Wilson'a rahatsızlık iletildi

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, Dışişleri Bakanlığına davet edilerek, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını içeren tasarının Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde kabul edilmesinden duyulan rahatsızlık iletildi.

Wilson'a  rahatsızlık iletildi

Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ertuğrul Apakan, Wilson ile görüşmesinde Ankara'nın gelişmelerden duyduğu kaygıyı aktardı. Wilson, Türkiye'nin rahatsızlığını iletmeden önce, gelişmeye ilişkin daha önce yaptığı yazılı açıklamada, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nin kabul ettiği Ermeni tasarısının Genel Kurul'dan geçmemesi için Kongre üyelerini ikna çabalarını sürdüreceğini söyledi. ABD Büyükelçisi, "Türkiye ve ABD arasındaki ortaklık güçlüdür ve öyle olmaya devam edecektir. Hayati menfaatlerimizi gözetmeye ve ortak değerlerimizi kuvvetlendirmeye kararlıyız" dedi. Yazılı açıklama yapan Wilson, ABD Başkanı George Bush, Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Amerikan yönetimi ve kendi adına herkesin 106 sayılı tasarıya kesin olarak karşı olduğunu ifade etti. Wilson, "Dış İlişkiler Komitesi'nin tasarıyı, Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'nda oylanmak üzere geçirme kararı beni derinden üzmüştür" dedi. Tasarının kabul edilmemesini içtenlikle umduğunu ve Kongre üyelerini bu yönde ikna etme yönündeki çabalarını sürdüreceğini kaydeden Wilson, "I. Dünya Savaşı ve 20'nci yüzyılda yaşanan pek çok trajediden biri de Osmanlı Ermenilerinin büyük çaptaki ölümleri olmuştur. Bu dönemin dikkatlice incelenmesi ve tarihi bir araştırma yapılması gerekmektedir" diye konuştu. "Türkler ve Ermeniler arasında karşılıklı anlayış ve uzlaşma izlenecek doğru yol olmaya devam edecektir" diyen Büyükelçi, Türkiye ve ABD arasındaki ortaklığın ise güçlü olduğunun altını çizdi. Vorking: "Hukuk açısından yanlış" Eski Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink de, tasarının kabulünün uluslararası hukuk açısından "yanlış" olduğunu söyledi. Boğaziçi Üniversitesi'nde, "Uluslararası Hukuk" dersi veren Vorkink, "soykırım" kavramının, 1915 yılında mevcut olmadığını ve ilk kez 1943 yılında kullanıldığını belirterek, "Yani 1915 tarihinden neredeyse 30 yıl sonra bu kavram uluslararası hukukta kullanılmıştır" dedi. Vorkink, 1948 tarihli BM Soykırım Sözleşmesi'ne göre soykırımın, "ırkçı kin ve nefretin en üst derecesi olmak üzere, ulusal, ırksal veya dinsel bir grubun üyelerini, salt o grubun üyesi oldukları için yok etmek eylemi" olarak tanımlandığını hatırlattı. Vorking, Uluslararası Adalet Divanı'nın son verdiği kararların "soykırım" yargısına varabilmek için "kesin delil" şartı aradığını da vurguladı. Eski Yugoslavya örneği... Vorkink, Uluslararası Adalet Divanı'nın, eski Yugoslavya'daki öldürme eylemleriyle ilgili kararında, Divan'a göre, bir soykırım yapıldığını söyleyebilmek için "kesin delillerin mevcut olması gerektiği" sonucuna vardığını hatırlattı. 1915 olaylarına ilişkin ise hiçbir uluslararası örgüt ya da mahkeme tespitinin bulunmadığını söyleyen Vorkink, 1915 olaylarının Nazi Almanyası, Ruanda ve eski Yugoslavya'daki olaylara benzetilemeyeceğini vurguladı. Vorkink, "ABD Kongresi'nin tasarısı tamamıyla siyasi bir eylemdir ve uluslararası hukuk açısından bir geçerliliği yoktur" dedi. Andrew Vorkink, "Ayrıca, İngiltere ve Fransa parlementolarının, ABD için 1800'lü yıllarda Amerikalı yerlilerin kitle halinde öldürülmesini 'soykırım' olarak tanıyan bir kararı kabul ettiğini de bir hayal edin" ifadesini kullandı.
<< Önceki Haber Wilson'a rahatsızlık iletildi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER