Balinalar
intihar mı ediyor? Eğer ediyorlarsa bunun nedeni ne? Ya da bu olayın intiharla hiçbir ilgisi yok mu?
Eski Romalılar karaya vuran balinaların Neptün tarafından cezalandırıldığına inanıyordu. Daha güncel bir
inanç ise balinaların intihar ettiği şeklinde. Ancak bilim adamları ve uzmanlar, balinaların sürü halinde karaya vurmasını farklı nedenlere bağlıyor.
Balinaların birbirleriyle ses çıkararak adeta konuşur biçimde
iletişim kurdukları biliniyor. Gelişmiş duyma yetenekleri onlar için aynı zamanda bir sonar vazifesi görüyor. Yani balinalar sürekli ses çıkarıyor ve bu
ses dalgalarının suyun içindeki cisimlere ve diğer canlılara çarpıp geri dönmesini de algılıyorlar. Bu şekilde de hem kendi sürülerindeki diğer balinalarla hem de etraflarındaki her türlü cisim ve canlıyla aralarında ne kadar mesafe olduğunu hesaplayıp yönlerini bulma özelliğine sahipler.
Kulak iltihabı
Bilim adamlarının öne sürdüğü bir teoriye göre, bazen sürüdeki balinalardan birinin kulağında oluşan iltihap, o balinanın yön bulma yeteneğini olumsuz yönde etkiliyor. Gönderdiği sonar dalgalarını doğru
analiz edemeyen balina, okyanustaki kötü hava şartlarını da işin içine katınca, yolunu kaybedip karaya vuruyor.
Karaya oturan balinanın
yardım çağrısını duyan sürüdeki diğer balinalar yardım etmeye koşuyor ama onların kaderi de farklı olmuyor.
Coğrafyanın payı
Bir başka teoriye göre, balinaların karaya oturmasında kıyıların coğrafi özelliklerinin payı büyük. Balinaların göç yolları üzerindeki birtakım kumsal ve kıyıların su altındaki eğimi o kadar az ki, balinaların çıkardığı sonar dalgaları bu kıyılara çarpınca geri dönmüyor.
Bu da balinalarda önlerinin kıyı değil de açık
deniz olduğu yanılgısını yaratıyor. Önünün açık deniz olduğunu sanan balina sürüsü kumsala çok yaklaşıyor. Arkalarından gelen büyük dalgalarla da karaya vuruyor.
Uluslararası Balinacılık Komisyonu'nun bilim komitesinin yayımladığı bir rapora göre, balinaların ve denizde yaşayan diğer memelilerin karaya vurmalarındaki en önemli nedenlerden biri, başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin donanmalarında kullandıkları aktif sonar teknolojisi.
Sağır eden aktif sonar
Askeri aktif sonarın çalışma prensibi projektörünki gibi. Sonarın su altında yaydığı ses dalgaları yüzlerce kilometreye yayılıyor. Tabii bu tür ses yayılımı ciddi bir güç gerektirmekte. Bunun için de su altında 235 desibel ses çıkaran hoparlörler kullanılıyor.
Kıyaslamak gerekirse; çift jet motorlu bir savaş uçağı kalkış sırasında 215 desibel
gürültü çıkarıyor. Uzaya uydu taşıyan Saturn V roketinin kalkışında çıkan gürültü ise 230 desibel.
Aktif sonarın çıkardığı ses, kaynağından 250 kilometre uzakta bile 160 desibel olarak duyulabiliyor. Bu insanlar için bile sağır edici güçte.
Balinalar vurgun yiyor
Balinaların hassas
kulakları böylesine güçlü bir ses kaynağı karşısında
hasar görüyor ve yön bulma yetenekleri azalıyor. Aktif sonarın balinalara zarar verdiği ilk olarak ABD donanmasının 2000 yılında Bahamalar açıklarında yaptığı bir tatbikat sonrası ortaya çıktı.
Tatbikatın ardından dört ayrı türden balina sürüsü kumsallara vurdu.
Yapılan otopsilerde balinaların beyinlerinde, kulaklarında ve iç
organlarında ciddi kanamalar oluştuğu belirlendi. Hatta balinaların iç organ dokularında hava kabarcıklarına rastlandı. Tıpkı çok hızlı bir şekilde yüzeye çıkıp vurgun yiyen dalgıçlarda olduğu gibi.
Yasal savaş sürüyor
Amerikan Doğal Kaynakları Koruma Derneği (NRDC) uzun süren bir yasal mücadeleden sonra 2003'te donanmanın aktif sonar kullanımını
kontrol altına almayı başardı. Mahkeme kararına göre tatbikatlarda, aktif sonar balinaların olduğu bölgelerde kullanılmayacak.
Avrupa Parlamentosu da 2004'te teknoloji hakkında daha fazla bilgi edinene dek üye ülkelere aktif sonar kullanmayı yasakladı.
Milliyet