Uluslararası medya, objektiflerini sürekli el değiştiren kritik petrol kasabalarındaki cephe hattına çevirmiş, savaşın seyrini duyuruyor abonelerine.
Libya'daki çatışma ortamından kaçarak mülteci ve göçmen kamplarına sığınan binlerce insanın hayatta kalma mücadelesi ise gereken ilgiyi görmüyor.
Bingazi ile
Tunus-Libya sınırındaki Ras Cedir bölgesinde bulunan kamplarda binlerce kişi haftalardır zor şartlarda yaşıyor. Çoğunluğu
Somali,
Sudan ve Bangladeşlilerden oluşan, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kamplarda adeta insanlık dramı var.
Birleşmiş Milletler ve
sivil toplum kuruluşlarının
yardımına rağmen,
gıda, su,
temizlik ve sağlık konularında sıkıntılar yaşanıyor. Hijyen sorunu sebebiyle salgın hastalıkların da baş gösterdiği kamplarda en çok
mağdur olan kesim ise yaşlılar ve çocuklar. Bingazi'deki kampı gezerken yanımıza sokulan bir
baba, elindeki 3 aylık bebeğinin cansız bedenini göstererek, masum yavrucağın bakımsızlıktan az önce öldüğünü söylüyor. Daha adı bile konmamış bu isimsiz bebe gibi birçok çocuğun kamplarda hayata gözlerini yumduğunu öğreniyoruz. Uluslararası göçmen örgütü ise bu tür acıların bir daha yaşanmaması adına Libya'dan kaçan 75 bin kişi için 160 milyon dolarlık acil yardım çağrısında bulundu. Bir cezaevi misali yüksek duvarlarla çevrili ve geniş güvenlik önlemleri altında korunan Bingazi'deki
mülteciler kendilerine ayrılan alanlarda ülkelerine gidecekleri günü bekliyor. Mikrofon uzattığımız Uzakdoğulu bazı mülteciler, "Günlerdir burada bekliyoruz, aç kalıyoruz, yatacak yerleri bulmakta zorluk çekiyoruz, bize yardım edin." diyerek sessizce imdat çığlığı atıyor. Zaten çoğu, inşaatlarda düşük ücretle çalışan mülteci kampı sakinleri, uzun süredir işsiz kalınca ellerindeki parayı da tüketmiş. Bu yüzden kampların içinde bazı mülteciler, geçimini sağlamak için bazı özel eşyalarını kurdukları pazaryerlerinde satmaya çalışıyor. Çocuklar ülkede olan bitenden habersiz oyunlar oynarken bir yandan onlara göz
kulak olmaya çalışıyor bir yandan da çadırlarının düzeniyle ilgileniyor. Su kıtlığı sebebiyle temizlik işleri onlar için tam bir çile.
Savaş uzadıkça mültecilerin
yaşam şartları daha da zorlaşacağa benziyor. Buradaki insanların tek bir arzusu var: Savaşın bir an önce sona ermesi.