NATO'nun ‘caydırıcılık' amaçlı olarak inşa edeceği
Füze Savunma Sistemi'nin basit bir mekanizması var. Radarlar ve uydular, olası tehditleri 24 saat izleyecek ve tehdit harekete geçtiğinde uyduları ve
radarları aracılığıyla bunu yakalayıp, tehdidi yok edecek silahları çalıştıracak. Harekete geçecek avcı
füzeler, tehdidi
hedefe ulaşmadan havada bertaraf edecek.
NATO'nun stratejik konsept kapsamında şekillendirdiği bu
sistemin radarları
Karadeniz ve Akdeniz'de hareket halindeki gemilerde ve
Türkiye'de,
Malatya Kürecik'teki üste kurulacak. Teoriyi somutlaştırmak gerekirse:
İran'dan, Rusya'dan,
Kuzey Kore'den ya da Çin'den ateşlenecek uzun menzilli bir füze batıya doğru ilerlerken, bunu ateşlendiği anda fark eden radarlardan ve uydudan komutları alan avcı füze, örneğin Romanya'dan
doğuya doğru harekete geçecek. İmha işleminin nerede gerçekleşeceğine dair soruyu da matematik dersinin ünlü problemine uyarlayabiliriz: “A kentinden havalanıp x hızı ile batıya giden füze ile B kentinden havalanıp güney doğuya Y hızıyla giden füze nerede karşılaşır.?”
Sistem koruyabilir mi?
Türkiye gibi kritik bir ‘sınır müttefiki', “Topraklarımızda avcı füze istemeyiz” ve “Sistem herhangi bir ülkeyi tehdit olarak görmemeli” gibi kaygılar ortaya koydu ve avcı füzelerinin ‘sınırlara' değil, iç kesimlere yerleştirilmesi mümkün olabildi. Nitekim dün
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu, sistemin İran başta, herhangi bir ülkeye karşı olmayacağını ve Türkiye topraklarından tek bir füze ateşlenmeyeceğini söyleyerek bu tavrı teyit etti. Türkiye ile NATO arasındaki pazarlıklara bakılırsa, Türkiye, bu iki koşulu ortaya koyarak, “sistem, bütün müttefikleri tam korumalı” diye özetlenebilecek üçüncü koşulunu kendi eliyle ortadan kaldırmış oldu. Uzmanlar, etki alanının darlığına vurgu yapıyor. Sistemin, bir düşman füzesini bertaraf etme şansının azlığı üzerinde duruyor. Bu sorunun çözümü için iki seçenek var: İlki, Türkiye'nin radarla yetinmeyip avcı füzelere de topraklarını açması. Mevcut hükümet buna sıcak bakmadığına göre, ikinci seçenek akla daha yakın. O da Türkiye'nin sıkı bir miktar
bütçe ayırıp kendi hava
savunma sahasını kurmak. Radarının ABD menşeli olduğunu da dikkate alırsak, sistemin satın alınacağı tek kaynak ABD olacak gibi. Anlaşmayı imzalayan ABD'nin
Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin ABD Kongresi'nde soruları yanıtlarken, Türkiye'deki din özgürlükleriyle ilgili sorunun, radar anlaşması gibi ABD için olağanüstü büyük bir başarının yanında önemsiz kaldığını ima etmesi bu çerçevede okunabilir.
‘Sistem zorunlu'
Davutoğlu, sistemin zorunlu olduğunu, Türkiye'nin şartları sağlandıktan sonra sisteme
itiraz etmenin ittifakın dokusu ve Türkiye'nin güvenliği için sıkıntı oluşturacağını söyledi. Sistemin sadece NATO tarafından kullanılacağını, ana komuta karargâhında bir Türk subayın da görev alacağını ve NATO müttefiklerine
hizmet edeceğini vurgulayan Davutoğlu, İsrail'in sistemden faydalanmasına sıcak bakmadıklarını vurguladı.
CHP: Referandum yapılsın
CHP Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya'ya kurulacak
füze kalkanı için
referandum önerisinde bulundu. Radarın Malatya'nın Kürecik ilçesinde kurulacak olmasına tepki gösteren Ağbaba, “Füze kalkanı açık hedef haline getiriyor” dedi. Dışişleri ve
Genelkurmay pazarlıklarda, sağlık kaygısını önemli bir
gündem maddesi yaptı. Geçmiş deneyimler, radarın çok yoğun
radyasyon yaydığını gösteriyor. Ancak NATO,
yasak bölge dışında
tehlike yok diyor.
Doğu bölgeleri risk mi?
NATO, radar ve avcı füze konumlarını belirlerken olası saldırıların NATO
hava sahası dışında kalmasını hedefliyordu. Ancak öyle olmadı. Malatya Kürecik'teki üsse kurulacak Füze Savunma Sistemi radarları, uzun menzilli bir füze batıya doğru ilerlerken bunu Romanya'daki Deveselu Hava Üssü'ne bildirecek. Ateşlemeyi farkeden radarların uydudan aldığı komutlar
imha işlemleri için avcı füzeleri harekete geçirecek. Ancak uzmanlar, İran'dan ya da Rusya'dan havalanacak ve Malatya'daki radarı hedef alacak bir füzenin, en yakın yerden havalanacak NATO füzesiyle Malatya'ya varmadan imhasının imkânsız olduğuna dikkat çekiyor. Bu açık, biraz daha geniş okunacak olursa, inşası planlanan sistemin Türkiye'nin doğusundaki herhangi bir hedefe yönelmiş bir düşman füzesini bertaraf etme şansı yok gibi.
RADİKAL