İsveç'te iktidardaki Sosyal Demokrat Partisi'nin bilgisayarlarına girerek
seçim stratejisini çalması nedeniyle zor günler yaşayan Halk Partisi, Madon olayı ile ikinci şoku yaşıyor.
Eski yazılarında da Türklere,
Türkiye'ye ağır
hakaretleri olan Madon (26), "Pippi förolämpar kanske
Atatürk" (Pippi belki de Atatürk'e hakaret ediyor) başlıklı son yazısında işi ileriye götürünce, Türk derneklerinin ve Federasyonunun büyük tepkisiyle karşılaştı. Zaten zor dönemler geçiren Halk Parti de Madon'u gözden çıkararak onunla yollarını ayırdığını duyurdu.
Bundan önceki yazıları gündeme gelindiğinde, Madon'un küçültücü ifadelerinden birçok kimsenin nasibini aldığı görüldü.
Müslümanları tanımlarken; "şeriat isteyen sakallı erkekler,
şüpheli görünümlü teröristler" derken, Müslüman bayanlara da "örtünün altına saklanmış köleleşmiş kadınlar" diyerek aşağılamakta.
Hristiyanların kutsal azizelerinde Lucia hakkında da, "Uyuz bir kadındı. Erkekler bana bakmasın diye, gözlerini oyan basit biriydi" ifadelerini kullanmakta. Hıristiyanları kast ederek: "Bir yanağa vurana, diğer yanağını çevir diyen İsa davranışları ile buraya gelmeyin!" ayrıca homoseksüellik aleyhine konuşan bir
papaz aleyhinde de küçültücü ifadeler kullanarak, Hırıstiyanların da tepkilerini üzerine çekti. Karikatür krizinde de, Danimarkalı Jyllands-Posten Gazetesi'nden yana tavır alarak, Müslüman kesimi ve ülkeleri "diktatörler" olarak tanımladı.
Son yazılarında Atatürk'e ve Türklere ağır hakaretlerde bulunması bardağı taşıran son damla olmuş ve
milletvekili adayı olduğu Liberal Halk Partisi ve yazılar yazdığı
Stockholm City Gazetesi, onunla yollarını ayırdıklarını duyurmak zorunda kalmışlardı.
Bu yaşananlar üzerine bir değerlendirme yapan Türkiye'nin Stockholm Büyükelçisi
Necip Egüz, İsveç'teki Türk
sivil toplum örgütlerini gösterdiği duyarlı davranıştan dolayı kutlayarak, bu tür yerinde ve makul tepkilerin böyle olumlu neticeler vereceğini ifade etmişti.
Stockholm Akademica Förening Derneği Başkanı Ömer
Beyazıt, bu karalamacı tavrın bilinç altını şöyle yorumluyor: "Bir zamanlar bu ülkelere iltica etmek için gelen kimselerin uydurdukları hikayelere, yeni nesilleri inanmaya başlamış anlaşılan. Şimdikiler de, Türk ve Türkiye düşmanlığı yaparak bundan
prim elde etmeye, oy almaya çalışmaktalar. Bu tavırla bir yere varılamaz. Keşke, olumlu söylemlerle bir yere varmaya çalışsalar."