Rusya Bilimler Akademisi’ne bağlı Rusya Şarkiyat Enstitüsü Başkanı Vitaliy Naumkin, Al-Monitor’da yayınlanan, "Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Fethullah Gülen konusunda anlaştığı" yönündeki ifadelerin tamamen çarpıtma olduğunu söyledi.
Makalenin başlığı ve yorumların kendisine ait olmadığını ifade eden Naumkin, “Tamamen yanlış. Kesinlikle ben böyle bir şey söylemedim. Aramızda konuşurken Rusya’da Fethullah Gülen ile ilgili tartışmaların olduğunu söylemiştim. Biz hiçbir şekilde Gülen ile Türkiye iktidarı arasında yaşanan tartışmalara girmiyoruz.” dedi.
Rusya’da Gülen konusunda farklı yaklaşımlar olduğunu kaydeden Rus akademisyen, “Bazıları diyor ki bu ideoloji barışçıl, ülkemizi tehdit etmiyor. Diğer taraftan bu ideolojinin milliyetçi ve aşırılıkçı olduğunu söyleyenler var. Mesela şöyle diyenler var: ‘Rusya’nın kendine has İslam anlayışı, İslam mektebi, Kafkas ve Tatar öğretileri var. Bu ideolojileri daha çok sahiplenmeliyiz.’ ifadelerini kullandı.
MAKALENİN BAŞLIĞI DA BANA AİT DEĞİL
‘Gülen konusunda Rusya ve Türkiye anlaşıyor’ başlığının da kendisine ait olmadığını kaydeden Naumkin, “Bu başlığı Al-Monitor yöneticileri, editörleri yazmış. Bu konu görüşülmedi. Ben sadece örnek verdim. Rusya’da Gülen’e karşı olan bazı kesimler var. Görüşleri Türk hükümeti ile örtüşüyor. Bir yazar ve gazeteci olarak sadece bu benzerliğe dikkat çektim.” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE SURİYE KONUSUNDA İKİ HATA YAPTI
Türkiye’nin son dönemde Suriye politikalarında yanlışlar yapıldığını ve Rusya ile bu yaklaşımların örtüşmediğini söyleyen Rus uzman, “Suriye konusunda en önemli hata Türkiye üst düzey devlet yöneticilerinin “Esed’in sonu geldi. Az süresi kaldı” şeklinde açıklamalar yapması oldu. Bugün görüyoruz ki Esed yönetimde kaldı, ayrıca genel değil ama yerel mücadele alanlarında başarılı. Bu kendisi açısından çok önemli. Ve şu demek oluyor: Türkiye tarafından yapılan hesaplamalar yanlıştı. Bu tür hataları birçok lider yaptı. ABD de Esed’in gitmesi gerektiğini ve gitmek üzere olduğunu söylemişti. Türkiye gibi büyük bir ülke bu tür açıklamalar yaptıktan sonra, hele ABD gibi daha büyük bir devlet bu tür açıklamalarından sonra bir şeyler yapması gerekirdi. Fakat başaramadılar. İkinci hata, Türkiye kendi sınırlarını İslamcı militanlar için açtı. Bence Türkiye bugün bu çizgisini düzeltmeye çalışıyor. Bugün Ankara terör ve aşırılıkçı bazı örgütlerin geçişlerini önlemeye çalışıyor. İsteriz ki Türkiye’den Suriye’ye geçişi sağlayan bu yol militanlar için tamamen kapansın.” temennisinde bulundu.
Genel olarak Rusya ile Türkiye’nin Suriye konusunda belirli farklı görüşlere sahip olmalarını normal gördüğünü vurgulayan Naumkin, “Bu durum bizim ilişkilerimize mani değil. Birbirimiz için önemli partnerler olarak kalmaya devam ediyoruz. Suriye konusunda farklı düşünmemize rağmen stratejik alanda Türkiye bizim önemli müttefikimiz. İslamcı militanların elini kolunu sallaya sallaya dolaşmasına gelirsek, bence, maalesef Türkiye bu konuda yardımcı oldu.” eleştirisini getirdi.
KUZEY IRAK BAĞIMSIZ OLUNCA TÜRKİYE PARÇALANMAZ
Türkiye’nin Kuzey Irak yönetimi ile güzel ilişkiler geliştirmesinin başarı olarak görülebileceğini vurgulayan Naumkin, “Militanların saldırısı yüzünden Kuzey Irak referanduma giderek bağımsızlık ilan etmek istiyor. Referanduma gitmek istiyor. Bu Suriye ve Irak’ta yaşanan derin krizin beklenmedik sonucu. Irak’ın dağılması çok muhtemel. Ve Irak toprakları içinde Kürt devletinin kurulması da beklenebilecek bir şey. Bence Kürt liderler Barzani ve diğerleri pragmatik insanlar; Türkiye ile ilişkilerine çok değer veriyorlar. Ve Kürt Devleti kurma hayallerini Türkiye topraklarına sıçramayacak şekilde gerçekleştirmeye çalışacaklar. Bence onlar bu kurulacak devletin Türkiye’yi hiçbir şekilde tehdit etmeyeceği önlemler alacak. Irak Kürdistanı Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak isteyecek. Bence Türkiye için tehdit yok. Türkiye güçlü bir devlet. Ankara’nın tüm partnerleri Türkiye’nin zarar görmemesini ister.” tespitinde bulundu.
UKRAYNA KRİZİ ÇÖZÜLÜR; KIRIM KONUSU KAPANDI
Rusya’nın Ukrayna’da kırmızı çizgisinin Rusça konuşan nüfusun hakları olduğunu ve güneydoğuda yaşayan bu nüfusun haklarını koruyacağını çok net bir şekilde ifade ettiğini belirten Naumkin, “Moskova bugün istikrar için akıllı adımlar atıyor. Ve bence orada durum normalleşecek ve bunun için aktif bir şekilde Rusya, Ukrayna ve AB üçgeninde görüşmeler yapılıyor. Hem enerji kaynakları, hem doğu bölgeleri konusunda. Bence orada uzlaşı sağlanacak ve çözüm bulunacak. Kriz daha da büyümeyecek. Rusya askeri gücünü kullanmayacak. Doğu bölgelerinde Kiev’e karşı bir anda oluşan hareketlere de Moskova destek vermiyor.” dedi.
Kırım konusunun Rusya açısından tamamen kapandığını ifade eden Naumkin şu tespitlerde bulundu: “Rusya için bu konu net: Rusya’nın bir bölgesidir ve bu karar için hiçbir şekilde herhangi bir gözden geçirme söz konusu olamaz. Ukrayna’da federasyon kurulması konusu tamamen Kiev’e bağlı. Onların federasyona gitmek için hazır olduklarını zannetmiyorum. Ancak yerel yönetimlerin güçlendirilmesi yoluna gidebilirler. Aksi durumda doğuyu sakinleştiremezler.”
CİHAN