ABD Başkanı Barack Obama'nın
danışmanı
Mısır doğumlu Dalia Mogahed,
Fethullah Gülen'in ismiyle özdeşleşen Gönüllüler Hareketi'nin
toplum menfaati için çalışan herkese bir
model ve ilham kaynağı olduğunu söyledi.
Beyaz Saray'da görev yapan ilk
Müslüman danışman olan Mogahed, "Bence bu hareket, bütün dünyaya adanmış insanların bir araya gelip çalıştıklarında toplumun menfaati adına nelerin yapılabileceğini gösteriyor." dedi. Mogahed,
Gülen Hareketi'nin dinler arası
diyalog ve
işbirliği konularında yaptığı çalışmaları ise 'harikulade işler' sözleriyle nitelendirdi.
ABD Başkanı Obama'nın danışmanı Dalia Mogahed, Arap gençliğinin işsizlik sorununa çözüm üretmek amacıyla kurulan Silatech'in düzenlediği İkinci Doha Zirvesi için geldiği Katar'da Zaman'a özel
mülakat verdi. Mogahed, soruları şöyle
cevaplandırdı:
Sizce Bush'tan Obama'ya geçişle birlikte Amerika'nın Müslümanlara bakışındaki en temel değişiklik ne oldu?
Bence iki temel değişim söz konusu burada. Birincisi Obama'nın Müslüman dünyasına yaklaşımı, ikincisi ise Müslüman dünyanın buna verdiği cevap. Bu açıdan bakıldığında bu iki değişimden birincisinin aracı ikincisinin ise temel sebebi konumundaki esas değişiklik kendisinin Müslümanlara hitap ederken kullandığı dildir. Şu anda Müslümanlar ile saygılı ve uzlaşmacı bir şekilde konuşan bir başkan var Beyaz Saray'da ve yine bu başkan Müslümanlar ile doğrudan
iletişim kuruyor, mesajlarını doğrudan ve açık sözlülükle iletiyor. Daha önceki dönemlerde yapıldığı gibi Müslümanlar ile ya da onlar hakkında konuşurken Amerika'daki kendi tabanına şirin görünme çabası içerisinde değil Obama ve bu gerçekten de çok önemli. Artık, Amerika ile
İslam dünyası arasında bu düzlem üzerinde kurulan iletişim çerçevesinde Amerika'nın İslam dünyasına karşı giriştiği bir savaş değil, bu iki taraf arasındaki siyasî farklılıklar ve ittifaklar konuşuluyor. Ben bunu çok önemsiyorum.
Yani, İslam dünyası ile Amerika arasındaki ilişkilerin karakteri hakkındaki değişim ve gelişim adına ümitli olmak için yeterince sebep var mı şu anda?
Evet buna çok inanıyorum ben. Öyle ki, bu bir daha ele geçirilemeyebilecek çok büyük bir fırsat bence.
Peki söylemdeki bu değişikliğin atılacak somut adımlara dönüşeceğine de inanıyor musunuz?
Kesinlikle inanıyorum çünkü Obama bu açıklamaları ülkesindeki devasa boyutlardaki bütün siyasi baskılara göğüs gererek, her şeye rağmen yapmaya devam ediyor. Açıkçası, Obama için bu tarz bir söylem ve tavır takınmanın kendi ülkesi içerisinde şahsı ya da temsil ettiği siyasi kanat adına hiçbir menfaat söz konusu değil.
Dünya kamuoyu Obama'nın Kahire konuşmasını büyük bir dikkat ile izledi. Bu konuşmada en göze çarpan vurgulardan birisini din özgürlüğü ve kadın haklarına yaptı. Başörtüsü takma hürriyeti özelinde ele aldığı konuşmasının bu kısmında kimi Batılı ülkeleri de isim vermeden sert bir dille eleştirdi. Bu konuya neden değindi Obama?
ABD dinî özgürlükler konusunda bir dünya lideri ve Batı'nın geriye kalanına olduğu kadar diğer ülkeler için de an itibarıyla uygulamakta olduğu politikalarıyla çok parlak bir örnek teşkil ediyor. Geniş manada bir din özgürlüğü hassasiyeti ile sapık düşüncelerin yayılmasını engellemede takındığı tavır arasında kurduğu hassas denge ile de takdire şayan bir yerde duruyor ayrıca. Ben de, bir parçası olduğum bu ülkenin bu konudaki söz konusu hassasiyetlerini sonuna kadar taşıyorum. Şunu net bir şekilde ifade etmeliyim; bir ülkede insanlara dinî hürriyetlerin tanınması asla ama asla devleti ve onun işleyişini tehdit etmez, aksine onu güçlendirir ve ilelebet üzerinde duracağı sağlam bir zemin hazırlar ona.
İslam dünyasında demokrasi bağlamda önümüzdeki yıllarda bir ilerleme için ümitli olabilir miyiz?
Bunu kestirmek çok zor; ancak günümüzde Müslüman coğrafyasında demokrasinin durumundan çok da memnun olmadığımı söylemem gerekir. İslam dünyasının birçok yerinde ne yazık ki demokrasiler çok kuvvetli değil ve bence yakın gelecekte de bu noktada büyük değişiklikler beklemek için çok az sebep var. Başkan Obama, ABD'nin demokrasisinin işlerliği ve olmazsa olmaz bütün değerleri ile de bütün dünyaya bir misal teşkil etmesini arzuladığını söylüyor devamlı.
Hangi değerler bunlar?
Hukukun üstünlüğü, güçlü kurumlar ve bunlar arasındaki güçler ayrılığı,
azınlık hakları, din ve
ifade özgürlüğü mesela. Bu değerler her demokrasinin temeline sapasağlam yerleştirilmiş olmalı. Obama'nın bunları dünyaya göstermek istemesi bence çok önemli; ancak bu tavrın bazı yerlerde tabandaki demokrasi mücadelesine nasıl tesir edeceğini tahmin etmek gerçekten de çok zor. Bunu hepimiz zamanla göreceğiz.
Sizce Fethullah Gülen hareketi, dünyaya ve insanlığa ne vaat ediyor? Yaptıkları bunca faaliyetleri nasıl yorumluyorsunuz?
Bence bu hareket bütün dünyaya adanmış insanların bir araya gelip çalıştıklarında toplumun menfaati adına nelerin yapılabileceğini gösteriyor. Tam bir model bu açıdan işte bu hareket. İnsanlara ve özelde Müslümanlara neler başarabilecekleri konusunda bir ilham kaynağı. Umarım bu proje bundan sonra Türkler dışındaki insanlarca da sahiplenilir ve bütün insanlığa mal olur.
Dünya genelinde hemen hemen bütün ülkelerde faal olduğu düşünülürse bu çoktan gerçekleşmiş, diyemez miyiz?
Evet biliyorum bu insanların bu kadar geniş bir alanda faal olduklarını ve yaptıkları fedakarlıklar ile farklı kültürlerden insanların tamamına
hizmet ettiklerini; ancak bir gerçek de var ki; bu hareket üyelerinin büyük bir kısmı itibarıyla hâlâ yalnızca Türklerden oluşuyor. Öyle hissediyorum ki, diğer milletlerden Müslümanların da bu hareket bünyesinde faal kılınması
büyüme adına hedeflenmesi gereken bir istikamet. Mesela Amerika'da tanışık olduğum bu hareketin temsilcileri fevkalade organizasyonlar yapıyorlar; ancak bu işleri yapanların tamamı Türk. Bence bu hareket bütün dünya Müslümanlarının kucakladığı bir proje haline dönüşmeli. Ancak bu benim son derece başarılı ve takdiri hak eden bu harekete tavsiyem olabilir.
Hareketin kültürlerarası ve dinlerarası diyalog faaliyetleri hakkında neler düşünüyorsunuz? Bu konular sizin de birinci elden ilgilendiğiniz konular Beyaz Saray'da.
Dinlerarası diyalog adına harika işler yaptı bu insanlar. Bunun üzerine belli bir süredir konuşuyorlar ve açıkça görülüyor ki bu
eylem alanı hareketin çok önemli bir parçası. Dediğiniz gibi bu konular benim de esas çalışma alanlarım ve bence Gülen Hareketi içerisindeki bu vurgu son derece etkileyici ve çok ama çok önemli. Bu kişilerin gerçekten de bütün dünyaya öğretecekleri çok fazla şey var, bu amaca ulaşmayı kolaylaştırıcı olacağını düşündüğüm üye profilinin çeşitlenmesini bu yüzden gerekli görüyorum.
Bu hareket hakkında zaman zaman aleyhte iddialar da dillendiriliyor. Gizli bir amaç içerisinde oldukları gibi mesela. Bunlar için ne diyorsunuz?
Ben daima somut olana bakarım. Bu iddiaları önemsemem için de somut delilleri görmek isterim ve bu zamana kadar bu yönde bir şey kesinlikle görmedim. Dolayısıyla açıkça söylemeliyim ki bu söylemler benim için kayda değer değiller.
ZAMAN