Washington Belediyesi’nin
bilişim departmanı
yöneticisi Yusuf
Erkan Acar, ofisine ve evine yapılan FBI baskınlarının ardından tutuklandı. Görevini kötüye kullanmak, zimmetine para geçirmek ve rüşvetle suçlanan Türk yöneticiye açılan
dava yüzünden, ABD’nin ilk "Bilişim Bakanı" olan Vivek Kundra’nın koltuğu da tehlikede.
BAŞKENT Washington’ın Bilişim İdaresi bölümünde "Baş
Güvenlik Yöneticisi" olarak çalışan Yusuf Erkan Acar (41),
Beyaz Saray’ı sarsan yolsuzluk davasında yargılanacak. Görevini kötüye kullanmak, zimmet, kara para aklama ve rüşvetle suçlanan Acar, 2004’ten beri belediyedeki bilişim bölümünün satın alma işlerinden sorumluydu. Mahkemedeki iddiaya göre, bugün 69 milyon dolarlık bütçeye sahip dairede 600 çalışan ile birlikte görev yaparak yılda 127 bin dolar kazanan Acar, hiç teslim edilmeyen ürünlere
fatura keserek hükümeti dolandırdı.
Acar,
imza yetkisini kullanarak, üretici bir şirketle bilgisayar yazılımı satışı konusunda
sözleşme yapıyordu. Bu şirket belediyeye yüksek bir fatura kesiyordu. Şirket, Acar’ın kurduğu "Circle Networs" adlı bir başka firmaya aradaki
fiyat farkının yarısını yatırıyor ve böylece "ganimet" paylaşılmış oluyordu. Bazen Acar’ın eşi G.’ye de bu şirketlerden çekler gönderiliyordu.
En az bir yıl içinde birçok şirketle anlaşılarak yaklaşık 50 milyon dolar böylece hortumlandı. Örneğin, Acar’ın arkadaşı olan Sushil Bansal’ın (42) şirketi, son beş yılda belediyeye sattığı ürünler sayesinde 13 milyon dolar kazandı. Bansal, geçen ağustosta, "ABD’de Yılın Hintli İşadamı" bile seçildi.
MUHBİR VE TELEKULAK
Yolsuzluğu ortaya çıkaran süreç, geçen martta başladı. Acar, eski bir
ABD ordusu görevlisi olan bir elektrik mühendisini işe aldı. Bir cuma gecesi
içki içerlerken, herşeyi yeni çalışanına anlattı.
Bilgisayarla
sahte kimlik bastığını, hayali
işçi çalıştırıp maaşlarını hükümetten aldığını da söyledi.
FBI’ya başvuran
gönüllü muhbire
elektronik böcek takıldı ve Acar ile Bansal’ın telefonları dinlenmeye başladı. Acar, aralık ayındaki bir konuşmasında kimsenin onu yakalayamacağını öne sürerek, "Hiçbir şey olmaz. Gerekirse hemen ilk uçağa atlayıp
Türkiye’ye gider, ortadan kaybolurum" diyordu. 200 bin doları da "diplomatik kılıfla" yanında götürebileceğini söylüyordu.
BAKAN ATANAMIYOR
Obama'nın sözcüsü
Robert Gibbs, Türk güvenlik yöneticisi Acar ve Bansal'ya yönelik yapılan suçlamaları ilk önce "ciddi suçlamalar" olarak değerlendirdi. Ancak daha sonra Beyaz Saray'dan yapılan yeni açıklamada, Başkan Obama'nın ülkenin ilk "Bilişim Bakanı" olarak atadığı ve yakın dostu olarak bilinen Vivek Kundra'nın
soruşturma sonuçlanıncaya kadar göreve başlamasının askıya alınacağı, Kundra hakkında ise herhangi bir soruşturma bulun- madığı duyuruldu. Mahkeme duruşmayı 21
Nisan tarihine erteledi. Dava sonuçlanana kadar Kundra göreve başlayamayacak.
EVİNDE PARA BULUNDU
FBI'ın Türk yönetici Acar'ın evinde yaptığı aramada 70 bin dolar para bulduğu ortaya çıktı. Acar'ın ülkeyi terk etme riski göz önünde bulundurularak tutukluluk halinin devamına karar verildi. Aynı davada yargılanan diğer yönetici Sushil Bansal ise serbest bırakıldı ama Washington sınırları dışına çıkması yasaklandı. Belediye'de yıllık 127 bin dolar maaşla çalışan 41 yaşındaki Yusuf Erkan Acar ve Bansal'ın şirkete yeni malzemeler aldıkları şeklinde sahte faturalar düzenlediği, ayrıca "hayalet çalışanlar" işe alarak devleti dolandırdıkları ortaya çıktı.