Rusya'da
muhalif grup temsilcileri ile yaptığı toplantılarla gündeme gelen McFaul'un İnsan Hakları Örgütü'nden Lev Ponomaryov'la
büyükelçiliğe girerken Rus NTV televizyon tarafından görüntülenmesi üzerine sorun yaşandı.
Basın mensuplarının sorularından rahatsız olan Ponomaryov, büyükelçiyi basının kuşatmasından kurtarmaya çalıştı.
Büyükelçiliğin özel
telefon ve maillerinin hacklenerek programa ulaşıldığı ve NTV muhabirinin de
elçilik önünde Ponomaryov'u görüntülediği ifade edildi. Muhabirin yönelttiği sorulardan rahatız olan Büyükelçi, "Demek ki burası vahşi bir
ülke. Bu normal değil. Bizim ülkemizde, Almanya'da, İngiltere'de ya da Çin'de bunlar olmaz. Sadece sizin ülkenizde ve sizinle olur" dedi.
Twitter aracılığı ile Rus basınında yer alan "Vahşi ülke" ifadelerine
cevap veren McFaul, "Ben kötü Rusçamla yanlış konuştum. Vahşi ülke demek istemedim. Burada NTV muhabirinin tavrının 'vahşi' olduğunu söylemek istedim. Ben Rusya'ya büyük saygı duyuyorum" ifadelerini kullandı.
Rus gazetecilerin Büyükelçilik basın merkezi tarafından ilan edilmemesine rağmen programı ile ilgili bilgileri olmasından şikayetçi olan Büyükelçi, "Basın özgürlüğüne saygı duyuyorum. Ancak benim özel telefonumdan ya da Blackberry'imden özel bilgilerimin alınması
Cenevre Konvansiyonu'na aykırı" dedi.
Rusya ve ABD arasında son dönemde başlatılan "
temiz sayfa" açma programının mimarlarından biri olan McFaul, Ocak ayında koltuğuna oturmasının ardından Rus basını tarafından sıkı
kontrol altında.
Amerikan büyük elçisi Rusya lideri
Vladimir Putin karşıtı gösterilerin arkasında olmakla suçlanıyor. McFaul muhalefeti desteklediği yönündeki iddiaları da daha önce yalanlamıştı.
Rusya Toplumsal Odası
Basın Konseyi Başkanı Pavel Gusev ise yaptığı değerlendirmede NTV muhabirini savundu, büyükelçinin tanınan bir figür olduğunu, kameramanın herhangi bir yasayı da ihlal etmediğini söyledi. Gusev, muhabirin herhangi bir özel yaşama müdahalede bulunmadığını, sadece soru sorduğuna dikkat çekti.
(CİHAN)