İngiltere çoktandır unutmuş olduğu
terör gerçeğiyle yeniden yüzleşip son bir yıldır yaralarını sarmaya çalışırken uzmanlar da boş durmadı;
bombalama olaylarında yaralanan, elini kolunu kaybeden kurbanlar için yeni bir
teknik geliştirdi. UCL-London Centre for Biomedical Engineering’den bir grup
bilim adamı geçen hafta özellikle bombalama olaylarında çeşitli uzuvlarını kaybeden ya da ağır yaralanan hastaları “biyonik”
organlara kavuşturacak yepyeni bir tekniği bulduklarını ilan etti. Bu teknik 7 Temmuz kurbanlarından iki tanesine uygulandı bile.
Intraosseous Transcutaneous Amputation Prosthesis (ITAP) olarak bilinen bu teknikle biyonik
vücut parçaları hastanın kendi
iskelet sistemine ekleniyor ve tam anlamıyla gerçek bir uzuv gibi işlev görebiliyor. Bu teknikte önce kemiğe titanyum bir çubuk biçimindeki bir implant yerleştiriliyor; ardından protez organ
deri ya da
kemik dokusuna teması önlenerek bu titanyum parçaya takılıyor. Böylece de yeni vücut parçasının
enfeksiyona neden olması engelleniyor.
Protez el, kol,
parmak ya da ayak vücuda eklendiğinde kemik ya da deri dokusuyla “uyuşmama” ya da vücudun yeni uzvu dışlaması gibi bir risk de ortadan kalkmış oluyor.
KALEM TUTABİLECEKLER
Gruptaki uzmanlardan ve yeni tekniğin ilk klinik deneylerinde yer alan, Mount Vernon Hastanesi plastik cerrahi uzmanı Norbert Kang, bu teknik sayesinde on yıldır elinde hiçbir şey tutamayan bir hastasının da artık elinde
kalem tutarak yazı yazabildiğini söylüyor. Stanmore Inplant Worldwide’dan Paul Unwin de “ITAP teknolojisi gelecek nesil biyonik protezlerde
kilit rol oynayacak bir teknik” diyor. “Artık kişinin kendi sinir sisteminin kontrolü altında suni zekâyla çalıştırılacak organlardan söz edebileceğiz.”
ITAP tekniğini uygulatmak için pek çok 7 Temmuz kurbanı sırada bekliyor ve bu tekniği bulanlar, yakın zamanda savaşta yaralanan askeri
personel ya da sıradan hastaların da ITAP’tan faydalanabileceğini söylüyor.
GEYİKTEN İLHAM ALDIK
ITAP’ın geliştirilme öyküsü de ilginç. Protez takılan hastalarda komplikasyonların gelişmesi karşısında uzmanlar bu tehlikeyi ortadan kaldıracak bir formül üzerinde düşünmeye başlamışlar. Aradıkları çözüm yine doğadan gelmiş. Uzmanlara ilham veren şey, bildiğimiz “
geyik boynuzları” olmuş. Geyiklerin boynuzlarının hayvanın vücudunda bir enfeksiyon oluşmasına neden olmadan serpilip uzama şekli uzmanların kafasında bir ışık yanmasını sağlamış. ITAP yöntemini geliştiren uzmanlar, geyik boynuzlarıyla protezler arasında bir bağlantı kurarak, boynuzların etrafını saran deri dokusunun aynı şeyi vücuda eklenecek bir metale de yapıp yapamayacağını düşünmüşler.
AKŞAM