Görüşme sonrası basının karşısına çıkan Gül ve Bakoyanni, "çok yapıcı ve açık bir görüşme yapıldığını" söylediler.
Yunan bakan,
Dışişleri Bakanı Gül'ü Atina'ya davet etti. Gül, Bakoyanni'nin de Ankara'ya geleceğini, tüm sorunların açıklıkla görüşüleceğini söyledi.
Bakoyanni'yi daha önceden tanıdığını kaydeden Gül, bu kez Bakoyanni ile
Dışişleri Bakanı sıfatıyla ilk kez görüşme fırsatı bulduğunu söyledi. Dora Bakoyanni ile birlikte, iki
ülke arasındaki ilişkilerin yeni bir dinamizm getireceklerine inandıklarını belirten Gül, kendisinin
Yunanistan'ı, Yunan meslektaşının da ilerleyen dönemde
Türkiye'yi ziyaret edeceğini söyledi.
Gül, ''bu görüşmeden hem biz hem de Yunanistan memnuniyet duyuyor'' diye konuştu. Türkiye ile Yunanistan arasında birçok siyasal konunun bulunduğunu hatırlatan Gül, ''önemli olan iyiniyetli olmak ve bunu devam ettirmektir. Aramızdaki siyasi konuların da iyiniyetle çözüleceğine inanıyorum'' dedi. Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın
Kıbrıs sorununa ilişkin herhangi bir
öneri getirip getirmediği yolundaki bir soruya Gül, ''bu toplantı bir öneri getirmek için yapılmadı. İlişkilerimiz konusunda karşılıklı bir değerlendirme yaptık. Beni Yunanistan'a davet etti, gideceğim. Hatta çok kısa sürede gelmemden memnuniyet duyacağını söyledi'' diye konuştu. Dora Bakoyanni ise basına yaptığı açıklamada, ülkesinin Türkiye'nin AB geleceğini
desteklediğini söyledi. Yunan bakan, ''Yunan ve Türk halkları bizden iyi ve dostane ilişkileri geliştirmemizi istiyorlar'' dedi."Türkiye'ye verilen destek koşulsuz değil"Geçtiğimiz günlerde Atina'da yayımlanan To Vima gazetesine demeç veren Yunanistan'ın yeni Dışişleri Bakanı Bakoyanni, Türk-Yunan ilişkileriyle Kıbrıs konusuna değinmişti.Türkiye'nin AB perspektifinin desteklenmesinin, stratejik bir
seçim olduğunu belirten Bakoyanni, Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan görev değişiminin hükümetin bu konudaki politikasını değiştirmediğini söylemişti. Yunanistan'ın bu konudaki desteğinin koşulsuz bir destek olmadığını ve Türkiye'nin de yerine getirmesi gereken bazı kriterler bulunduğunu belirten Bakoyanni, ''Türkiye'nin AB üyeliğini destekleme politikamız bir doktrin değildir. Bu konuda uyguladığımız uzun vadeli politikada hatır gönül yok. Türkiye'nin uygun zamanda yerine getirmesi gereken koşullar vardır. Bu koşullar da hem bizim ve hem de diğer ortaklarımız tarafından belirtilmiştir'' diye konuşmuştu.