Rum yönetimi,
Avrupa Birliği'nin
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yönelik izolasyonları kaldırma çerçevesinde ele aldığı doğrudan ticaret tüzüğünden rahatsız.
Tüzüğün kabulüyle birlikte, Magosa Limanı ile Ercan Havaalanı'nın uluslararası ulaşıma açılması ihtimali Rum yönetimini tedirgin ediyor.
AB komisyonu, tüzüğü hayata geçirebilmek için
Rumları devreden çıkaran bir formül ortaya attı. Tüzüğün, oybirliğiyle değil, oy çokluğuyla kabul edilmesini önerdi. Bunun üzerine Rumlar, kendi
önerilerini hazırlamak durumunda kaldı.
Rum
Dışişleri Bakanı
Yorgo Lilikas, planı, önceki gün AB dönem başkanı
Almanya'nın
Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier'e sundu.
Rum yönetiminin önerileri
Rumların planı,
Kuzey Kıbrıs hava ve
deniz limanlarını uluslarası ticarette kullandırmama hedefi üzerine kurulu.
Planda, Kıbrıslı Türklerin Larnaka Havaalanı ve limanını kullanması, bu limanlarda Türklere özel yer ayrılması, limanlarda, Türk memurların istihdam edilmesi ve Türk ürünlerine de
vergi uygulanmaması öneriliyor.
Kıbrıs Türk ürünlerinin hacim ve değerinin arttırılması ve ticareti
yasak olan
balık ve bal ürünlerinin satışına izin verilmesi de paket de yer alan öneriler arasında.
"Asıl amaç
vakit kazanmak"
Rum medyasına göre, yeni plan,
ekonomik asimilasyon yöntemiyle Kıbrıslı Türklerin, Rum ekonomisine katılımını sağlayacak.
Ancak AB kulislerinde Rumların asıl amacının "vakit kazanmak" olduğu konuşuluyor.
Dönem başkanlığı süresi haziran ayında dolacak Almanya, soruna yakın vadede çözüm getirebilecek
ülke olarak görülüyor.
Rum yönetimi ise yeni planını tartışmaya açarak, konunun Portekiz'in dönem başkanlığına bırakılmasını; yani bir anlamda mevcut durumun korunmasını istiyor.
Çünkü
Finlandiya örneğinde olduğu gibi Avrupa içinde bir etkisi olmayan Portekiz'in Kıbrıs sorununa bir çözüm için Almanya kadar etkisinin olamayacağı biliniyor.