Yunanistan'ın başkenti
Atina'da,
Türkiye ile Kardak Krizi'nin doruğa çıktığı 30 Ocak 1996 gecesinde
Yunanistan başbakanlık binasında yaşanan karmaşa ve trajikomik
diyalogları ortaya çıkaran bir kitap büyük
tartışma yarattı.
Washington'da muhabirlik yapan 2 gazeteci, Mihalis İgnatiou ve Athanasios Ellis'in kaleme aldığı "İmia, Amerikalıların Gizli Telgrafları" isimli kitapta,
kriz sırasında ABD yetkililerinin Atina ile yaptığı gizli konuşmalarla krizin baş aktörleri olan dönemin
Dışişleri Bakanı, şimdiki
Başbakan Yardımcısı
Theodoros Pangalos ve eski
Savunma Bakanı Yerasimos Arsenis'in yazarlara yaptığı açıklamalar yer alıyor. Yazarlar, kitapta yer alan ABD Dışişleri ile Atina ve
Ankara büyükelçiliklerinin birbirlerine gönderdikleri bilgi notlarını içeren gizli telgrafları ele geçirmek için Washington'da yıllarca süren bir mücadele verdiklerini belirtiyorlar.
Kitapta Pangalos, Yunan
savaş gemileri tarafından kuşatılan Kardak Kayalıkları'nın
doğu tarafındakinde Yunan komandolar bulunurken, Türk SAT komandolarının batıdaki kayalığa çıkmasının ardından Başbakan Kostas Simitis'in ofisinde yaşanan kontrolden çıkmış gerilim halini ayrıntılarıyla anlatıyor. Kriz gecesinde
Başbakanlık binasında
Genelkurmay Başkanı Hristos Limberis, Yunan Gizli Haber Alma Teşkilatı Başkanı Leonidas Vasilikopulos'un bulunduğunu aktaran Pangalos'a göre Yunan yetkililer arasında şu diyalog geçiyor:
Genelkurmay Başkanı Limberis'e hitap eden Başbakan Simitis: Ulan salak, iki adacığa da koruma gönder demedim mi?
Limberis: (Surat asarak) Önce, iki adaya da koruma göndermem gerektiğini bana söylemediniz.
Simitis: (Bağırarak) İnanmıyorum, bu nasıl bir dağılma? Bu ne biçim devlet? Bu ne vaziyet?
Limberis: Komuta bende değilse
istifa edeyim.
Pangalos: (Savunma Bakanı Arsenis'e bakarak) Başkan,
operasyon sürerken istifa etmen doğru olur mu? İstifa edenler
infaz edilir. Şu anda operasyondayız.
Pangalos, 'Bayrağı rüzgâr indirecek' demiş
Kitapta, ABD
Dışişleri Bakanı Warren Christopher'ın Pangalos'tan krizin sona ermesi için Kardak'a dikilen bayrağın indirilmesinin istendiği kritik görüşmenin içeriğine de yer veriliyor.
ABD Dışişleri'nin 31 Ocak saat 02.42'de yapılan
telefon görüşmesine ilişkin gizli belgesine göre, Pangalos Christopher'e şöyle diyor:
"Yunan ordusu 31 Ocak'ta Kardak'tan (İmia) çekilecektir, ancak
bayrak kalacaktır. Fakat sert rüzgârların kısa sürede bayrağı tahrip etmesini bekliyorum. Bu durumda Yunanistan yeni bayrak dikmeyecek."
O asker gider, o bayrak iner
Bir Türk gemisinin 25
Aralık 1995'te Kardak Kayalıkları'nda karaya oturmasının ardından Yunanistan,
deniz kazasının kendi karasularında olduğunu ileri sürmüş, Türkiye ise adaların kendisine ait olduğunu ilan etmişti. Yunan komandolar Kardak'a çıkıp, bayrak dikti. Hemen ardından kayalıklar iki ülkenin savaş gemileri tarafından kuşatıldı. Dönemin Başbakanı
Tansu Çiller, "O bayrak iner, o asker gider!" diyerek ordunun savaşa hazır olduğunu ima etti ve 30 Ocak'ta kayalıklara asker çıkarılmasını istedi. Türk SAT ve SAS Komandoları Yunan gemilerinin arasından geçerek batıdaki kayalığa çıktı ve
Türk bayrağı dikti.
(MİLLİYET)