Bolden’ın bu sözleri,
ABD’nin uzaydaki egemenliğinin sona erdiğinin
itirafı olarak görülüyor.
Bolden, 62’ncisi düzenlenen Uluslararası
Uzay Kongresi’nin (IAC) açılışında yaptığı konuşmada, “Hiçbir
ülkenin bugün var olan
ekonomik şartlar altında uzayda tek başına hareket edemeyeceğini” ifade etti.
İlk kez Afrika’da düzenlenen ve her yıl dünyanın dört bir yanından sayısız gök bilimcinin katıldığı IAC’de, Bolden, Avrupalı,
Japon ve Rus uzay ajanslarının başkanlarıyla bir araya geldi. Öte yandan, kısa bir süre önce ilk uzay istasyonunu hayata geçirmek için faaliyete geçen Çin, IAC’ye katılmadı.
Guardian’a konuşan Bolden, “Uluslararası
işbirliği sadece mali zorluklardan dolayı değil. Aynı zamanda günümüzün ve çağın getirdiği fikirleri masada bırakacak lüksümüz yok… Teknolojiyle ilgili her konuda piyasada söz sahibi olacağız diye bir
kural yok. Meslektaşlarımın yanında belli konularda cüce gibi kaldığımı görebilirim. Bu yüzden uzay keşfinde ilerlemek istiyorsak diğer ülkelerle kurduğumuz işbirliğinden en iyi şekilde yararlanmalıyız” dedi.
“HER ÜLKE KATKIDA BULUNMALI”
30 yıl süren uzay mekiği programını sona erdiren ve çok büyük bir
bütçe açığı sorunuyla karşı karşıya olan ABD’yi temsil eden Bolden, Apollo’ların Ay’a gittiği dönemde dile getirilen vatansever söylemlerden uzak, fazlasıyla alçakgönüllü bir duruş sergiledi.
Bolden, “Hiçbir ülke, tek başımıza yapmak istediğimiz projeleri
yardım almadan hayata geçiremez. Bu yüzden her ülkenin katkıda bulunması çok önemli” ifadesini kullandı.
ABD’nin yoğun bir uzay programı yürüten Çin tarafından tehdit altında olup olmadığı sorulan Bolden, “2010’da çıkarılan Yetki Yasası
NASA’nın başkanı olarak beni Çin’le şu an için herhangi bir ilişkide bulunmaktan alıkoyuyor. Daha fazlasını söyleyemem” dedi.
Bolden, 2016’da hizmete girmesi beklenen ve
Hubble Teleskopu’nun yerini alacak olan James Webb Teleskopu hakkında açıklamalarda bulundu. Bolden, “James Webb, uzaydan veri almak ve evrenin çok daha derin köşelerini görmek konusunda Hubble’ı geride bırakacak” yorumunu yaptı.