Operasyonda ölenler arasında üç aylık bebek de var...
BM kararı çerçevesinde
Libya'da
operasyon düzenleyen
koalisyon güçlerinden
İngiltere'de, bugünkü
gazetelerinin çoğunun manşetlerinde operasyonla ilgili haberler var.
"Hava saldırıları, çok etkili" manşetiyle çıkan Financial Times (FT) gazetesi, Libyalı yetkililerin, koalisyon saldırılarında 64 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladığını kaydederek, bu kişilerden üç sivil ve 23 askerin Trablus kentinde cenaze törenlerinin düzenlendiğini aktardı. Ölenler arasında üç aylık bir bebeğin de olduğunu belirten FT, cenazeye katılanların bazılarının söylediklerinin Kaddafi'nin yanında savaşma kararlılığında olduklarını ortaya koyduğunu belirtti.
Gazete başyazısında ise, harekata zemin hazırlayan BM kararının çıkmasında büyük rol oynayan
Arap Birliği'nin tavrını eleştirdi.
Financial Times, Arap Birliği Genel Sekreteri
Amr Musa'nın, "Biz sivillerin korunmasına onay verdik, daha fazla sivilin ölmesine değil" açıklamasını şu satırlarla değerlendirdi:
"Amr Musa yanılıyor. Açıklaması da sorumsuzca.
Birleşmiş Milletler kararı sivillerin korunması adına gerekli tüm önlemler için yetki verdi. Batı'yı harekete geçiren sebeplerle ilgili şüphe devam etse de Arap dünyasında bir çok insan Kaddafi'in devrilmesini Batı kadar istiyor. Bunda haksız sayılmazlar. Arap liderleri bu çabaya gereken maddi ve manevi desteği sunmalıdır."
-"KADDAFİ İKTİDARDA KALMAYA DEVAM EDEBİLİR Mİ?"-
"Libya üzerine savaş yağıyor" manşetini atan
Guardian'ın dış
politika yazarı Simon Tisdall da operasyonun amacının sivilleri korumak olarak açıklanmasına karşın, gerçek niyetin rejim değişikliği olduğunu dile getirdi.
Kaddafi'nin de bunu gayet iyi bildiği için daha da sertleşeceğini, sivil ölümleri gibi, özellikle Arap dünyasında bölünme yaratacak
propaganda fırsatlarını da kaçırmayacağını vurgulayan Tisdall, bekleyen en büyük tehlikenin şu olduğuna dikkati çekti:
"Bu kadar şeytanlaştırdıktan sonra, Batılı liderler Kaddafi'nin iktidarda kalmasına göz yumamaz. Ancak uzak durma sözü verdikleri işgal olmadan da Kaddafi fiilen bölünmüş bir Libya'nın
batı ve güneyinin hakimi ve intikam yemini etmiş son derece tehlikeli bir lider olarak hayatta kalacaktır."
Gazete başyazısında ise ülkedeki sivillerin ayaklanıp Kaddafi yönetimini devirebileceği, ancak bu sivillerin Kaddafi'nin yanında yer alıp savaşmaya da karar verebileceklerini kaydetti. Guardian, "O zaman ne olacak?" sorusunu sorarak, bu durumda BM kararının gereği, taraflar arasında
ateşkes sağlanması gerekeceği ve bunun da Kaddafi'nin iktidarda kalması anlamına geleceğini aktardı.
-FISK: "GERİSİ SAVAŞ ZAYİATI"-
Independent gazetesinin deneyimli
Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn, Libya lideri Kaddafi'nin uzun süre dayanamayacağı görüşünü dile getirdi.
Kaddafi'nin devrilmesinden sonraki aşamanın önemli olduğunu ifade eden Cockburn, Batı'nın güvenebileceği yerel bir müttefik bulmanın zor olacağına dikkati çekti.
Gazetenin bir diğer deneyimli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk de 1986'da,
ABD'nin Berlin'deki bir gece kulübüne yönelik saldırıdan sorumlu tuttuğu Libya liderinin konutunu bombalaması olayını yazısında hatırlattı. Bu olayda Kaddafi'nin kurtulduğunu ancak üvey kızı Hannah'ın öldüğünü anımsatan Fisk, olayda hayatını kaybeden bir diğer kişinin bombalanan evin yanındaki evde yaşayan 18 yaşındaki Raafat al Hüseyin olduğunu kaydetti.
Olaydan birkaç hafta sonra Pentagon'un bu bombalamayla ilgili sorumluluğu kabul ettiğini belirten Fisk, şu ifadelere yer verdi:
"Hep olduğu gibi kendi ölülerimizi hatırlıyoruz. Libyalı, Lübnanlı, Afgan ya da Suriyelilerinkini değil. Mavi gözlüler sayılıyor ve önemli. Gerisi savaş zayiatı."
Daily
Telegraph gazetesi de "Kaddafi yeni bombardımanla karşı karşıya" başlığını atarak, bombardımaların, hayatını kaybedenlerin cenazelerinde propaganda malzemesi olarak kullanıldığına dikkati çekti.