Libya'daki olaylarda,
Trablus yakınlarındaki şantiyede hayatını kaybeden,
Trabzon nüfusuna kayıtlı
işçi Yunus Emre Çelik'in Libya'ya 3 ay önce gittiği, ailesiyle en son dün sabah görüştüğü bildirildi.
Çelik'in yakınlarından alınan bilgiye göre, Çelik ile ailesi dün sabah telefonla görüştü.
Telefonda durumunun iyi olduğunu söyleyen Çelik'in, şantiyelerinin kurşunlandığını fakat kendilerine bir şey olmadığını ifade ettiği belirtildi.
İşçi
Yunus Emre Çelik'in annesinin Oymalıtepe beldesindeki evlerinde,
babasının ise
kent merkezinde olduğu,
kalp hastası olduğu için oğlunun öldüğünün henüz kendisine söylenmediği bildirildi.
Trabzon'un Yomra ilçesine bağlı Oymalıtepe beldesinde oturan, bekar olan Yunus Emre Çelik'in Libya'ya 3 ay önce çalışmak için gittiği öğrenildi.
SON OLARAK 17 ŞUBATTA GÖRÜNTÜ PAYLAŞTI
Libya'daki olaylarda, Trablus yakınlarındaki şantiyede hayatını kaybeden, Trabzon nüfusuna kayıtlı işçi Yunus Emre Çelik'in
sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta en son 17 Şubatta çeşitli görüntüler paylaştı.
Sitedeki profiline
mangal başında çekilen fotoğrafını koyan Çelik, bir arkadaşıyla sohbetinde, Libya'nın çok sıcak olduğunu, bu ülkeden sadece
hurma alınabileceğini belirtti.
Çelik, başka bir yorumunda ise şu ifadelere yer verdi: ''İnsan iki kez annesinden ayrılır, bir doğarken bir ölürken. İnsan iki kez sevgiliye bağlanır, bir başlarken bir biterken. İki kez anlam yükler insan hayatına, bir ağlarken bir gülerken. Ve insan bir kez kıymet bilir o da elindekini kaybederken.''
Yunus Emre Çelik'in son paylaştığı görüntü ise Songül Karlı'nın ''Benim Yarim'' adlı şarkısının klibi oldu.
Babasına acı haber, davet edildiği hastanede verildi
Libya'da çıkan olaylarda hayatını kaybeden 27 yaşındaki vinç operatörünün ailesine haber verildi. Amca Abdulkadir Çelik kara haberi jandarmadan öğrenirken,
kalp hastası baba
İsmail Çelik'e ise oğlunun öldüğü haberi davet edildiği Trabzon Numune Hastanesi'nde verildi.
Para kazanmak için 2.5 ay önce vinç operatörü olarak Libya'ya giden Yunus Emre Çelik, çıkan olayları izlemek üzere çıktığı vincinde kör kurşunun kurbanı olarak hayatını kaybetti. Acı haber, Trabzon'un Yomra ilçesi Oymalıtepe beldesi
Atatürk mahallesine ulaştı. Acı haberi, sabah saatlerinde
muhtar aracılığı ile jandarmadan öğrenen amca Abdulkadir Çelik, yeğeninin en son
akşam saatlerinde annesiyle telefonda konuştuğunu söyledi. Telefonda, Libya'da olayların büyüdüğünü ve durumlarının kritik olduğunu anlattığını ifade eden amca Çelik, "Yeğenim vinç operatörü olarak çalışmak üzere Libya'ya gitmişti. En son dün annesiyle telefonda konuşmuş. Olayların büyüdüğünü ve kritik durumda olduğunu söylemiş. Daha sonra çalıştığı şantiyenin çevresinde ne olup bittiğine bakmak için vince çıkmış, o esnada kendisine isabet eden bir kurşunla
vefat etmiş." dedi.
Ne olup bittiğinden habersiz kalp hastası baba İsmail Çelik ise Trabzon Numune Hastanesi'ne davet edildi. Burada baba Çelik'e acı haberin doktor gözetiminde verildiği öğrenildi. Evin 4 çocuğundan biri olduğu öğrenilen Çelik'in bir kardeşinin ise Rusya'da mühendis olarak çalıştığı bildirildi.
