İsviçre'nin
Davos kasabasında devam eden Dünya
Ekonomik Forumu yıllık toplantısının ''
Küresel Ekonomiye Bakış'' oturumunda krizi ensesinde hissetmeyen tek konuşmacı olarak öne çıkan
Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan, moderatör Martin Wolf'un da dikkatini çekti.
Financal Times'ın baş
ekonomik yorumcusu Wolf, Babacan'a söz verirken ''Burada imtiyazlı konumda tek sizsiniz, bize
ders verin'' dedi.
Oturumdaki diğer konuşmacılardan
İngiltere Maliye Bakanı George Osborne,
Avro Bölgesi'nin dışında olmakla övünürken dünyada en yüksek
bütçe açığının kendilerinde olduğunu
itiraf etti.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagardere, espirili bir dille Davos'ta krizle mücadele için IMF'ye para toplayacağını söylerken
Dünya Bankası Başkanı
Robert Zoellick ve
Hong Kong Özel Yönetimi Başkanı Donald Tsang, Babacan'ın açıklamalarına
destek verdi.
Başbakan Yardımcısı Babacan, oturumdaki konuşmasında Avro Bölgesi'ni krizi doğru yönetememekle eleştirdi.
Babacan, ''Yunanistan'ın iflası mutlaka engellenmelidir.
İflas iflastır, bunun düzenlisi düzensizi, geçicisi kalıcısı, gönüllüsü gönülsüzü olmaz. Avro Bölgesi
dayanışma gösterip hiçbir üyesinin iflasına izin vermeyeceğini taahhüt etmelidir. Bunu Yunanistan'da reformlar izlemelidir. Ama iflas kapısı bir kere açılırsa ardından herkes gider. Herkes bunun bedelini öder'' dedi.
Küresel ekonomik krizden çıkışta anahtar kelimenin ''güven'' olduğunu vurgulayan Babacan, ''Mali sistemin temeli güvendir.
Güven yoksa tüketiciler neden harcasın? Şirketler neden yatırım yapsın? Bankalar neden
kredi versin? Bunlar olmayınca ekonomi nasıl büyüsün, istihdam yaratılsın?'' diye sordu.
Krizden kamu harcamalarını artırarak çıkma girişimleri gündeme geldiğinde bunun işe yaramayacağı uyarısında bulunduklarını ve bugün haklı çıktıklarını belirten Babacan, ''Avro Bölgesi zamanında bunu yaptı, ama ters tepti. Zor olsa da mali politikalarını sıkılaştırmalıydılar'' şeklinde konuştu.
Babacan, Avro Bölgesi'nin bütçe açıklarına otomatik yaptırımlardan artık taviz vermemesini ve krizden çıkış stratejileri konusunda öncelikle kendi halklarını ikna etmelerini istedi.
AA