Köpeklere karşı olan komşudan intikam almak isteyen, pantolonuna çamur sıçrattığı için belediyeden şikayetçi olan, elektrik faturalarının yüksekliğini bahane eden, odun çaldığı eşeğine el konulmasına
itiraz eden hemen AİHM’nin yolunu tutuyor. Hukukçulara ve
insan hakları örgütlerine göre bu tür taleplerin altında yatan tek sebep;
mahkemeden para alabilmek. Avukat Gülizar
Tuncay, mahkemenin gereksiz başvurular nedeniyle gerçek insan hakkı ihlallerini de reddettiğini savunuyor. Başvuruda bulunmak isteyenlerin çoğunun para kazanma amacı ile hareket ettiğini söyleyen Tuncay, “Eskiden başvuru yapılmıyordu, şimdi durum tersine döndü. Alınan tazminatlar gündeme geldiği için herkes ‘AİHM’ye gideceğim’ diyor.” şeklinde konuşuyor. Bu tip başvuruların artmasıyla Strasbourg’daki mahkemeye giden pek çok dosyanın reddedildiğini belirten Tuncay, artan dosyaların iş yüküne sebep olduğunu vurguluyor. Tuncay sözlerini şöyle sürdürüyor: “Eskiden,
davalarda tazminattan önce ‘uygulamaya son verilsin’, ‘yasalar değiştirilsin’ gibi talepler yer alırdı. Şimdi ise dosyaların ilk sırasında tazminat talepleri bulunuyor. Medyanın sonuçlanan davalarda sadece alınan tazminat boyutu ile ilgilenmesi de etkili oldu.” Tuncay’ın anlattığına göre, Aydüz Yalçın isimli kişi Golden Retriever cinsi 8 yaşındaki Boni ve 5 yaşındaki
Bobo isimli köpeklerini istemeyen komşuları ile mahkemelik oldu. Mahkeme, dava masraflarını da Yalçın’ın ödemesine karar verdi. Ve
kanun yoluyla köpekler,
apartmandan uzaklaştırıldı. Ancak
kiracı Aydüz Yalçın, pes etmedi ve köpeklerine yeniden kavuşabilmek için temyize başvurdu. Neredeyse tüm apartman sakinlerinden tepki gören Aydüz Yalçın, köpeklerine kavuşabilmek için AİHM’ye de başvuracağını söyledi.