Eski KGB
ajanı Litvinenko'nun öldürülmesinde siyanürden 250 milyar kez daha zehirli olan polonyum-210 elementinin kullanılması, suikasttaki '
derin devlet' izini netleştirdi.
Londra'da perşembe gecesi hayatını kaybeden eski KGB ajanı albay Aleksandr Litvinenko'nun siyanürden 250 milyar kez daha
ölümcül, radyoaktif polonyum-210 elementiyle zehirlendiğinin ortaya çıkması üzerine
İngiliz dedektifler, Litvinenko'nun hastalandığı tarih olan 1
Kasım'daki tüm faaliyetleriyle ilgili geniş çaplı araştırma başlattı.
Dedektifler, Litvinenko'nun nerede ne yiyip içtiğini, kimlerle görüştüğünü ortaya çıkarmaya çalışıyor. Soruşturma kapsamında görgü tanıkları dinlenecek, Litvinenko'nun bulunduğu
otel ve barların
güvenlik kameraları ayrıntılı olarak incelenecek.
Polonyum-210'a ulaşmak zor
Sıkı bir
Kremlin ve Rus lider
Vladimir Putin karşıtı olan Litvinenko'nun Rus gizli servisince zehirlendiği iddiaları eski casusun idrarında polonyum-210 bulunmasının ardından yoğunlaştı. Litvinenko'nun "tek kişilik
atom bombasıyla" öldürüldüğü benzetmesi yapılıyor.
Suikastın "derin devlet" işi olduğunu savunan uzmanlar, söz konusu radyoaktif maddeye ulaşmanın çok zor olduğunu, çünkü polonyumun yalnızca nükleer santrallarda birkaç gram halinde elde edildiğini belirtiyorlar. Radyasyon uzmanlarının yaptıkları taramalarda Litvinenko'nun uğrak yerleri olan Grosvenor Meydanı'ndaki Millennium Oteli Turner Bar'da polonyum izine rastlandı. Litvinenko'nun burada
CSKA Moskova futbol takımının maçını izlemeye gelen KGB'den arkadaşı Andrei Lugovoy ve daha önce görmediği 2 Rus ile çay içtiği söyleniyor.
İddialara göre, Lugovoy ve öteki 2 Rus, Litvinenko'ya daha önce öldürülen gazeteci arkadaşı Anna Politkovskaya cinayetiyle ilgili bilgi verme vaadinde bulundu. Litvinenko da
İngiltere vatandaşı olması dolayısıyla Rusların kendisine zarar vermeyi göze alamayacaklarını düşünerek koruma önlemi almadı.
Piccadilly'deki Itsu adlı suşi restoranında da radyoaktivite ölçüldü. Litvinenko'nun aynı gün burada İtalyan akademisyen Mario Scaramella ile buluştuğu ve çorba içtiği söyleniyor. Scaramella, eski Rus ajanına,
elektronik posta yoluyla içinde kendi adının da bulunduğu bir ölüm listesi aldığını açıkladı.
Ölüm spreyi
Londra'daki
Çeçen sürgünlerden
Ahmed Zakayev, Litvinenko'yu yemek yerken gördüğünü söyledi. Bu yemekten sonra
Albay Litvinenko şiddetli
mide ağrısı ve bulantısı şikâyetiyle hastanelik oldu, iki hafta sonra da 43 yaşında öldü.
Uzmanlar Litvinenko'ya polonyum-210 elementinin
yiyecek veya içeceğine ya sprey halinde püskürtülerek ya da toz olarak serpildiğine inanıyorlar. Bir kere polonyum alan kişinin
tedavi imkânı bulunmuyor. Polonyum
vücut içinde kanla hareket ederken yaydığı alfa ışını vasıtasıyla organları birer birer öldürüyor.
Otopsi yapılamıyor
Litvinenko'nun Londra'nın kuzeyinde Muswell Hill'deki evinde de radyoaktivite izine rastlandı. Litvinenko'ya vücudunda
radyasyon olması nedeniyle
otopsi yapılamıyor.
Hükümet ise
Cobra adlı acil güvenlik komitesini toplayarak İngiltere'de meydana gelen bu ilk nükleer suikastı ele aldı. Suikast söz konusu kamuya açık mekanlarda düzenlendiği için sinsi saldırı sırasında aynı mekânlarda olanların da radyasyona maruz kalma ihtimali belirdi.
Sağlık Bakanlığı, kasım başlarında bu mekânlara uğrayanların
kontrol için hastanelere gitmesi çağrısı yaptı. Suikastla ilgili olarak İngiliz gizli servisleri MI5, MI6 ile Scotland Yard polis teşkilatı ortak hareket etme kararı aldı.
Marie Curie keşfetti
Polonyum elementi 1898'de
Polonya asıllı bilim kadını Marie Curie tarafından bulundu.
Nükleer santrallarda uranyumdan elde edilen polonyum
mavi ışık saçıyor. Normalde nükleer bombaların tetikleyicisi olarak, uydu ve ay modüllerinde enerji kaynağı olarak kullanılıyor. Yoğunlaştırılmış dozu gazla sıkıştırılarak sprey haline getirilebiliyor. Elde edilmesi yüksek teknoloji gerektiriyor ve ancak birkaç miligram sağlanabiliyor. Nükleer madde karaborsasında bir miktar temin etmek mümkün ama çok zor. Bir kez ele geçirdikten sonra polonyum kolayca bir yerden diğerine taşınabiliyor. Çünkü yaydığı alfa ışını birkaç metre öteye ulaşamıyor ve kalın bir mukavvayı dahi delemiyor. Bu nedenle kesekâğıdı içinde bile taşımak mümkün.
MİLLİYET