* * * *
Türk-Arap Bilim, Kültür ve Sanat Derneği (TASCA) Başkanı Dr. Muhammed Adil, Libya, Mısır ve Tunus'taki halkların Türkiye'den daha iyi bir girişim beklediğini belirterek, ''Libya'da, Türk işçi Yunus Emre Çelik'i isyancıların değil, çeşitli Afrika ülkelerinden gelip orduya katılan paralı askerlerin öldürdüğünü'' öne sürdü.
Tunuslu gazeteci ve akademisyen Dr. Adil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tunus, Mısır ve Libya'da gelişen halk hareketlerinin bir düzeltme hareketi olduğunu, olaylarda hiçbir dış etkenin bulunmadığını söyledi.
Ülkesiyle Mısır ve Libya'daki olaylarda Türkiye'nin, Arap halklarının beklediği girişimleri yapamadığını savunan Dr. Adil, şöyle devam etti:
''Şu anda
Arap ülkeleri, 'Türkiye nerede?' diye soruyor. Libya, Mısır ve Tunus'taki halklar, Türkiye'den daha iyi bir girişim bekliyor. Neden
Birleşmiş Milletler ve
Avrupa Birliği'ne
baskı yapılmıyor? Ankara'nın bu girişimleri yapması gerekiyor.
Sağlık,
gıda, insani
yardım gibi konularda halklarımız Türkiye'den
destek bekliyor. Biz artık Tunus'ta Obama ve Sarkozy'yi değil, Türkiye'den
Başbakan veya başka bir üst düzey temsilciyi bekliyoruz.
İslam Kalkınma Teşkilatı Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'na,
Arap dünyasındaki olaylar konusunda teşkilatı İstanbul'da toplaması için çağrıda bulunuyoruz.''
Dr. Adil, uluslararası
toplumun olaylarla ilgili halkları muhatap alması gerektiğine işaret ederek, Tunus'taki yaralılara yardım edilmesini istedi.
-''AVRUPA ÜLKELERİ VE ABD, ARAP DÜNYASINI YENİDEN OKUYOR''-
Ortadoğu, Arap Yarımadası ve
Kuzey Afrika'da 30-40 yıllık süreçte yaşanan sıkıntılar sonucu başlayan halk hareketinin, bölgedeki diğer ülkelerde devam edeceğini öngören Dr. Adil, bu hareketlerin bölgede büyük çıkarları ve projeleri olan Avrupa ülkeleri ve ABD'nin beklemediği bir gelişme olduğunu belirtti.
Dr. Adil, Avrupa ülkeleri ve ABD'nin, Tunus, Mısır ve Libya'da yeni ortaklar, yeni aktörler aradığını kaydederek, şunları söyledi:
''Tunus'ta başarılı bir hareket oldu, Mısır'da da aynı. 30 seneden beri zaten buralar kaynıyordu, bir kıvılcım bekleniyordu. Bu Arap ülkelerinde 40 yıldan beri büyük korkular yaşanıyordu. Bir cesaret bekleniyordu. Mısır, Tunuslulardan cesaret aldı.
Cezayir de kaynıyor,
Yemen de kaynıyor, Arap dünyası kaynıyor. Halk hareketi Cezayir, Yemen, Bahreyn'de de sürecek.
Şu anda Avrupa da ABD de bunları tartışıyor. Tartışma konusu da şudur; 'Nasıl böyle bir hesabımız olmadı?' Özellikle Mısır ve Libya onlar için çok önemli. Şu anda Avrupa ülkeleri ve
Amerika, Arap dünyasını yeniden okuyor. ABD, Mısır ve Tunus'ta yeni aktörler arıyor, dostlar, müttefikler kazanmaya çalışıyor. Hem petrol ve doğalgaz konusundaki menfaatleri için hem de
İsrail için böyle girişimler yapıyorlar.''
