Hukuk öğrenimi gören Mustafa
Muhammed Abdülcelil birkaç hafta öncesine kadar
Libya dışında pek bilinen bir kişi değildi. Bugün
Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı olan Abdülcelil uzun yıllar Trablus’ta savcı ve hakîm olarak görev yaptı. 2007 yılında Libya lideri
Kaddafi onu
adalet bakanlığı görevine getirdi. Yaklaşık dört yıllık
bakanlık döneminde
Mustafa Abdülcelil, Kaddafi’nin sadık memuru olmaktan ziyade, kendi politik çizgisini izleyen biri olarak tanındı.
TUTUKLULAR SERBEST BIRAKILMALI!
Eski
Adalet Bakanı Abdülcelil 2009 yılında kendisine yöneltilen bir soruya verdiği yanıtla dikkat çekti. Libya’nın korkulan hapishanesi Ebu Selim'de 300 kişinin yasal dayanaktan yoksun bir şekilde tutulup tutulmadığı sorusunu '
evet' diye yanıtladı ve Kaddafi'nin politikalarına mesafeli yaklaştığını açıkça ortaya koydu.
Bir yıl sonra bu hapishanedeki tutukluların
insan haklarından mahrum bırakıldıklarını belirterek, tutukluluk gerekçeleri olmadığı için serbest bırakılmalarını istemişti. Abdülcelil, geçtiğimiz yıl televizyondan yayınlanan meclis oturumunda, devlet çarklarının bunu yapmasını engellediğini ve bu nedenle bakanlık görevinden
istifa edeceğini açıklamıştı.
KADDAFİ'DEN HERŞEY BEKLENİR
Muammer Kaddafi bu isteğini reddetti. Abdülcelil, hükümetin bağımsız bir ruha sahip üyesi olarak takdir gördü. Ancak yine de geri planda kalmayı, Libya lideri Kaddafi ile açık bir şekilde çatışmamayı
tercih etti. Ta ki
Şubat ayında hükümete bağlı askeri birimler
Bingazi’de barışçıl göstericilerin üzerine ateş açana kadar. Mustafa Abdülcelil bakanlıktan istifa ederek
isyancıların safına geçti.
Ulusal Geçiş Konseyi’ni kurarak, bir
telefon röportajında Libya diktatörüne meydan okudu:
“Tabi ki Kaddafi’nin ahlak anlayışı ve davranışlarını biliyoruz. Libya ve Libya halkı onun umurunda değil. O her şeyi yapmaya hazır. Trablus’u ateşe verebilir, otomobilleri
patlayıcı tuzaklara dönüştürebilir, gaz bombalarını devreye sokabilir. Her şeyi hesaba katıyoruz ve her şeye hazırlıklıyız."
Abdülcelil
Mart ayında Libya üzerinde
uçuş yasağı getirmeyi tartışan uluslararası toplumdan bu yolla Libyalı isyancılara
yardım etmelerini talep etti. Bunu takip eden aylarda muhalefet hareketinin diplomatik temsilcisi haline gelmeye başladı.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas
Sarkozy, onu Elysee Sarayı’nda ağırlayarak, Ulusal Geçiş Konseyi’ni Libya halkının meşru temsilcisi olarak tanıdıklarını açıkladı.
Abdülcelil isyancıların Trablus’a girmeyi başarmasından sonra da
asayiş ve düzenin sağlanması için çaba sarf etti ve Kaddafi sonrası dönemde hukuk devleti ilkelerinin hüküm süreceği güvencesini verdi. Abdülcelil Kaddafi’yi canlı yakalamayı umut ettiklerini ve tüm dünyanın gözü önünde yargılamak istediklerini dile getirdi.
Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Abdülcelil bu konuşmasının hemen ardından yandaşlarını Kaddafi taraftarlarından öç almamaları yönünde uyardı ve aksi takdirde istifa edeceğini açıkladı.
LİBYA'NIN YENİ GÜÇLERİ
Libya'da Abdülcelil ile birlikte başka güçlü
muhalif politikacıların da adı geçiyor. ABD Kongresi araştırma dairesinin,
kilit pozisyonlara gelebilecek muhaliflerle ilgili hazırladığı listede yer alan isimler arasında Ulusal Geçiş Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı
Mahmud Cibril de yer alıyor.
Mısır ve ABD’de siyasi bilimler de okuyan iktisatçı Cibril, isyan başlamadan önce özel sektöre ivme kazandırması beklenen Ulusal Ekonomik Kalkınma Komisyonu adlı düşünce kuruluşunu yönetiyordu.
Adı geçen bir diğer güçlü muhalif isim, 45 yaşındaki Konsey sözcüsü Ali El İsavi ise
genç kuşağı temsil ediyor. Ulusal Geçiş Konseyi Başkan Yardımcısı
avukat Hafız Goga, Bingazi de insan hakları ihlallerine karşı isim yaptı. Ancak Goga’nın pozisyonu tartışmalı çünkü
devrimci gençler, sempatik olmadığı gerekçesiyle geçtiğimiz hafta onun görevden alınmasını istedi. ABD’nin önemli muhalifler listesinde Konseyin askerî sorumlusu Ömer El
Hariri ile gençlikten sorumlu insan hakları avukatı Fethi Terbil de yer alıyor.