Atina'da
Yunan düşünce kuruluşu ELİAMEP tarafından düzenlenen AB'nin
genişlemesini konu alan toplantıda konuşan Rehn,
Türkiye'nin üyelik sürecine değindi.
"Ne Türkiye ne de başka bir AB üyeliğine
aday için kestirme bir yol
bulunmadığını" söyleyen Rehn, aday ülkelerin yerine getirmeleri gereken yükümlülüklerde indirime gidilmesinin de söz konusu olmadığını belirtti.
Türkiye'ye yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için şans tanınması
gerektiğine inandığını da vurgulayan Rehn, AB'nin de KKTC'nin ticari izolasyonuna son vermeye yönelik çabalarını dönem başkanı
Finlandiya önderliğinde sürdürdüğünü kaydetti.
Türkiye'nin
liman ve havaalanlarını yıl sonuna kadar açmaması halindeki olası gelişmeleri konu alan soruları da yanıtlayan Rehn, şunları söyledi: "Önümüzde zaman var. Bu zaman içinde Finlandiya'nın çabalarının desteklenmesini arzu ediyoruz. Bizce Fin önerileri önemli bir fırsatı temsil ediyor ve bu fırsat kaçırılmamalıdır. Yazık olur. Aksi halde üyelik müzakerelerinde sıkıntıya girilebilir ve zaman kaybedilmiş olur."
AB içinde Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkışların daha çok AB halklarının
ekonomik endişelerinden kaynaklandığını belirten Rehn, AB'nin yapı olarak ileriyi görme ve gerekli önlemleri alma yeteneğine sahip olduğunu kaydetti.
Kamuoyu araştırmalarında Türkiye'nin AB üyeliğine
evet diyenlerin oranının yüzde 30'lar seviyesinde olduğunu söyleyen Rehn, "Ancak, soru 'Türkiye gerekli kriterleri yerine getirdiğinde üye olmalı mıdır?' diye sorulduğunda evet diyenlerin oranı yüzde 40'lara çıkıyor. Ben de buna inanıyorum" diye konuştu.