Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Daniel Cohn-Bendit, Brüksel'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la yaptıkları görüşmenin ayrıntılarını açıkladı. 

Daniel Cohn-Bendit, AP vekilleriyle Erdoğan’ın görüşmesini Fransız Europe 1 radyosuna mizahi bir dille anlattı. Erdoğan'ı uzun süredir tanıdığını belirten Yeşiller grubu eşbaşkanı, AP milletvekilleriyle çok hararetli bir tartışma yaşandığını kaydetti. 

Erdoğan'ın "hiçbir zaman kendisinden şüphe etmeyen" bir lider olduğunu söyleyen Cohn-Bendit, Başbakan’ın yolsuzluk konusundaki soruları yolsuzluktan bahsetmeden nasıl cevapladığını şöyle anlattı: 

"Kendisine yolsuzluk soruşturmasını sorduk. Yüzde 4'lük büyüme olduğunu, okullar inşa edildiğini, çevrecilikle ilgili karnesinin geçmiş hükümetlerle kıyaslandığında en iyisi olduğunu söyledi. Kısacası Erdoğan, ekonomisi büyüyen bir ülkede yolsuzluk olmayacağını söyledi.” 

Erdoğan’ın “icraat propagandası” üzerine Daniel Cohn-Bendit kendisini tutamayarak araya girmiş ve Başbakan’ın “ekonomisi büyüyen bir ülkede yolsuzluk olmayacağı” iddiasını Çin örneğiyle net bir şekilde çürütmüş. 

AP Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Daniel Cohn-Bendit, Başbakan’ın "Çin örneği" karşısındaki ilginç tavrını şöyle anlattı: “Ben kendisine Çin örneğini hatırlattım. Ama anlamazlıktan geldi!"

Cohn-Bendit, Erdoğan'ın Avrupalı parlamenterlerin polis ve yargıdaki tasfiyelere ilişkin sorularına ise "Benim parlamentom, benim meclis çoğunluğum yasama hakkına sahiptir. 240 bin polisten birkaç yüz tanesini değiştirdik. Burada problem nerede?" şeklinde cevapladığını savundu. 

Başbakan Erdoğan'la Mısır'da yaşanan darbeyle ilgili olarak da tartıştıklarını belirten Cohn-Bendit, "Erdoğan, Mısır'daki darbeyi AB'nin kınamamasını eleştirdi. Ben de ona Mısır'da yaşananın darbe olduğu konusunda hak verdiğimi; ancak kendisinin de Müslüman Kardeşler’in hatalarını hiç eleştirmediğini söyledim.” dedi. 

Başbakan Erdoğan bunun üzerine Müslüman Kardeşler’in yüzde 50 oyla geldiğini, ordunun adayının oy alamadığını söylemiş. 

Cohn-Bendit’in Erdoğan’a cevabı AP’de tansiyonu zirveye çıkarmış: “Kendisine Hitler'in de meşru seçimlerle iktidara geldiğini hatırlattım. Bu noktada tansiyon çok arttı. Galiba haddimi aşmıştım. Bana şöyle cevap verdi: ‘Halk benim!... Halk benim yanımda. Halkım uluslararası komplonun kurbanı…’ En sonunda, Türkiye'nin AB ile ilişkilerini kesmek istemediğini de belirtti."

Avrupa Birliği-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre de, Başbakan Erdoğan'ın AP’deki görüşmede sorulara "ikna edici cevaplar veremediğini” vurgulamıştı. Flautre, "Ülkesinde yargı ve emniyette yaşanan dramatik görev değişiklikleriyle ilgili hususi sorularla karşılaştığında, AP vekillerini ikna edici cevaplar veremedi. Erdoğan, tıpkı Gezi olaylarını bertaraf etmek için kullandığı argümanları kullanarak, yolsuzluk soruşturmalarını ülkesindeki istikrarı bozmak isteyen bir ‘dış girişim’ olarak yorumluyor. Yargının yeniden düzenlenmesinin meclisteki çoğunluğun egemenlik alanına girdiğini savunuyor." ifadelerini kullanmıştı.

CİHAN