Rum Politis Gazetesi, "Rusya, İngiltere, ABD, Norveç Kıbrıs'a 'İlgisiz' Kalıp Lübnan'a Gitti" başlıklı haberinde Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ın 2'nci tur ihalesine olan ilgiyi olumsuz etkilediğini ifade etti.
Haberde Lübnan MEB'indeki doğalgaz rezervinin 24 trilyon ayak küp olduğu tahmin edilirken Rumların tek yanlı ilan ettiği 'MEB'indeki rezervin 60 trilyon ayak küp tahmin edildiğine ve Lübnan'da Güney Kıbrıs'takinden çok daha büyük siyasi istikrarsızlık olduğuna işaret edildi.
"RUM KESİMİ YERİNE LÜBNAN'A KOŞTULAR"
Güney Kıbrıs'ın 2'nci tur ihalesine 15 başvuru yapılırken Lübnan'ın çıktığı ve başvuru süresi Salı günü dolan 1'inci tur ihaleye 25 ülkeden 52 şirketin başvurduğuna işaret edilen habere göre Lübnan ihalesine başvuranlar arasında Rus devlet şirketi Rosneft ile özel şirket Lukoil ve Novatek; yani Rusya'nın en büyük üç enerji devi bulunuyor.
Güney'in ihalesine Rusya'dan yalnızca Novatek, o da Fransız Total'le birlikte başvurmuştu. İngiliz-Hollanda şirketleri olan Exxon Mobil ve Royal Dutch Shell Güney'in değil Lübnan'ın ihalesine ilgi gösterdi. Aynı şey Amerikan Chevron Crop ve Norveç'in Statoil ASA için de geçerli.
"TÜRKİYE'NİN CAYDIRICI GÜCÜ"
Bu şirketlerin daha çok şey vadeden Rumların tek yanlı ilan ettiği 'MEB 'i yerine neden Lübnan MEB'ini tercih ettiklerini soran gazete buna cevap olarak Türkiye'nin, özellikle Rusya, ABD, Norveç ve İngiltere-Hollanda'ya yönelik caydırıcılık rolüne vurgu yaptı.
Türkiye'nin, Güney Kıbrıs'ı kendi politikasını ileri götürmemeye ve Türk çıkarlarına hizmet edecek faaliyetlerde bulunmaya zorlayacak şartlar oluşturma politikası güttüğü, Yunanistan'ın da bu meseleye müdahil olma yönünde belirgin bir çabası olduğuna işaret edilen haberde özetle şunlar belirtildi:
"Ancak Kıbrıs'ın ve Yunanistan'ın bu konudaki çıkarları tam olarak örtüşmüyor -Yunanistan'ın enerji zenginleri kâr etmek için Kıbrıs doğalgazının oraya boru hattıyla ulaşmasını istiyorlar- ki bu sıvılaştırma terminali politikasıyla uyuşmaz. Türk dostu çıkarların en üst hedefi olan Kıbrıs sorunuyla ilgili baskı çabası tam da doğalgaz üzerinden gerçekleştiriliyor. Bunu, geçen hafta 'Yunanistan'ın Türkiye ile iyi işbirliği gelecekteki Kıbrıs'ın da faydalanması gereken bir işbirliğine götürür' diyen İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt gibi Türk çıkarlarına hizmet eden örgütlü ağızlar takip ediyor."