Onlar, ABD'nin Kennedy; Hindistan'ın Gandi ailelerine benzetildi. Siyasette hep en önde yer aldılar; aile fertlerinin hemen hemen hiçbiri ecelleriyle yaşama veda etmedi. Artık tarihte bir de Butto hanedanlığı anılacak diğerleriyle birlikte; "lanetli aileler" arasında. Benazir Butto'nun ölümünün ardından akıllarda tek bir soru var: Butto efsanesinin meşalesini kim taşıyacak? Benazir'in selefleri arasında birçok isim sayılıyor. Partide boş bıraktığı yeri kocası Asıf Ali Zerdari veya oğlu Bilavel alabilir. Ancak ikisinin de soyadı Butto değil; Zerdari. Önemli olan da partinin liderinden çok, "Butto" soyadını önümüzdeki yıllara kimin yazacağı... İşte tüm tartışmaların görünmeyen kısmında genç bir kadın gizleniyor... Lakabı, "Butto'nun kopyası" anlamına gelen "Bhutto ki taswer"; halası gibi hırslı, onun kadar karizmatik, onun kadar güzel. Onun gibi babasının katline tanık oldu; Adı Fatima Butto... 'EN TEHLİKELİ KADIN' 25 yaşındaki Fatima, Benazir'in 11 yıl önce öldürülen erkek kardeşi Murtaza Butto'nun kızı. Lübnan doğumlu. Şair, 16 yaşında ilk kitabını basan bir yazar ve Pakistan'da en çok okunanlar arasında yer alan köşe yazarı. Butto ailesinin diğer tüm fertleri gibi onun da öğrenim sicili muhteşem: Pakistan'da Amerikan Okulu, ABD'de Columbia Üniversitesi mezunu... Ancak bunların dışında asıl dikkati çeken özelliği bambaşka: O halasından nefret eden bir yeğen. Hatta Benazir'e, "Dünyanın en tehlikeli insanı" diyecek kadar ileri gidiyor. Bu nefretin kökeni, ablasının yürüttüğü siyasetin yolsuzluklara bulaştığını ve babalarının kurduğu Pakistan Halkın Partisi'nin (PPP) ilkelerinden çok uzaklaştığını savunarak etkin muhalefet başlatan ve bunun için Suriye ve Lübnan'a giderek silahlı mücadeleye girmekten çekinmeyen Murtaza'nın katledilmesine dayanıyor. Ülkesine döndüğünde PPP'den ayrı "Şehid Butto" fraksiyonunu kuran, seçimlerde Meclis'e giren Murtaza, kendisine destek veren annesinin, Benazir'le arasının açılmasına da neden oldu. 100 POLİS TARADI 20 Eylül 1997'de Karaçi kentinde otomobilden indirilerek yakın mesafe ateşle polis tarafından öldürüldü. "Vur" emrini dönemin Başbakanı olan Benazir'in verdiği öne sürüldü. Cenazeye gittiğinde aracı taşlanan Benazir, önce partisinin güvenini, iki ay sonra da koltuğunu kaybedecekti. Bu "lekeyi" de ömrünün son gününe kadar taşıyacaktı. Fatima, siyasi makalelerinde ve babası için kurduğu internet sitesinde her fırsatta haykırıyor halasına öfkesini. Ekimde Benazir'in ülkesine dönmesi için yorumu "Hepsi tiyatro" oldu. Babasını kaybedişinin 11'inci yıldönümünde kaleme aldığı son yazısında şöyle anlattı hislerini: "O gece babamı bekleyenler sadece ben ve ailem değildik. Keskin nişancıların da olduğu 100 polis de bekliyordu tetikte. Boynundan vuruldu babam. Hiçbir polis tutuklanmadı; terfi ettirerek ödüllendirdi. İki tanık gözaltında öldürüldü. Babam onun kurbanlarından biriydi. Adaletsizliğe göz yumulduğu takdirde daha çok kurban olacak." Şu anda fraksiyonun başında üvey annesi Ghinva Butto var. Siyaset uzmanları, Fatima'nın Benazir'in ardından siyasete girmesine kesin gözüyle bakıyor. Hatta bugüne kadar evsizler ve yoksullar için birçok protesto gösterisinde de boy göstererek kamuoyunda görülmeye başladı. GENLERİNDE VAR Artık Benazir Butto yok... Butto efsanesini kimin devam ettireceği belli değil; ancak genlerinde "hırs, onur, başarı ve cazibe" niteliklerini taşıyan Fatima Butto'yu da halası gibi "Mücadeleye adanan bir hayat" bekliyor olabilir. Benazir'in de dediği gibi "Önemli olan ülkenizin sizin için yaptığı değil; sizin ülkeniz için ne yaptığınızdır..." SABAH