İsrail ve Filistinli yöneticilerin, ABD Başkanı George Bush'la birlikte masaya oturacağı barış zirvesine bir hafta kala, son bir kez daha buluşan İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın yaptığı toplantının ardından, Filistinli başgörüşmeci Saib Erekat, "zor bir görüşme" olduğunu belirtti. Erekat, iki tarafın Annapolis'e hazırlık doğrultusunda, ortak deklarasyon için oluşturulan komisyonların çalışmalarını gözden geçirdiklerini, fikir teatisinde bulunduklarını kaydetti. Kudüs'te Olmert'in ikametgahındaki 2,5 saatlik görüşmenin ardından Abbas, beraberindekilerle Ramallah'a dönerken, İsrailli bir hükümet yetkilisi, ihtiyatlı bir iyimserlikle, "Görünen o ki, iki taraf da ortak bir deklarasyon için hazır" dedi. İsrailli yetkili, Ynet internet sitesine yaptığı açıklamada, konferans sonrası için, bugüne kadar iki taraf arasındaki uzlaşmazlık alanlarını oluşturan sıcak konularda bazı gelişmeler olduğunu kaydetti. Ramallah'ta bir basın toplantısı düzenleyen Filistinli Başgörüşmeci Saib Erekat ise iki tarafın henüz ortak deklarasyon konusunda uzlaşma sağlamadıklarını belirtti. Erekat, "Toplantı zor mu geçti? Evet...Hala görüş farklılıkları var mı? Evet" derken, iki tarafın da bunların giderilmesi amacıyla çalışma gruplarının karşılıklı görüşmelere derhal devam edilmesinde hemfikir olduklarını dile getirdi. Erekat, iki tarafın, Yol Haritası'na göre yerine getirmesi gereken yükümlülükler bulunduğunu belirtti. Filistin tarafı olarak bunların bir kısmını yerine getirdiklerini, bazılarını da yerine getirmeye çalıştıklarını söyleyen Erekat, İsrail'in de yükümlülüklerini yerini getirmesini beklediklerini söyledi. Erekat, yükümlülükler konusunda, Dörtler Grubu'nun (ABD, Rusya, BM ve AB) yargıç olacağını ifade etti. Erekat, Filistin tarafının yerleşimlerin genişlemesinin tümüyle durdurulması, yasa dışı yerleşimlerin kaldırılması, Doğu Kudüs'te kapatılan Filistinli kurumların açılması, yol barikatlarının kaldırılarak, Filistinlilerin hareket özgürlüklerinin sağlanması gibi yükümlülüklerinin yerine getirilmesini beklediklerini söyledi. Olmert hükümetinin bugün 441 Filistinli tutukluyu serbest bırakması kararına da değinen Erekat, "Biz, her tutuklunun serbest bırakılmasını memnuniyetle karşılarız. Ancak, biz tüm Filistinli tutukluların serbest bırakılmasını istiyoruz. Ebu Mazen, Filistin Devlet Başkanı, Olmert'e, tüm Filistinli tutuklular serbest bırakılmadan bir barış anlaşmasının olmayacağını söyledi" diye konuştu. Erekat'ın verdiği bilgiye göre, görüşmede Gazze Şeridi'nde İsrail yönetiminden izin bekleyen Filistinlilerin durumu da gündeme getirildi. Erekat, 6 bin Filistinli öğrenci, çalışan, iş yeri sahibinin okullarına, işlerine veya ailelerinin yanına dönmek için beklediğini, Refah'tan Gazze'ye girmek için bin dolayında kişinin beklediğini, ayrıca gelecek ay Hac farizasını yerine getirmek için 3 bin kişinin de izin istediğini aktardı. -OLMERT'İN JESTİNE TEPKİLER- Bu arada, Olmert-Abbas görüşmesi öncesi, İsrail kabinesinin aldığı 441 Filistinli tutuklunun daha serbest bırakılması kararı, İsrail'deki sağ kesim tarafından tepkiyle karşılandı. Ulusal Yahudi Cephesi Başkanı Baruh Marzel, İsrail'in, hükümetin bu kararını önümüzdeki yıllarda pahalı ödeyeceğini savundu. Marzel, "Olmert, saatli bombaları salıveriyor ve bunlar patladıklarında da şaşırıyor" dedi. Öte yandan, Annapolis zirvesi öncesi eski İsrail Başhahamı Mordeahay Eliyahu ise Annapolis barış konferansına karşı, halktan toplu duaya katılmalarını istedi. Kabine toplantısında Yisrael Beiteniu (İsrail Evimiz) partisi başkanı ve Stratejik Tehditlerden Sorumlu Başbakan yardımcısı Avigdor Lieberman'ın, Filistinli bir bölüm tutuklunun daha serbest bırakılmasını karşı çıkmasının ardından, aynı parti milletvekillerinden David Rotem de hükümetin Filistinlilere bu jestlere devam etmesi halinde, partisinin koalisyondan ayrılacağı tehdidinde bulundu. Rotem, "Başbakan ve Savunma Bakanı, teröre teslim olup, ulusal sorumluluklarını unuttular" dedi. -HANİYE'NİN DANIŞMANINDAN DİYALOG AÇIKLAMASI- Annapolis zirvesi öncesi, Gazze Şeridi'ndeki fiili Hamas hükümetinin Başbakanı İsmail Haniye'nin siyasi danışmanı Ahmed Yusuf da (Gazze'deki) hükümetin ABD dahil, batılı ülkelerle anlayış ve diyalog arayışında olduğunu söyledi. Yusuf, "Başından bu yana Hamas'ın programı esnek ve ılımlı olduğunu" ifade etti, batılı ülkelerin kendilerine göğsünü açmasını beklerken, tüm kapıların kapandığını gördüklerini belirtti. Ahmed Yusuf, Hamas'ın ABD tarafından terör örgütü olarak kabul edildiğine, Hamas hükümetinin de uluslararası toplum tarafından izole edildiğine değinirken, "Bütün bu kötü muamelelere ve Bush yönetiminin saldırganlığına rağmen, bu yanlış politikanın yansımaları nedeniyle tüm dünyayı suçlamıyoruz, ABD'yi de dışlamadan, tüm batılı ülkelerle olumlu ve dengeli ilişkiler arayışı içindeyiz" dedi. -ANNAPOLİS KONFERANSI- Batı Şeria'daki El Neceh üniversitesince yapılan bir kamuoyu yoklaması, Filistinlilerin yarıdan fazlasının Annapolis barış konferansının başarısız olacağına inandıklarını gösterdi. Kamuoyu araştırmasına göre, Filistinliler'in yüzde 30,8'i Annapolis konferansının başarılı olacağı gönünde görüş bildirirken, yüzde 54,9'u konferansın başarısız olacağı görüşünü dile getirdi. Buna rağmen Filistin Yönetimi'nin konferansa katılmasına destek verenlerin oranı yüzde 61,3 oldu. Filistin Yönetimi konferansa katılmasına karşı olanların oranı da yüzde 29,2'de kaldı. Aynı kamuoyu yoklaması, Hamas'a desteğin Haziran'da Gazze'yi ele geçirmesinden bu yana azaldığını ortaya koydu. Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde, 1360 Filistinliyi kapsayan kamuoyu araştırmasına göre, bugünlerde bir seçim yapılması halinde El Fetih'i tercih edeceklerin oranı yüzde 50 olarak belirlenirken, sadece yüzde 14,6'lık kesim Hamas'a oy vereceğini bildirdi. Kamuoyu yoklaması 15-17 Kasım tarihleri arasında yapıldı. AA