Batı
pazarında alıcısı olmayan, yan etkisi fazla olan ilaçlar gelişmekte olan
ülkelere satılıyor.
İlaç Kampanyası adlı
sivil toplum örgütü, yarardan çok zarar getiren bu ilaçların
yoksul ülkelere pazarlanmaması için mücadele ediyor. Yan etkileri çok fazla olduğu için Batı’da satılmayan olmayan, piyasadan kaldırılan ilaçlar yoksul ülke pazarlarına sürülüyor.
Almanya’nın Bielefeld kentinde 25 yıl önce kurulan İlaç Kampanyası adlı sivil toplum kuruluşu da buna karşı mücadele ediyor. Zira yan etkisi fazla olan ilaçların gelişmekte olan ülekelere satılması ender rastlanılan bir durum değil. İlaç Kampanyası’nda çalışanlar, kimi ilaçların yan etkilerinin de ‘korkunç’ olduğunu belirtiyor. Örneğin 80’li yıllarda, Schering firması tarafından üretilen Fortabol adlı bir ilaç, yetersiz beslenmeye karşı
Filipinler’de
satışa sunuldu. Ne var ki Fortabol’un önemli bir yan etkisi vardı: Çocuklarda gelişmeyi durduruyordu... İlaç Kampanyası’nın sorumlularından Dr. Christiane Fischer, buna benzer başka pekçok vakanın daha belirlendiğini söylüyor.
Dr. Fischer, “Kötü ilaçlara örnek olarak, özellikle Bayerstonic’i verebilirim. Bu ilaç yüzde 10 oranında
alkol ve bazı vitaminler içeriyor. Yetersiz beslenen bir çocuğa bunu hergün her verdiğinizde, aslında her gün
küçük bir
bardak alkol sunmuş oluyorsunuz. Bu ilacı kullanan çocuklar ve yetişkinlerde sonuç olarak
siroz hastalığı gelişebiliyor,” diyor.
Gelişmekte olan ülkelere ‘kötü ilaç pazarlayan’ birçok Alman ilaç firması tespit edilmiş bugüne kadar. İlaç Kampanyası’ndan Jörg Schaba, Alman tüketiciyi de aydınlatmaya önem verdiklerini belirtiyor. “
Almanya’da sıradan vatandaşın bilgilenmesini sağlayacak büyük bir enformasyon açığı var. Pek çok
dergi ve broşürü edinmek mümkün, ancak bunların tarafsız olduğunu, reklama alet edilmediğini söylemek mümkün değil,” diyen Schaba, bu nedenle ‘İyi Hap - Kötü Hap’ adında bir dergi yayımladıklarını anlatıyor. Bu yayında,
fiyat karşılaştırmaları ve ‘gizli reklam’ uyarılarıyla
halk bilinçlendirilmeye çalışılıyor.
Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünden Tido von Schönangerer de ilaç endüstrisinin yoksul ülkelerde mevcut hastalıkların tedavisi için gerekli araştırmaları yapmadığını belirtiyor.
Avrupa’nın
doğusunda,
veremin yeniden hortladığına dikkat çekerek, bu konuda ilaç firmalarına
baskı yapılması gerektiğini kaydeden Schönangerer şöyle diyor: “Aslında vereme karşı bir aşı var. Ama bu aşı, tıpta sahip olduğumuz en etkisiz aşı. Verem mikrobunun giderek daha direnç kazandığını gözlüyoruz. Tedavisini HİV-tedavisiyle uyumlu kılmak oldukça zor. Bu yüzden geri plana itilmiş bazı hastalıkların tedavisi alanında daha fazla araştırma yapılmasını talep ediyoruz.”
IMS Health adlı kuruluş tarafından yapılan araştırmaya göre, dünya ilaç pazarının hacmi 500 milyar doları aştı. Satışların 230 milyar dolarlık kısmı kuzey
Amerika’da oluyor. Bunda
Amerika Birleşik Devletleri’nde ilaç fiyatlarının, Avrupa dahil, tüm dünya ülkeleriyle kıyaslanamayacak oranda pahalı olması önemli rol oynuyor. Dünyada en çok satılan iki ilaç kolesterol düşürücüler. Bu ilaçlardan,
Pfizer firmasının ürettiği Lipitor’un pazar payı 10.3 milyar dolar. İlacın ABD’deki satışından ise 6.8 milyar dolar elde ediliyor.
Onu izleyen ve Merck firmasınca üretilen Zocor adlı ilacın küresel satış hacmi 6.1 milyar dolar. İlacın
Amerikan piyasasındaki payı ise 4.4 milyar doları buluyor. En çok satan üçüncü ilaç ise
psikolojik hastalıkların tedavisinde kullanılan Zyprexa. Eli Lilly firmasının ürettiği bu ilaçtan tüm dünyada 4.8 milyar, ABD’de ise 3.2 milyar dolarlık satılıyor. (Alman Radyolar Birliği -16 eylül 2006)
Kuş gribinin trilyonluk faturası
Dünya Bankası, insanlar arasında olası ciddi bir
kuş gribi salgınının, dünya ekonomisine 2 trilyon dolara mal olabileceğini bildirdi. Bankanın Doğu
Asya ve
Pasifik’ten sorumlu başkan yardımcısı Jim Adams, olası büyük bir salgının dünya ekonomisinin gayri safi hasılasının yüzde 3’ünden fazlası kadar
maliyet getirebileceğini söyledi. IMF-Dünya Bankası toplantıları çerçevesinde
Singapur’da bulunan Adams, ‘’bunun 1 trilyon dolar, en kötü senaryonun gerçekleşmesi halindeyse 2 trilyon dolara mal olacağını tahmin ediyoruz” dedi. Adams, tüm dünyada kuş gribiyle mücadele için sağlam programların geliştirilmesinin çok önemli olduğunu belirtti.
Kuş gribinden etkilenen tüm ülkelerde çalışmalarda bulunduklarını hatırlatan Adams, hastalıkla mücadele için
Arnavutluk’tan
Laos’a ve
Türkiye’ye kadar 11 ülkedeki projelerin finansmanı için toplam 150 milyon dolar ayrıldığını kaydetti.
YENİ DÜNYA GÜNDEMİ