-''LİBYA'DA, MISIR VE TUNUS'TAKİNDEN FAZLA KAN DÖKÜLECEK''-
Tunus'ta başlayan halk hareketinin bölgedeki diğer ülkelerin halklarını cesaretlendirdiğini anlatan Dr. Adil, ABD ve Avrupa ülkelerinin Libya'da büyük yatırımları olduğunu bildirdi.
Ülkedeki 200 milyar dolarlık yatırımın yüzde 80'inin Avrupa ve ABD'lilerin elinde olduğunu öne süren Dr. Adil, bu nedenle Libya'da çok daha fazla kan dökülebileceğini, ancak geri dönüşün olmadığını dile getirdi.
Dr. Adil, Libya'da radikal bir rejimin yönetimi ele geçirmesi halinde ABD ve Avrupa ülkelerinin yatırımlarını kaybetmekten korktuğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''
Kaddafi fazla direnemez. 42 yıl devam eden rejimde hiç yenilenme olmadı, hep aynı sözler. Aslında halk da radikal bir rejim istemiyor. Demokrasi olsun, değişim olsun istiyorlar. Kaddafi giderse belki dengeli bir rejim gelebilir. 'Yeter ki, Avrupa ve ABD'lilerin elinde bulunmasın' diyorlar. Bir değişim olacak, Kaddafi gidecek ama nasıl gidecek bilmiyoruz.
Bingazi ve Misurata dahil büyük şehirler halkın elinde. Radyolardan televizyonlardan halk hareketinin devam etmesi isteniyor, Trablus'a halkı davet ediyorlar. Bu rejimin yok edilmesi gerektiği söyleniyor. Kaddafi rejiminin tamamen bitirilmesi için bu sloganlar kullanılıyor.
Maalesef Libya'da, Mısır ve Tunus'takinden fazla kan dökülecek. Çünkü Kaddafi'nin rejimi ve hayatı söz konusu. Polisler yetmedi, savaş uçakları şu anda kentleri bombalıyor. Çok büyük kayıplar olacak. Bazı uçaklar halkın ele geçirdiği şehirlere inip onlara katıldı. 580 ölü, birkaç bin yaralı deniyor ama bu sayının daha fazla olduğunu sanıyorum. Çünkü uçaklar şehirleri bombalıyor. Kaddafi maalesef kendi ordusuna bile güvenmediği için Afrika'dan paralı askerler getiriyor. En büyük
tehlike şu anda bunlar. Bu paralı askerler, hastanelerde yaralıların
tedavi edilmesine müsaade etmiyor. İsyan hakkında dünyaya kötü
imaj sergilemek amacıyla bunu yapıyorlar.''
-TÜRK İŞÇİNİN TRABLUS YAKINLARINDA ÖLDÜRÜLMESİ-
Libya'da isyancıların Türklere zarar vermeyeceğini düşündüğünü belirten Dr. Adil, yağma olaylarını Kaddafi yanlıları ve Afrika'dan gelen paralı askerlerin yaptığını savundu.
Dr. Adil, ''Arap ülkelerine şu anda yeni aktörler gelecek. Türkiye yeni aktörlerin yanında olmazsa, yarın bu aktörler Türkiye'yi ortak olarak kabul etmeyecek. Türkiye rejimleri değil, halkları desteklemeli. Türkiye'nin imajı Arap ülkelerinde çok farklı, 'Türkiye'den bize asla düşmanlık gelmez' diyorlar. Bu yakınlaşmadan ABD ve Avrupa rahatsızlık duyuyor'' diye konuştu.
Bölgenin halk hareketleriyle yeniden şekilleneceğine işaret eden Dr. Adil, Türkiye'deki
sivil toplum örgütlerinin rejim aleyhtarı Arap halklarına destek vermesinin Türkler ve Araplar arasındaki bağları güçlendireceğini anlattı.
Dr. Adil, derneğinin Libya'daki temsilcilerinden, Türk işçi Yunus Emre Çelik'in Trablus yakınlarındaki şantiyede isyancılar tarafından değil, Kaddafi'nin Afrika ülkelerinden getirdiği paralı askerler tarafından öldürüldüğünü öğrendiğini sözlerine ekledi.