Mehmet Ali Ağca'nın 13
Mayıs 1981'de Roma Katolik Kilisesinin o dönemdeki ruhani lideri Papa İkinci Jean Paul'e yönelik suikast girişimi, aradan 25 yılı aşkın bir zaman geçmesinin ardından, bir kez daha anıldı.
Papalık tahtına oturduğunda İkinci Jean Paul adını alan Karol Wojtyla'nın yanında,
görev süresi boyunca özel sekreter olarak görev yapan Polonyalı Başpiskopos Dziwisz Stanislaw, önümüzdeki yıl piyasaya sürülecek yeni kitabında Ağca'nın suikast girişimi sırasında ve daha sonra yaşananları da anlattı.
"Una
Vita con Karol" (Karol ile Bir
Hayat) adıyla yayımlanacak kitabın tanıtımına ilişkin Roma'da düzenlenen basın toplantısında verilen bilgiye göre, suikast girişiminden sonra Papa'nın hayatından umut kesildiği anlar yaşandı.
Başpiskopos Stanislaw, yayın için hazır durumdaki kitabında, bu umutsuzluğun suikastten sonra Gemelli Polikliniğinde Papanın
ameliyatı sırasında yaşandığına işaret ederek, "Ameliyatı yapan doktorlar, daha sonra durumun ciddiyetini bana
itiraf edeceklerdi. Ameliyatı, hastanın yaşayacağından emin olmaksızın yapmışlar" dedi.
Başpiskopos Stanislaw, ameliyat salonunda, Katoliklik inancında
ölüm yatağındaki kişinin alnının kutsal yağla ovulması ritüelinin Papa'ya da uygulandığını söyledi. Stanislaw, o anda yaşananları ve hissettiği duyguları şu sözlerle özetledi:
"Ameliyat salonunda ben de vardım, içerisi çok kalabalıktı. Ben, bir köşede oturuyordum. Kan basıncında,
kalp atışında sorunlar vardı. En kötü an ise Doktor Buzzenetti'nin bana yaklaşarak kutsal yağla ovma işlemini yapmamı istediği sıradaydı. Yüreğim param parça biçimde, ovma işlemini yaptım. Bu bana, 'Artık yapılacak hiçbir şey yok' denmesiyle eş anlamlı bir şeydi".
-SUİKAST ANI-
Başpiskopos Stanislaw, 1981'de
Vatikan'daki Aziz Petrus Meydanı'nda yaşanan suikast anını ise kitabında şu ifadelerle anlattı:
"Saat 17.19'du. Bunu daha sonra öğrenecektik.
Çarşamba günkü genel kabul merasimi, öğleden sonraları, mevsimin güzelliği nedeniyle açıkta yapılıyordu. 13 Mayıs 1981'de de öyle yapılmıştı. İlk kurşunun sesini duymadım. Gördüğüm tek şey, yüzlerce güvercinin ürkmüşcesine havalandıklarıydı.
Papa, yana eğilerek kucağıma yığılıvermişti. Daha sonra fotoğraflardan ve görüntülerden, iç güdüsel biçimde benim de eğildiğimi fark edecektim. Ateşin açıldığı tarafa doğru bakıyordum. Bir kargaşa yaşanıyordu. Esmer tenli bir delikanlı çırpınıp kurtulma uğraşındaydı. Onun, Ali Ağca adında bir Türk olduğunu daha sonra öğrenecektim".
Yaşanan hadisenin o anda kendisini adeta şok ettiğini belirten Stanislaw, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi düşünüyorum da, kargaşanın yaşandığı o tarafa doğru bakmamın nedeni, belki de vahim bir hadise yaşandığını kabullenememe duygusundan kaynaklanmıştı. Ama olup biten hadiseyi kucağımda hissetmekteydim. Papayı desteklemeye çalışıyordum. O ise kendini bırakmak ister gibiydi.
Nefesi acı yüklü olmasına rağmen sakin görünüyordu. 'Neresi' diye sordum. 'Karnım' dedi. 'Acıyor mu' diye sordum. 'Acıyor' dedi. İlk kurşun, karnını delip geçmişti. Kalın bağırsağı sıyırarak geçmiş, bağırsakların çeşitli noktalarına zarar vermişti. Karnı delip geçen kurşun cipe düşmüştü. İkinci kurşun sağ dirseği sıyırarak geçmiş, sol elin işaret parmağının kırılmasına yol açmış, Amerikalı iki turistin de yaralanmasına sebebiyet vermişti. Biri bağırarak,
ambulansa koşmamızı söyledi. Ama ambulans Vatikan'ın diğer tarafındaydı. Cip hızla Çan Kemerini geçti (...) Nihayet Vatikan Revirine ulaştık. O esnada, olaydan haberdar edilen, Papanın özel doktoru Renato Buzzonetti de oradaydı".
-REVİRDEN GEMELLİ POLİKLİNİĞİNE-
Başpiskopos Stanislaw, Papanın revirden ameliyat için hastaneye taşınışı sırasında olanları ise şu şekilde özetledi:
"Papayı benim kollarımdan alarak, revirin girişinde yere uzattılar. Karnı delip çıkan kurşunun ciddi bir kan kaybına neden olduğunu orada fark ettik. Buzzonetti, Papanın bacaklarını katladıktan sonra, 'Hareket ettirebilecek misiniz, deneyin' dedi. Papa da hareket ettirdi. Doktor da hemen, 'Çabuk, Gemelli Polikliniğine gidiyoruz' dedi. Rastgele alınmış bir karar değildi. Papa için ameliyat gerekebilir düşüncesiyle, önceden kararlaştırılmış bir şeydi. Ambulans büyük bir hızla yola koyuldu. Böylece zamanla yarışmaya başlamıştık (...) Siren sürekli çalıyordu. Trafik vardı. Şoförün eli, sürekli klaksondaydı. Papa giderek güç kaybediyordu, ama halen kendindeydi. Nefes almaya çalışırken, 'Bunu neden yaptılar' diye mırıldanmaktaydı. Kendisine ateş edeni affettiğini söylüyordu. 'İsa! Meryem Anam!' diyerek dua ettiğini duyuyordum. Tam, Gemelli Polikliniğine vardığımız sırada, bilincini kaybetti. İşte o an, Papanın hayati bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu anlamıştım".
-KİTAP VATİKAN YAYINEVİ ADINA YAYIMLANACAK-
Polonyalı Başpiskopos Dziwisz Stanislaw'ın Papa İkinci Jean Paul ile birlikte olduğu süre içindeki anılarından oluşan ve Gian
Franco Svidercoschi'nin kitaplaştırdığı "Una Vita con Karol" adlı eser, Vatikan Yayınevi adına, Rizzoli Yayınevi tarafından yayımlanacak.
Yayınevi yetkilileri, 2007'de piyasaya sürülecek eserin kısa sürede çok satan kitaplar listesine gireceğini tahmin ediyor. Rizzoli Yayınevi, kitabın muhtelif dillere çevrileceğine de kesin gözüyle bakıyor.
Rizzoli Yayınevi yetkilileri, eserin başka ülkelerdeki yayın haklarının satılmasıyla ilgili görüşme ve işlemlere ise önümüzdeki hafta Almanya'da açılacak Frankfurt
Kitap Fuarı sırasında başlanacağını söylediler.