Türkiye,
Avrupa Birliği'nin yayınlayacağı ortak tutum
belgesinde kabul edilemez unsurların yer alması halinde konsey toplantısına katılmama ihtimalini değerlendiriyor. Hafta başında Lüksemburg'a gitmesi beklenen
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, ortak tutum belgesini önceden görmek istediği belirtiliyor.
Belge taslağında yer aldığı söylenen "Türkiye limanlarını 2006 sonuna kadar Rumlara açmaması halinde
müzakereler askıya alınabilir" yönündeki ifadeler,
Ankara'da ciddi rahatsızlık oluşturdu. Ankara, Lüksemburg'da başlatılması öngörülen fiili müzakerelerden önce beklentilerini AB kanallarına ileterek uyarılarda bulundu. Bu durumda Bakan Gül'ün toplantıya gitmeme ihtimali üzerinde de durulmaya başlandı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Namık Tan da, haftalık basın toplantısında konuya ilişkin gelişmelerin hatırlatılması üzerine, “Gerekli görüldüğü takdirde dönem başkanı ve diğer yetkililer nezdinde doğrudan
bakanımız tarafından bazı girişimlerde bulunulması beklenebilir" dedi.
Müzakerelerin başladığı 3
Ekim tarihinde de Ankara-
Brüksel hattında ciddi sıkıntılar yaşanmıştı. Özellikle, müzakere çerçeve belgesine 'imtiyazlı
ortaklık' ifadesini koymak isteyen Avusturya'nın katı tavrı, zirveyi kopma noktasına getirmişti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Namık Tan, Türkiye'nin AB içerisinde ortak tutum belirlemek üzere yapılan çalışmaları yakından takip ettiğini, gerekli görüldüğü takdirde
Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün gerek AB dönem başkanlığı gerek diğer yetkililer nezdinde bazı girişimlerde bulunmasının beklenebileceğini söyledi.
Tan, haftalık basın toplantısında, bir gazetecinin, ''Türkiye'nin üyelik müzakereleri ile AB'ye karşı yükümlülüklerini yerine getirmesinin ilişkilendirilmesini ve Fransa'nın olumsuz tutumunu nasıl değerlendirdiklerini'' sorması üzerine, AB'nin 25 üyeli olduğunu hatırlatarak, bu müzakereleri Türkiye'de ve Brüksel'de yakından takip ettiklerini ve gerekli girişimlerde de bulunduklarını kaydetti.
Türkiye'nin amacının bilim ve teknoloji fasıllarında müzakerelerin açılması aynı zamanda kapanması, bunun yanı sıra eğitim ve kültür faslındaki müzakerelerin açılması olduğunu belirten Tan, bunu sağlamaya yönelik temaslarının sürdüğünü bildirdi.
Tan, ''AB içerisinde ortak tutumun tespiti bakımından bazı çalışmaların yapıldığını sizler de bilmektesiniz. Biz bu çalışmaları gayet yakından takip etmekteyiz. Gerekli görüldüğü takdirde dönem başkanı ve diğer yetkililer nezdinde bizzat bakanımız tarafından bazı girişimlerde bulunulması beklenebilir'' diye konuştu.
Yarından itibaren AB içerisinde ortak tutumun tespiti bakımından bazı toplantıların yapılmasının söz konusu olduğunu söyleyen Tan, ''Bu toplantıların sonuçlarının beklenmesi gerekir. Bizler de bunları izlemekteyiz ve bunlardan alınacak neticelere göre hareket tarzımız açısından gerekli sonuçları çıkaracağız'' dedi.
Tan, ''Ortaklık Konseyi'nin Türkiye'ye sunacağı belgede, limanların açılmaması durumunda müzakerelerin askıya alınacağı'' yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, Türkiye'nin bu konudaki bütün görüşmeleri ve temasları izlediğini belirterek, ''25'lerin kendi aralarında cereyan eden danışmalarının mahiyetini elbette bilmekteyiz'' diye konuştu
''
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali
Talat ile görüşmesine ilişkin'' bir soru üzerine Tan, Türkiye'nin bu konuda sadece Almanya ile değil çeşitli ülkelerle yapılan temaslarda doğrudan taleplerinin olduğunu söyledi.
Tan, bu talepler karşılığında birçok ülkenin dışişleri bakanı ve diğer yetkililerinin Cumhurbaşkanı Talat'ı kabul ettiğini ve görüştüğünü hatırlatarak, şunları söyledi:
''Bundan çok büyük memnuniyet duymaktayız. Biz aynı adımın Almanya tarafından da atılmasını yine çok büyük bir memnuniyetle karşılarız. Görüşümüz, bunun diğer ülkelere de bir anlamda ışık tutması ve onların da KKTC'nin gerek
cumhurbaşkanını gerek diğer yetkililerini programlarına uygun düşen zamanlarda kabul ederek, görüşlerini dinlemeleridir.''