Ukrayna'da 25 kişinin ölümüne neden olan hükümet karşıtı gösterilerin başkent Kiev'de devam ettiği ve ülkenin diğer kentlerine yayılmaya başladığı bildirildi.

 

Ukrayna'da en az 25 kişinin ölümüne ve yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olan hükümet karşıtı gösterilerin başkent Kiev'de devam ettiği ve ülkenin diğer kentlerine yayılmaya başladığı haberleri geliyor. Ülkenin batısında "Meydan" destekçilerinin bazı kamu binalarına baskınlar düzenledikleri ve işgal ettikleri bildirildi.

Ülkenin batısındaki Vinnitsya şehrinde "Meydan" göstericilerinin şehir merkezine araç giriş çıkışını kapattıkları, acil yardım ambulansları hariç hiçbir aracın şehir merkezine girmesine izin vermedikleri belirtildi.

Batıdaki bir başka kent İvano-Frankivsk'teki göstericilerin ise bölgedeki Ukrayna Güvenlik Servisi, Savcılık ve İçişleri Bakanlığı binalarını işgal ettikleri kaydedildi. Ukrayna Güvenlik Servisi ve polis karakolunun bulunduğu binaların yanında bu sabah yüzlerce kadın ve erkeğin toplandığı, daha sonra binaların giriş kapılarının ve pencerelerinin kırıldığı ve yakıldığı gelen haberler arasında yer aldı.

Ülkenin batısında Polonya sınırında bulunan Lviv kentinin belediye başkanının güvenlik güçlerine çağrı yaparak halkın direnişine katılmalarını istediği kaydedildi.

Kuzeydeki Çernigov kentinde ise Yekaterinskaya Kilisesi Papazı Yevgeni, insanların Ukrayna için hayatlarını feda ettikleri, hükümetin değişmesi gerektiğini belirten bir vaaz verdi. Kent sakinlerinin "Meydan"daki göstericiler için aralarında para ve tıbbi malzeme toplamak üzere seferber oldukları bildirildi. Ayrıca bazı vatandaşların olaylarda yaralananların hastanelere yatırılmaması gerektiğini, hayatlarının tehlikede olabileceğini ve bu yüzden yaralıları kabul edebileceklerini söyledikleri belirtildi.

Poltava bölgesinde ise dün gece geç saatlerde iktidardaki Bölgeler Partisi'nin Komsomolsk kentindeki merkezinin maskeli kişiler tarafından basılarak yakıldığı haberi geldi. Ülkenin orta kesiminde bulunan kentteki olayda can kaybı olmadığı, maddi hasar meydana geldiği ifade edildi.

Ukrayna'nın güneyinde bulunan Herson şehrinde ise kimliği belirsiz kişilerin muhalefetteki Batkivşçina (Vatan) ve Svoboda (Özgürlük) partilerinin ofislerini yakma girişiminde bulundukları bildirildi. Parti ofislerinin zarar görmediği, olayla ilgili soruşturma başlatıldığı açıklandı. 

Bu arada, Başbakan Nikolay Azarov'un istifasıyla vekil olarak görevi yürüten Sergey Arbuzov, ülkedeki karışıklıkla ilgili yaptığı açıklamada, geçtiğimiz günlerde yönetimle muhalefet arasındaki anlaşmayla çıkarılan af yasasının gereklerinin yerine getirildiğini söyledi.

Daha önce gösterilende gözaltına alınanların serbest bırakıldığını belirten Arbuzov, "Eylemciler de anladılar ki ülkenin içinde bulunduğu krizden çıkmak gerekiyor. Bu yüzden işgal edilen kamu binalarını boşalttılar" dedi. 

Arbuzov, "Ama ne yazık ki dün bir aşırı radikal grup, şehir merkezinde ayaklanma başlattı. Bu kabul edilemez. Bu bütün dünyanın gözü önünde Ukrayna'yı küçük düşürmektir. Saldırıları kınıyoruz" diye konuştu. 

Arbuzov, yaşanan olayların demokrasi talebi değil, manipülasyon ve güç kullanarak iktidarı ele geçirme girişimi olduğu dile getirdi.

Ukrayna'ya acilen müeyyide uygulansın

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Polonya Başbakanı Donald Tusk, AB’nin Ukrayna’ya acilen müeyyide uygulamasını istedi.

Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna'da güvenlik güçleri ile göstericiler arasında çıkan çatışmalarda yaşanan can kayıpları ve yaralanmaların kaygıyla karşılandığını bildirerek, taraflara itidal çağrısında bulundu.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Komşumuz Ukrayna’da bir süredir devam eden siyasi krizin aşılması yönünde çabaların yoğunlaştığı ve olumlu gelişmelerin de olduğu bir dönemde, dün (18 Şubat) güvenlik güçleri ile göstericiler arasında çıkan çatışmalarda 20'yi aşkın can kaybı ve çok sayıda yaralı olması büyük bir üzüntü ve kaygıyla karşılanmıştır. Dost Ukrayna halkına ve hayatını kaybedenlerin yakınlarına taziye dileklerimizi ifade eder, yaralananlara acil şifalar dileriz" denildi.

Bağımsızlığından bu yana barış ve uzlaşı kültürüne dayalı siyaset geleneğiyle geçmişteki sınamaları geride bırakan Ukrayna'nın bu krizi de aşarak demokrasi temelinde toplumsal huzuru ve kamu düzenini yeniden tesis edeceğine dair inancın dile getirildiği açıklamada, "Bu amaç doğrultusunda tüm tarafları itidal içinde ve soğukkanlılıkla hareket etmeye, çatışma ortamının son bulmasına yönelik çabaları yoğunlaştırmaya davet ediyoruz" ifadesine yer verildi.

AA muhabirine Ukrayna'daki gelişmeleri anlatan Uluslararası Türk Ukrayna İşadamları Derneği (TUİD) Başkanvekili Burak Pehlivan, Ukrayna’da başlangıçta Avrupa Birliği yanlısı gösteriler olarak başlayan ancak daha sonra hükümet karşıtı protestolara dönüşen olayların 3. ayını bitirdiğini söyledi. 

Ülkenin en büyük 3. cep telefonu operatörünün ana hissedarının Turkcell olduğunu, Türkiye’nin önde gelen holdinglerinin Ukrayna’da üretime dönük yatırımları bulunduğunu aktaran Pehlivan, "Bütün bunlara karşın hakikaten zor bir dönem geçiriyoruz. Türk firmaları yaşananlardan derinden etkilenmişlerdir. Tedariğini Türkiye’den yapan firmalarımıza ödeme ve vade konusunda Türkiye’deki tedarikçilerinin destek, bankaların ise krediler konusunda katkıda bulunma zamanı. Bugünler inşallah gelip geçer, ama Ukrayna’daki Türk sermayesi ve iki ülke dostluğu kalıcı olur" diye konuştu. 

Yaşananlardan iş dünyasının çok olumsuz etkilendiğini belirten Pehlivan, Ukrayna ekonomisine ilişkin şunları aktardı:

"Ekonomi 2013 yılının son çeyreğini saymazsak 5 çeyrektir zaten küçülüyordu. Yerel para birimi grivna dolar karşısında son 5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Ayrıca şirketler ancak 6 gün valörlü olarak döviz satın alabiliyorlar. Döviz alım-satımı merkez bankasının sıkı kontrolüyle gerçekleşiyor. Bu ekonomik ve siyasi ortamdan yabancı sermayeli ve ithalat ağırlıklı çalışan firmalar daha çok etkilendi ve Türk firmaları da genelde ithalatçı konumdalar.

 Ukrayna’da bulunan Türkler'in iş yapmaya dün başlamadığını, uzun yıllardır ülkede etkin ticaret yaptıklarını anlatan Pehlivan, "Ülkenin en zor zamanlarında da Türk firmaları burada iş yapıyordu. 700 civarında Türk sermayeli firma bugüne kadar bu ülkeye üçüncü ülkelerden gönderilen sermaye ile birlikte 2 milyar doların üzerinde kaynak getirdi. Türk şirketleri ağırlıklı olarak, perakende, inşaat, iletişim, lojistik gibi alanlarda aktifler" bilgisini verdi.  

Ülkedeki Türk müteahhitlik atağıyla ilgili bilgiler paylaşan Pehlivan, "Türk müteahhitler bugüne kadar aralarında Kiev’in dünyaya açılan kapısı Borpispol Havaliman ana terminal binasının, Avrupa’nın en modern statlarından biri olan Şahtar Donetsk Stadyumu'nun, çok sayıda 5 yıldızlı otelin ve yüzlerce kilometre otoyolun da bulunduğu pek çok projeyi tamamladılar.. Hali hazırda ise Kiev’in en uzun caddesi Zafer Bulvarı’nın birçok köprülü kavşak geçişiyle birlikte rekonstrüksiyonu, ülkenin en lüks oteli ve yine en yüksek binasının yapımları Türk inşaat firmaları tarafından gerçekleştiriliyor" ifadelerini kullandı.