1982
Anayasası'nı Arapçaya tercüme ettirerek, anayasa yazım heyetine sunan ordu, metne 'gerekli görülen durumlarda müdahale yetkisi' koydurma peşinde.
New York Times gazetesi,
Mısır ordusunun hayalinde Türk
tipi bir ordu modeli olduğunu yazdı.
Halen
yönetimi elinden bulunduran Mısır ordusu sık sık en kısa zamanda iktidarı bırakmak istediğini açıklarken bir yandan da hazırlanmakta olan yeni anayasa ile
sivil hayata geçilmesinden sonra yetkilerini sınırsız genişletebileceği bir ortam hazırlıyor. Hem
dokunulmazlık kazanmaya çalışan hem de seçimlerden sonra muhtemel durumlar için elini kuvvetlendirmek isteyen Mısır ordusunun durumu
1980 darbesi ile iktidara geldikten sonra hazırlattığı anayasa ile kendisine geniş bir hareket alanı veren Türk ordusuna benzetiliyor.
New York Times (NYT) gazetesinde dün yayınlanan bir analizde iki ordunun durumu karşılaştırıldı.
Ordunun gelecekteki rolü belirsiz
Mısır'da yeni anayasa yazım süreci ile tartışmalar sürerken, ordunun gelecekteki rolünün ne olacağı gündemin önemli maddeleri arasında. Ordu, salı günü anayasanın hazırlanmasında bazı temel kuralları kendilerinin belirleyeceğini duyurdu. Bu hareket anayasanın seçimlerden önce yazılmasını ve içinde "İslami" motifler bulunmamasını isteyen liberallerce sevinçle karşılandı. Ancak anayasanın yazımı için görevlendirilen bazı hukuk adamları ve ülkenin en etkili hareketi
Müslüman Kardeşler (MK) bu durumu eleştiriyor.
Hukukçular yeni anayasada ordunun kuvvetli rolüne işaret ederken, MK anayasanın seçimlerden sonra belirlenecek parlamento tarafından yapılmasını istiyor. Bugüne kadar hazırlanan anayasa taslaklarında ordunun gelecek sivil hükümetler dönemindeki rolü, ordu bütçesinin
halk veya parlamento tarafından denetimi ve halen ülkenin en büyük iktisadi kurumlarından olan ordu şirketlerinin durumu hakkında hiçbir ifadenin yer almaması dikkat çekiyor. Tekliflerin tümünde orduya, "ülkenin bütünlüğünü ve laik sistemi korumak adına" istedikleri zaman politikaya müdahale imkanı tanınıyor. Geçen hafta Al Masri El Youm gazetesine konuşan üst düzey bir
komutan, orduya böyle bir rol biçtiklerini doğrulamıştı. Uzmanlar askerler denetiminde hazırlanacak anayasanın 'İslami' etkilerden uzak olacağı için liberalleri mutlu etse de, orduyu sivil otoritenin kontrolünden uzak tutması nedeniyle demokrasiye gölge düşüreceğine işaret ediyor. New York Times'ta yer alan analize göre Mısır'da ordu uzun zamandır 'özerk' olmaya alıştı. Bütçesi hiçbir zaman parlamentoda tartışılmadı. Otel işletmeciliğinden
elektronik mağazasına, şişelenmiş su ticaretinden
araba üretmeye kadar onlarca işkolunda ticaret yaptı ve yapmaya devam ediyor.
NYT'ye konuşan birçok
hukukçu, ordunun anayasa ile hazırladığı gelecek planını, demokratik sürecin gasbı olarak niteledi. Bunlardan İbrahim Dawrish, Mısır ordusunun, 1982 Anayasası ile kendine geniş bir görev alanı açan Türk ordusunu örnek aldığını söyledi. Anayasanın bir kurumun tekeline alınamayacağının altını çizen Dawrish, "Anayasayı parlamento yapar, başkası değil" değerlendirmesinde bulundu. Gazete, 1982 Anayasası ile kendini 'laik ülkenin garantörü' ilan eden Türk ordusunun geniş bir hareket alanı sağladığı ve bu durumun yıllarca devam eden politik bir karmaşaya neden olduğu ifadelerine yer verdi. Mevcut taslaklardan sadece birisinde orduya apolitik bir rol biçilirken, onun dışındaki tüm taslaklarda "Türk modeli"
tercih ediliyor. Buna göre orduya 'silip süpüren bir otorite' için geniş yetkiler verilirken gerektiği anda sivil politikaya 'müdahale davetiyesi' de bulunuyor. Hukukçular içinde 'Türk modeline'
destek verenler de var.
Kadın hakim Tahani el-Gebali, Mısır ordusunun başka ülkelerdeki gibi politik hayattan uzak olmadığının altını çizerek, ordunun elindeki 'mevcut yetkilerin bir kısmını sivil otorite ile paylaşacağına' da dikkati çekiyor.
Hedef
Müslüman Kardeşler'i engellemek
Ordunun anayasa yazımı ile ilgili temel kurallar belirleyeceğine yönelik açıklaması, Mısır'ın en organize hareketlerinden Müslüman Kardeşler'in büyümesine (MK) engel olma amacı da taşıyor. MK'nin ilk seçimde parlamentoda çoğunluğu ele geçireceğine kesin gözüyle bakıldığı için anayasa yazımının meclise bırakılması halinde, ordunun hazzetmediği MK'nın tercih edeceği bir metin ortaya çıkacak.
Yönetimdeki ordunun önde gelen idarecileri ise yaşanan tartışmalardan duydukları rahatsızlığı sesli biçimde ortaya koyuyor. "Türk stili ordu" modelinin baş destekçilerinden yönetim konseyi üyesi General Memduh
Şahin, ordunun devrime destek sürecine dikkat çekiyor. Devrik lider Hüsnü Mübarek'i desteklemeyerek hayati önemi haiz bir karar verdiklerine işaret eden Şahin'in sözleri, "Biz olmasaydık devrim de olmazdı. Bundan sonra sürecin nasıl işleyeceğine de biz karar veririz." şeklinde yorumlanıyor.