Peki bu da mı tesadüf?

33 erin şehit edildiği olay yerine ilk giden Fikri Karadağ'ın, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın vurulduğu an olay yerinde olduğu ortaya çıktı...

Peki <b>bu da mı tesadüf?</b>

Ergenekon savcılarının Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın şehit edilmesiyle ilgili dosyayı, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan istemesinin nedenlerinden biri ortaya çıktı. Programı biliyordu Ergenekon tutuklusu emekli albay Mehmet Fikri Karadağ'ın Aydın'ın dürbünlü suikast silahı Kanas’tan çıkan tek kurşunla 1993 yılında Lice Asayiş Bölük Komutanlığı önünde öldürüldüğü sırada orada bulunduğu belirlendi. Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, terörün şiddetle bitirilemeyeceğini düşünen ve terörle mücadelede, JİTEM gibi illegal yapılanmalara karşı olmasıyla biliniyordu. Halkla devleti kaynaştırmak için verdiği mücadelesiyle öne çıkan Aydın, hem PKK'nın hem de terör ortamından beslenen 'karanlık güçlerin' hedefi haline geldi. Tuğgeneral Aydın, Elazığ Jandarma Komutanlığı’na bağlı komandolar ve Lice'deki jandarma komando bölüğünün PKK'ya karşı ortaklaşa gerçekleştireceği operasyon öncesi 22 Ekim 1993’te Lice'ye geldi. Kendisini Lice'ye getiren helikopterden inip konuşmasını yapmak üzere yürüdüğü sırada karanlık bir el tetiği çekti. Dürbünlü suikast silahı Kanas’tan çıkan kurşunun sağ gözüne isabet etmesiyle Aydın şehit oldu. Operasyonla ilgili planlamalarda o dönemde Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı İstihbarat ve İstihbarata Karşı Koyma Şube Müdürlüğü'nde görevli Karadağ da yer aldı. Karadağ, Aydın'ın 22 Ekim 1993 günü Lice'ye gideceğini bilen ve programın alt yapısını hazırlayan birkaç kişiden biriydi. OLAY YERİNDEKİ SİLAH KAYBOLDU Tuğgeneral Aydın, resmi kayıtlara "PKK ile çatışmada şehit düşen en yüksek rütbeli asker" olarak geçti. Olayın ardından ele geçirilen Kanas suikast silahı ortadan kayboldu. Tuğgeneral Aydın'ın şehit edilmesi olayı ilk gün gazetelere "kör kurşun" olarak yer aldı. İlerleyen günlerde ise "çatışmada şehit düştü" haberleri yayıldı. Tuğgeneral Aydın'ın şehit edilmesi olayı 15 yıl aradan sonra, 12 Ağustos 1995'te 2 koruması ile birlikte öldürülen Mardin Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden'in dosyası ile birlikte Ergenekon soruşturmasıyla yeniden açıldı. Gizli tanık: Asker vurdu Uzun yıllar PKK içinde yer alan ve Ergenekon iddianamesine Deniz adıyla giren gizli tanık Tuğgeneral Aydın'ın öldürülmesiyle ilgili olarak şunları anlattı: "Helikopterden iner inmez bir asker tarafından öldürüldüğünü, o askerin de başka bir asker tarafından vurulduğunu öğrendim. Kesinlikle bu olayı PKK örgütü yapmadı. Paşa’nın ne amaçla ve kim tarafından öldürüldüğünü bilmiyorum." Bu arada Ergenekon operasyonlarının ilk aşamalarında gözaltına alınarak tutuklanan emekli binbaşı Fikret Emek'in Eskişehir'deki annesine ait evde suikast silahı Kanas ele geçirilmişti. Astsubaydan şok sözler Tuğgeneral Aydın'ın ölümüyle ilgili olarak en çarpıcı iddia, Yüksekova Çetesi'ni çökerten emekli Astsubay Hüseyin Oğuz'dan gelmişti. Oğuz, gözaltına alınan bir PKK itirafçısının sorgusunda Aydın'ı öldürdüklerini itiraf ettiğini belirterek şunları kaydetmişti: "Teslim olduktan sonra JİTEM'in eylemlerine katılmış. Generali vurmak için Yüksekova'dan Lice'ye kendilerini Albay Hamdi P.'nin helikopterle götürdüğünü söyledi." Suikastla ilgili bilgilerin yer aldığı dosyayı bir üst komutanı Albay Hamdi Çakır'a ilettiğini ve toplantı yaptıklarını vurgulayan Oğuz, "Olumsuz bir ortam oluştu. 'Devlet zarar görür, işin içinde devletin bir albayı var' dendi. O toplantıda işler koptu" iddiasında bulunmuştu.Bugün
<< Önceki Haber Peki bu da mı tesadüf? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER