Kalın "
Libya için
yol haritası" başlıklı makalesine,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Libya'da yeni bir siyasi sürecin başlaması için Muammer Kaddafi'ye görevini bırakma çağrısında bulunduğunu hatırlatarak başladı. Erdoğan'ın bu çağrısının yine Başbakan tarafından açıklanan Libya'ya ilişkin yol haritasıyla tamamlayıcı nitelikte olduğunu kaydeden Kalın, yol haritasının üç unsurdan oluştuğunu belirtti.
Bu unsurların acil
ateşkes, insani
yardım koridoru oluşturulması ve yeni bir siyasi düzen için sürecin başlatılması olduğunu bildiren Kalın, tüm bunların özgür ve demokratik bir Libya için gerekli olduğunu kaydetti. Kalın, bu yol haritasının önemli ölçüde uluslararası
destek aldığını da belirtti.
İbrahim Kalın makalesinde, yol haritasının ayrıca
Türkiye'nin Arap dünyasındaki rolünü nasıl gördüğünü ortaya koyduğunu ifade ederek, Libya'da olayların çıkmasının ardından Türkiye'nin iki "potansiyel felaketi" önlemeye çalıştığını kaydetti. Kalın, bunları, Libya'da uzun süreli bir
iç savaş ya da bölünme olarak sıraladı. Türkiye'nin Libya politikasını makalesinde anlatan Kalın, şunları kaydetti:
"Libya'daki NATO misyonunun askeri ayağı çıkmaza girmiş gibi ve uzun süreli çatışma devam edecek gibi göründüğünden, artık çabaların acil bir ateşkes sağlanması ve siyasi sürecin başlatılmasına odaklanması gerekiyor. Türkiye bunu gerçekleştirebilmek için NATO'daki müttefikleri ve Arap ülkeleriyle birlikte çalışıyor.
Ancak otokratik bir rejimi bir gecede demokrasiye dönüştürmek mümkün değildir. Adalet, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve bunları destekleyecek kurumları oluşturmak
sabır, ihtiyat,
dayanışma ve liderlik gerektirir."
Bunun Libya'da olduğu kadar
Tunus,
Mısır,
Yemen,
Suriye ve diğer yerlerde de doğru olduğunu belirten Kalın, makalesinde, "Arap dünyasına değişim anının sonunda geldiği açıktır. Türkiye, reform ve
demokratikleşme süreçlerini desteklemeye devam edecektir ve hükümetlere, halklarının haklı taleplerini dinleme çağrısında bulunacaktır" ifadelerine yer verdi.