- Cumhuriyetçiler sağlık reformu yasasında değişiklikler yapılmasını şart koşuyor.
- Demokratlar, ise herhangi bir değişikliğe hiçbir şekilde sıcak bakmıyor.
- Obama: Kesinlikle çok kızgınım
Suriye konusunda Rusya'nın tavrı nedeniyle BM'den karar çıkmayınca operasyondan vazgeçtiği iddia edilen ABD Başkanı Barack Obama'nın başı yeni dertte. Hatta bazı yabancı gazeteler Obama'nın liderliği Putin'e kaptırdığını yazmıştı. Obama şimdi ise yeni bir krizle karşı karşıya.
ABD Başkanı Barack Obama'nın bütçe krizine çözüm bulmanın yollarını masaya yatırmak amacıyla Beyaz Saray'da Kongre liderleriyle yaptığı toplantıda, federal hükümetin kapanmasına yol açan çıkmazın aşılması yolunda bir ilerleme sağlanamadı. Obama ve Kongre'deki her iki partinin liderleri, bütçe konusunda anlaşmaya varılamaması nedeniyle hükümetin önceki gün kepenk kapatmasından bu yana ilk kez aynı masa etrafında bir araya geldi.
Toplantıya, Başkan Obama ve Başkan Yardımcısı Joe Biden, Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi John Boehner, Temsilciler Meclisi Azınlık Lideri Nancy Pelosi, Senato Demokrat Çoğunluk Lideri Harry Reid ve Senato Cumhuriyetçi Azınlık Lideri Mitch McConnell katıldı. Boehner, bir saati aşan toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, Obama'nın "müzakere etmeyi reddettiğini" söyledi.
John Boehner, "Tüm istediğimiz, bir tartışma olması ve Obamacare (sağlık reformu) konusunda Amerikan halkı için adalet. Başkan ve Senato'daki Demokrat çalışma arkadaşlarımın Amerikan halkını dinleyeceğini ve oturup aramızdaki farklılıklara çözüm bulmak için ciddi tartışmaya gireceğini umuyorum" diye konuştu.
Temsilciler Meclisi'ndeki Cumhuriyetçiler, hükümetin yeniden açılmasını sağlayacak harcama tasarısının geçirilmesi için sağlık reformu yasasında değişiklikler yapılmasını şart koşuyor. Ancak Obama ve Demokratlar, Obamacare olarak bilinen reformda herhangi bir değişikliğe gitmeye hiçbir şekilde sıcak bakmıyor.
Senato'daki Demokrat Çoğunluk Lideri Harry Reid de toplantı sonrasındaki açıklamasında, Obamacare konusunda asla taviz vermeyeceklerinin altını çizdi. Reid, ne Başkan Obama ne de Demokratların, krizin sona erdirilmesi için gereken harcama tasarısını geçirmenin bedeli olarak, 3 yıl önce yasalaşan sağlık reformu yasasında değişikliğe gitmeyi kabul edeceğini belirtti.
Beyaz Saray'dan toplantı açıklaması
Beyaz Saray'dan toplantıyla ilgili yapılan yazılı açıklamada da Obama'nın, Kongre liderlerine, Kongre'nin hükümetin yeniden açılması ve borçlanma limitinin artırılması yönünde adım atması ihtiyacı konusunda müzakere etmeyeceğini net şekilde vurguladığı belirtildi. Açıklamaya göre, Obama toplantıda, Temsilciler Meclisi'nin hükümetin fonlanmasına dair tasarıyı ön koşulsuz olarak oylamaya sunması gerektiği yönündeki görüşünü dile getirdi.
Obama: "Çok kızgınım"
Bu arada Obama, CNBC televizyonuna verdiği demeçte, yaşanan çıkmazla ilgili olarak, "Çok mu kızgınım? Kesinlikle çok kızgınım. Çünkü bu olanlar tamamıyla gereksiz. 20 milyon insana 'sağlık sigortası edinemezsiniz' demediğim sürece bu arkadaşların hükümeti yeniden açmayacağı şeklindeki mantıktan dolayı öfkeliyim. Bu sorumsuzca" diye konuştu.
ABD’de devlet kepenk kapatınca istihbaratın yüzde 70’i de izne çıktı
ABD’de devletin kepenk kapamasının etkileri ve tartışmaları sürerken son olarak ülkenin milli istihbaratı yaptığı açıklamada, son gelişmenin Amerikalıları korumak için görevlerini sürdüren ajanların işini daha da zora soktuğunu açıkladı. Milli İstihbarat Direktörü James Clapper, yapıtığı açıklamada devletin kepenk kapaması yüzünden kurum çalışanların yüzde 70’inin izne ayrılmak zorunda kaldığını söyledi. Senato’daki panelde konuşan Clapper, ayrıca ajanların son gelişmelerden dolayı morallerinin bozulduğunu da dile getirdi.
Kongre’de bütçe görüşmelerinde uzlaşamayan muhalefet partisi Cumhuriyetçiler ile iktidardaki Demokratlar, yeni yıl borçlanma limitini arttırmamaları nedeniyle devlet günün ilk dakikalarından itibaren kepenk kapatmıştı. Clapper, devletin kepenk kapatmasının istihbarat kurumlarına zararının ‘‘sinsi’’ olacağı şeklinde tarif etti. Yaşanılan krizi ‘‘bu bir çevre yolu sorunu değil’’ diye çıkışan Clapper, ‘‘Bu küresel düzeyde askeri, diplomatik ve politik kapasitemizi olumsuz etkileyecek bir mesele’’ diye izah etti.
