Türkiye'nin 1 yıllık
AB performansını değerlendiren “2011 İlerleme Raporu” yayınlandığında rapordaki en büyük eksiklik Rum ve
Fransız vetoları nedeniyle 2005'ten bu yana ilk kez yeni müzakere başlığı açılamamış olması ve ilişkilerin tam anlamıyla tıkanmasıydı. Buna bir de
Başbakan Erdoğan'ın “Rumlar'ın 2012 yılında AB Dönem Başkanlığı'nı üstlenmesi bizim için yok hükmündedir. Tanımadığımız bir
ülke ile masaya oturmayız” sözleri eklenince ilişkilerin daha da kötüye gitme ihtimali kuvvetlendi.
İngiltere ve
İsveç öncü
Durum böyle olunca
Avrupa Birliği içinde Türkiye ile ilişkilerin zayıflamasından rahatsız olan ve kendilerine “Türkiye'nin dostları” adını veren İsveç, İngiltere,
İspanya,
İtalya ve
Finlandiya harekete geçme kararı aldı. Rum Filileftheros gazetesinin dün manşetten duyurduğu habere göre İsveç
Dışişleri Bakanı
Carl Bildt ve İngiltere'nin çağrısıyla bu 5 ülke İlerleme Raporu'nun açıklanmasından iki gün önce kendi aralarında gizli bir toplantı yaptı. 5 ülkenin üst düzey temsilcilerinin katıldığı toplantıya Bildt
başkanlık ederken, yine Türkiye'nin AB sürecine tam
destek veren Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Fule de katılımcılar arasında yer aldı. Türkiye'nin dostları, toplantıda Türkiye ile sürecin nasıl yeniden rayına oturtulabileceğini tartıştı.
Ankara ile müzakerelerde sadece tek bir müzakere başlığı (
Bilim ve
Teknoloji) sonlandırılmış, ancak geriye kalan 34 başlığın 18'inin üzerindeki veto kalkmadığı için 2011 yılında tek bir başlık bile masaya gelememiş ve görüşmelerde ilerleme sağlanamamıştı.
Merak etmeyin
Sarkozy gider
Brüksel'de gerçekleşen görüşmede bu veriler ışığında Türkiye ile ilişkileri yeniden canlandırmak için 3 maddelik bir plan hazırlandı. Buna göre;
1) İsveç, İngiltere, İtalya, İspanya ve Finlandiya, AB içindeki göreceli güçlerini kullanarak Türkiye ile en kısa zamanda yeni bir müzakere başlığı açılmasını sağlayacaklar. Böylece pozitif yönde
ilk adım atılmış olacak.
2)
Kıbrıs Rum Kesimi dönem başkanı olmadan, 6 ay içinde Kıbrıs sorununun çözülmesi için her tür çaba gösterilecek. Aksi halde çözümsüzlükten Rumlar'ın sorumlu olduğuna yönelik açıklamalar yapılacak.
3) Fransa'da 2012 yılında gerçekleşecek olan seçimlerden Türkiye karşıtı görüşleriyle ilişkilerin bozulmasında büyük rol oynayan Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin mağlup ayrılacağı beklentisi üzerine yoğunlaşılacak ve Ankara'ya, “Merak etmeyin Sarkozy'nin gitmesiyle Fransa'nın 4 başlık üzerindeki vetosu da kalkacak” mesajı verilecek.
Vatan