Irak'ta
Saddam Hüseyin döneminin dışişleri bakanı ve başbakan
yardımcısı Tarık Aziz, 1988 yılında
Halepçe kasabasında
Kürtlere karşı soykırım yapılmadığını ileri sürerek, saldırıdan
İran'ı sorumlu tuttu.
Enfal davasında ifade veren Aziz, Irak'ın Halepçe'de yaklaşık 5600 kişinin ölümüne neden olan sinir gazına sahip olmadığını, benzeri bazı kimyasalların 1980-88 yıllarındaki Irak-İran savaşı sırasında İran'da bulunduğunu öne sürdü.
Saldırıyla ilgili olarak uzmanların araştırma yapabileceğini kaydeden Aziz, Kürtlere karşı soykırım yapılmadığını, bu davada yargılananların ülkelerini savunan ve İran ile savaşan ''onurlu kişiler'' olduğunu söyledi.
Aziz, 1992 yılında Duceyl'de 148 Şiinin öldürülmesinden suçlu bulunarak 30
Aralık 2006 tarihinde idam edilen
Saddam Hüseyin'i ise ''ülkesinin egemenliği için çalışan bir yurtsever ve kahraman'' olarak nitelendirdi.
Tarık Aziz, şimdiki Devlet Başkanı Celal
Talabani'nin de aralarında bulunduğu Kürt liderlerle 1991 yılında bir araya geldiğini, ancak liderlerin soykırımdan söz etmediklerini, sadece Irak-İran savaşı sırasında
hasar gören köylerine yardım edilmesini istediklerini belirtti.
Savcılar ise Saddam Hüseyin döneminde kuzey Irak'taki Kürtlere yönelik Enfal operasyonunun sembolü olan Halepçe katliamının yapıldığının açık olduğunu ve katliamla ilgili yeterince
belge bulunduğunu bildirdiler.
Enfal davasında Halepçe katliamından sorumlu tutulan "Kimyasal Ali" lakaplı Ali Hasan El Mecid'in aralarında bulunduğu 6 eski Iraklı yetkili, suçlu bulunmaları durumunda idam cezasına mahkum edilecekler.
Bu arada, davanın görülmesine 15 Martta devam edilecek.