Raporda AB'de 65 yaş üstü nüfusun giderek artması ve aynı zamanda çalışma çağındaki nüfusun azalan bir seyir izlemesinin, sürdürülebilir sosyal ve
ekonomik kalkınmayı hedefleyen
Avrupa'nın acil çözüm üretmek zorunda olduğu sorunlar olduğuna da dikkat çekildi.
TÜRKİYE'NİN ÇALIŞAN NÜFUSU ARTIYOR
Tespitlerde, "Avrupa'nın bugün 240 milyon olan aktif iş gücünün 2050 yılında 207 milyona, AB'ye üçüncü ülkelerden gerçekleştirilen göçlerin durdurulması halinde bu rakamın 169 milyona düşeceği tahmin edilmektedir. Bugün 65 yaş üstü nüfus/çalışma çağındaki nüfus oranı dörtte bir iken, 2050'de bu oranın yarı yarıya olması beklenmektedir. Çalışan nüfusun 65 yaş üstü nüfusu destekleme oranının azalıyor olması gelecekte AB'nin göç
politikasını yeniden değerlendirmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bugün
Türkiye genç, dinamik ve nitelikli işgücüyle küresel ekonomide
rekabet gücünü sürdürmek isteyen AB'nin problemlerine çözüm olabilecek güce sahiptir. AB, iş gücünün yaşlanması ve küçülmesi tehdidiyle karşı karşıyayken Türkiye'de çalışma çağındaki nüfusun toplam nüfus içerisindeki payı 1980'lerin ilk yarısından bu yana artmaya devam etmektedir." görüşü belirtildi.
TÜRKİYE, AVRUPA'YA NİTELİKLİ İŞ GÜCÜ SUNAM İMKANINA SAHİP
Türkiye nüfusunun 74 milyona yaklaştığını kaydeden Avrupa Politika
Merkezi, nüfusun yüzde 67,2'sini 15-64 yaş grubunda bulunan çalışma çağı, yüzde 25,6'sını 0-14 yaş grubu, yüzde 7,2'sini ise 65 ve daha yukarı yaş grubundaki kişilerden oluştuğunu vurguladı. Merkez, 15-64 yaş grubunda çalışma çağındaki nüfusun toplam nüfusa oranının
2020'de yüzde 68'lere çıkmasının beklendiğini de belirterek, "Bu seyrin yarattığı demografik fırsat penceresi, 2020 yılına kadar çalışma çağına gelecek yaklaşık 12 milyon kişinin kaliteli bir eğitim alma fırsatının önemine işaret etmektedir. Türkiye'nin genç nüfusu, Avrupa Birliği'nin geleceği için büyük önem taşımaktadır. AB'ye üye bir Türkiye bu potansiyelle gerek ulusal, gerekse Birlik çapında piyasanın istediği nitelikte işgücünü sunacak imkana sahiptir." notunu düştü.