67 yıllık
örgüt bugüne kadar 36 kez yapılan devlet başkanları zirvesinde Filistin'den Irak'a, Lübnan'dan Sudan'a hemen hiçbir konuda ortak bir tavır sergileyemedi. Arap devrimleri ile birlikte örgüt tarihinde belki ilk kez,
Libya konusunda önemli bir karara
imza atarak,
Kaddafi'nin gitmesini istedi. NATO öncülüğündeki operasyonlara zemin hazırladı. Benzer bir politikanın Libya devrik lideri
Muammer Kaddafi gibi özellikle
Körfez ülkeleri tarafından sevilmeyen Esed için de izleneceği tahmin ediliyordu. Beklenen oldu ve Suudi
Arabistan-
Katar ikilisinin öncülüğündeki örgüt geçtiğimiz yıl sonunda Esed'li
Suriye'nin üyeliğini dondurdu, uluslararası müdahalenin yolunu açmaya çalıştı. Ancak
Rusya ve Çin'in sert muhalefetiyle karşılaştı.
Bugün
Bağdat'ta başlayacak zirveye Suriye konusunun damga vurması bekleniyor. Olağanüstü güvenlik önemleri altında yapılacak zirve, Arapların bundan sonraki süreçte izleyeceği stratejinin ipuçlarını verecek. Daha önceki zirvelerde olduğu gibi kendi aralarında yine bölünerek herhangi bir karar alamamaları durumunda örgüt eski etkisiz kimliğine bürünmüş olacak. Ancak Esed'i izlediği
terör politikasından vazgeçirmeleri ya da devrilmesi konusunda
ittifak etmeleri durumunda ise bölgenin belki de en etkin kurumu haline dönüşecek.
Dönem başkanlığının Irak'a geçmesi belki en fazla Suriye lideri Beşşar Esed'i mutlu etti. En azından Katar Başbakanı Şeyh Hamad bin Casim el-Tani gibi dünyanın dört bir yanını dolaşarak gitmesini isteyecek bir dönem başkanı olmayacak karşısında. Örgütün daha önce Şam'a karşı aldığı kararlarda çekimser kalan Irak'ın, bu politikasını devam ettirmesi şüphesiz en çok Bağdat'a zarar verecek. Irak'ın İran'ın yörüngesinde olduğu yönündeki iddiaları çürütebilmek için Bağdat'ın bu fırsatı çok iyi değerlendirmesi bekleniyor. Her ne kadar zirve öncesi
Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el Arabi, Esed için çekilme çağrısında bulunmayacaklarını açıklasa da, en az 15 üye ülke Esed'in gitmesi gerektiğini düşünüyor. Dolayısıyla Arap Birliği'nde Suriye konusunda ortak bir karar çıkmasa da örgütü fiilî olarak ikiye bölen
Suudi Arabistan'ın lideri olduğu Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) bundan sonraki süreçte de Batı dünyası ile ortak hareket etmesi kuvvetle muhtemel. Ancak Esed'in gitmesini isteyenlerin hâlâ çözüm bulamadıkları büyük bir soru önlerinde duruyor: Esed'siz Suriye Kaddafi sonrası Libya gibi mi olacak?
ZAMAN