1970'lerdeki iktidarı döneminde işlenen
cinayetler ve insanların kaybolmasıyla ilgili olarak verilen cezayı, sağlık sorunları nedeniyle
ev hapsi olarak çeken Bordaberry'nin
nefes darlığı ve başka hastalıkları olduğu biliniyordu.
Uruguay'da 1971'de demokratik yollarla seçilen Bordaberry'nin, bir yıl sonra askeri liderlerin emriyle Kongreyi feshetmesi ve siyasi partileri yasaklamasının ardından 1973'de askerler tamamen iktidarı ele geçirmişti. Ordunun 1976'da Bordasberry'i de devirmesiyle
ülke 1985 yılına kadar sağcı diktatörlük yönetimi altında kalmıştı.
Uruguay'da diktatörlük dönemindeki
insan hakları ihlalleriyle ilgili kovuşturma, ülkenin ilk solcu Devlet Başkanı Tabare Vazquez'in 2005'te iktidara gelişiyle hız kazanmıştı.