Olmert plan hakkında olumlu sözler sarfediyor ancak şartlarına karşı
22 ülkeyi kapsayan
Arap Birliği, geçen hafta Riyad'daki toplantısında,
İsrail ile belli koşulların yerine gelmesi durumunda ilişki kurulmasını öngören bir planı kabul etmişti.
Ancak Suudi
Arabistan'ın hazırladığı planda bunun için 1967 sınırlarına dönülmesi, başkenti Doğu
Kudüs olan bir
Filistin devleti kurulması ve Filistinli mültecilerin dönüşü için "adil bir çözüm" bulunması isteniyor.
Bölgeyi ziyaret eden
Angela Merkel ile ortak bir
basın toplantısı düzenleyen Olmert,
Suudi Arabistan Kralı Abdullah da dahil olmak üzere tüm Arap liderlerle görüşmek istediğini belirtti.
Olmert eğer Suudi Kralı bölgedeki ılımlı devletleri bir araya getirebilecek bir konferans düzenler ve kendisi ile Filistin yönetimi liderini davet ederse, böylesi bir buluşmada yer alacağını söyledi.
Olmert'in bu sözleri Suudi Arabistan'ın mimarı olduğu planın, yeni
müzakereler için zemin teşkil edebileceği şeklinde yorumlanabilir.
Merkel ile daha
erken saatlerde bir araya gelmiş olan Filistin yönetimi lideri
Mahmud Abbas, İsrail'e barış planına olumlu yaklaşması çağrısında bulunmuştu.
'Acı taviz' vakti mi?
Olmert, "Diplomatik sürece ivme kazandırmak üzere önemli bir gayret gösterme vaktinin geldiğine inanıyorum... Bu konuda iyimserim." diye konuştu.
Olmert daha önce de İsrail'in barış sürecinde ilerleme sağlayabilmek için 'büyük ve acı verici' tavizler verebileceğinden, beş yıl içinde barış ihtimali olabileceğinden söz etmişti.
Olmert'in İsrail kamuoyu önündeki desteği oldukça düşmüş durumda. Hatta yakınlarda yapılan bir ankette katılımcıların sadece yüzde ikisi Başbakan'a güvendiklerini söylemiş, üçte ikisi ise istifasını istemişti.
Olmert, Abbas ve kendisinin Arap liderlerle bir araya gelmesini istiyor
Hem Olmert hem de selefi olan
Ariel Şaron hükümeti yakın zaman dek, görüşmelerle çözüm aramaktansa, ülkelerinin güvenliğini sağlamak üzere tek taraflı olarak çekilme planları uygulamayı
tercih ediyordu.
Ancak geçen yıl İsrail'in geçmişte çekilmiş olduğu
Gazze Şeridi ve
Güney Lübnan'da ciddi çatışmalara girmesi ardından bu taktiğin başarısı sorgulanır oldu.
Olmert geçen hafta konuyla ilgili ilk açıklamalarında Arap ülkelerinin İsrail ile bir barış ortamı sağlanması yolundaki adımlarını "devrim niteliğinde" diyerek övmüş, fakat planı bu haliyle kabul edemeyeceğini belirtmişti.
İsrail özellikle, Filistinli mültecilerin dönüşü ile ilgili taleplere karşı çıkıyor.
BM nezdinde mülteci kabul edilen dört milyonu aşkın Filistinli, 1948'de İsrail devletinin kuruluşu nedeniyle terketmek zorunda kaldıkları memleketlerine dönme hakları olduğunu savunuyor.
İsrailli yetkililer ise bu rakamlara
itiraz ederken, yüz binlerce Filistinlinin dönüşü halinde bölgenin nüfus haritasının allak bullak olacağından korkuyorlar.
İsrail, Suudi planı beş yıl önce ilk kez gündeme getirildiği zaman reddetmişti.
İsrail yönetimi, Arap liderlerin zirvesi öncesinde de planda değişiklikler yapılmasını istemiş, Arap yetkililer ise İsrail'in planı önce ilke olarak kabul etmesini, daha sonra ayrıntıların müzakere edilebileceğini söylemişti.