Muhtemel tepkilere karşı Sarkozy'nin Türkiye'ye G-20 dönem başkanı sıfatıyla geleceği ifade ediliyor. Avrupa Birliği'nde Türkiye karşıtı cephenin başını çeken Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Ankara'ya yapacağı tarihi ziyarete hazırlanıyor. 6-7 Nisan tarihlerinde Paris'e resmi ziyaret gerçekleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davetini kabul eden Sarkozy yıl sonuna kadar Türkiye'yi ziyaret edeceğini açıklamıştı. Ancak, geçen ay, Sarkozy'nin yoğun çalışma takvimi nedeniyle Ankara ziyaretini iptal edebileceği söylentileri yayılmıştı. Sarkozy, Fransız Müslüman toplumu temsilcilerine yaptığı açıklamada, Türkiye ziyaretini teyit etti. Ziyaretin kasım ayının son iki haftası ile aralık ayının ilk iki haftası arasında gerçekleştirilebileceği kaydediliyor. Sarkozy, François Mitterand'dan 18 yıl sonra Türkiye'yi ziyaret eden ilk Fransa cumhurbaşkanı olacak. Nicolas Sarkozy'den bir ay önce Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'in Türkiye'yi ziyaret etmesi bekleniyor. Türkiye karşıtlığını daha önce seçim malzemesi olarak kullanan ve aşırı sağ söylemlere yaklaşan Sarkozy'nin Ankara ziyaretinin iç kamuoyunda nasıl karşılanacağı merak ediliyor. Türk diplomatik kaynaklar, Sarkozy'nin muhtemel tepkileri azaltmak için Fransa Cumhurbaşkanı sıfatından ziyade G-20 Dönem Başkanı sıfatıyla Ankara'yı ziyaret etmeyi planladığını savunuyor. Avrupa'da açık şekilde Türkiye'yi karşısına alarak seçim kazanan ilk lider olan Sarkozy'nin, 3 yıl sonra Ankara'ya yapacağı ziyaret büyük önem taşıyor. 2007'de tüm gözlerin döndüğü Sarkozy'nin Türkiye konusunda ne yapacağı merakla beklenirken, Fransız lider daha çok seçim malzemesi olarak kullandığı Türkiye karşıtı söylemini pratiğe dökmedi. Özellikle, 2008'in ikinci yarısında AB Dönem Başkanlığı görevini üstlenen Sarkozy, baskılar sebebiyle Türkiye'nin üyelik sürecini dondurmaya yönelik bir adım atmadı. İki ülke arasındaki gerilim hatlarından biri olan soykırım yasa tasarısı da Sarkozy döneminde askıya alındı. Türk hükümetinin devlet ihalelerinde Fransız şirketleri boykot etmesi ve Türkiye'deki en büyük yabancı yatırımcılarından Fransa'nın ekonomik çıkarlarının tehlikeye girmesi, Sarkozy'nin Türkiye söylemini seçim meydanlarından öteye taşımasına mani oldu. Türk büyükelçiye 5 ay randevu vermedi Ancak, Türkiye'nin AB yolculuğuna somut bir engel çıkarmayan Sarkozy'nin iktidarı döneminde, iki ülkenin ilişkileri arka arkaya yaşanan olumsuz gelişmelerle durma noktasına geldi. Geçen sene Sarkozy'nin gönülsüz tavrı dolayısıyla beklenenden sönük geçen Türk sezonunun ardından, Paris'e atanan yeni Türk büyükelçi Tahsin Burcuoğlu'nun atama sürecinde yaşanan kriz iki ülke arasındaki gerginliği daha da derinleştirdi. ABD, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerin büyükelçilerine uygulanan prosedürün aksine, Burcuoğlu 5 ay 10 gün bekletildikten sonra Elysee Sarayı'nda kabul törenine çağrıldı. Elysee yetkilileri, Sarkozy'nin vakit darlığından büyükelçileri teker teker kabul etmediğini, 10 büyükelçinin atanmasının ardından kabul töreni düzenlediğini savunmuştu. Ancak, Burcuoğlu'nun 5 ay boyunca resmî görevine başlamak için beklemesi ve diplomatik teamüllere aykırı olarak 10 büyükelçiyle birlikte toplam 15 dakika süren törenle göreve başlaması sabırları taşırdı. Kouchner ve Sarkozy'nin Ankara ziyaretinde, Türkiye'nin bu konudaki rahatsızlığını iletmesi bekleniyor. Sarkozy zayıfladı, Erdoğan güçlendi Ankara'da gündeme gelmesi beklenen diğer iki konuysa Fransa'daki PKK yöneticilerine yönelik soruşturmalarda sonuç alınamaması ve Türkiye'nin güvenli ülkeler listesinden çıkarılması. Geçen sene, "PKK'nın kasası" olarak nitelenen Nedim Seven'in de tutuklandığı baskınlarda bir sonuç alınamazken, yakın zamanda tutuklanan bir çok PKK yöneticisi serbest bırakıldı. Geçen sene kasım ayında Ankara'nın ısrarıyla insan hakları açısından güvenli ülkeler listesine dahil edilen Türkiye, ağustos ayında danıştay kararıyla tekrar listeden çıkarıldı. Gana, Senegal, Mali ve Benin gibi ülkelerin dahi yer aldığı güvenli ülkeler listesinde, AB adayı Türkiye'nin yer alması Ankara'yı rahatsız ediyor. Danıştay'ın kararıyla Türkiye'den yapılan 10 bini aşkın siyasi iltica talebinin kabul edilmesi bekleniyor. 2011'den önce gerçekleşecek tarihî ziyaret, Sarkozy'nin bölgesel güç haline gelen Türkiye'yi daha fazla karşısına alamayacağının da delili olarak gösteriliyor. 2007'de cumhurbaşkanlığını açık ara farkla kazanan Sarkozy, o dönem Avrupa'nın en güçlü liderlerinden biri olarak gösteriliyordu. Aradan geçen 3 yılda Fransız kamuoyunun desteğini büyük ölçüde kaybeden Sarkozy, göçmenleri hedef alan politikaları nedeniyle uluslararası kamuoyunda da büyük tepki topluyor. Bugün, Sarkozy'nin kendi partisi içinde dahi 2012'de yapılacak seçimlerde aday olup olmayacağı tartışılıyor. Girdiği son yedi seçimden zaferle ayrılan Erdoğan ise, uluslararası arenada son yıllarda yaptığı atılımlarla bölgesinde yıldızı parlayan liderler arasında gösteriliyor.