcut ilişkilerin devam edebilmesi için İngiltere'nin "Tibet'in bağımsızlığı" yanlısı güçlere
destek vermeye son vermesi gerektiği vurgulandı.
Tibet'in ruhani lideri Dalai Lama 1959'da başarısızlığa uğrayan Çin yönetimi karşıtı bir
isyan girişiminin ardından anavatanını terk etmek zorunda kalmıştı. Dalay şu anda Hindistan'da yaşıyor ve dünyayı dolaşarak Tibetlilerin hakları için destek toplamaya çalışıyor.
Çin, farklı ülkelerin liderlerinin Dalai Lama ile görüşmelerine büyük tepki gösterirken, gerçekleştirilen görüşmelerin kendi iç işlerine yapılmış bir müdahale olarak değerlendiriyor.
Öte yandan, Dalai Lama, Londra'daki St.Paul Katedralinde düzenlenen törenle "Templeton" ödülüne layık görüldü. Din ve mezhep ayrımı yapmadan 1972 yılından itibaren dağıtılan Templeton ödülleri, bu yıl ruhani katkılarından dolayı Dalai Lama'ya verildi.
Çin geçtiğimiz günlerde de
Japonya'nın Dünya Uygur Kongresi'ne ev sahipliği yapmasına büyük tepki göstermişti. Japonya'nın
Rabia Kader'in ülkeye girişine izin vermesi kızan
Pekin yönetimi, Japonya'dan Çin'in hassasiyetini göz önünde bulundurarak somut önlemler alması talep edilmişti. Dünya Uygur Kongresi'nin
terör örgütleriyle sıkı temasta bulunduğunu ve "Çin karşıtı bölücü bir örgüt" olduğu vurgulanmıştı.
(CİHAN)