Alexandre Adler tarafından, "
Türkiye, Çok İhmal Edilen İttifak" başlığıyla kaleme alınan makalede, "
Ortadoğu'daki son
kriz,
doğal gaz sorunu ve
İran ile ilgili uluslararası camianın endişelerinin giderilmesi konusunda Türkiye'nin
kilit rol oynadığı" kaydedildi.
Ateşkesten sonra
Gazze ile ilgili tartışmalara değinilen makalede,
Suriye'nin önerdiği gibi,
Mısır'ın değil, hem Filistin'in hem İsrail'in güvenebileceği Türkiye'nin ilave BM gücüne ihtiyaç duymadan bölgenin güvenliğini
kontrol altına alabileceği ifade edildi.
Mısır'ın ordusuna güvenilemeyeceği savunulan makalede, Mısır ordusunun, Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'i "fazla ılımlı" bularak sert biçimde eleştirdiği belirtildi.
Rusya ve
Ukrayna arasındaki doğal gaz krizine atıfta bulunulan makalede, Avrupa'nın doğal gaz ihtiyacına, Rusya'ya gerek kalmadan, Türkiye'den geçecek
Nabucco projesinin çare olabileceği vurgulandı.
Ukrayna ile yaşanan krizde haklı olmasına rağmen Rusya'nın tavrının tehlikeli olduğu ifade edilen makalede, Avrupa'nın bir alternatif yol bulmasının gerekli olduğu, bunda da Türkiye'den geçecek Nabucco gaz hattının önemli yer tuttuğu bildirildi.
İran ile ilgili uluslararası kamuoyunun yaşadığı krize atıfta bulunulan makalede, "
Tahran yönetimine etkili olarak tek karşı koyabilecek olan ülkenin de Türkiye olduğu" yorumu yapıldı.
"YÜZDE 25 SARKOZY, YÜZDE 75 TÜRKİYE'NİN ETKİSİ
Suriye ile ilişkilere de değinilen makalede, "Suriye'deki radikallerin etkisizleştirilmesinde yüzde 25
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas
Sarkozy'nin etkisi varsa yüzde 75 de aktif Türk diplomasisinin rolü olduğu" ifadesine yer verildi.
Makalede, Türkiye'nin dikkat çekmeyen bir diplomasiyle Lübnanlı ve Iraklı Sünnileri ılımlı tarafa çekmek ve Şiilerle barıştırmak için çalıştığı belirtildi ve laik Türkiye'nin Irak'ın istikrarı için de önemli rol oynayabileceği yorumu yapıldı.
Makalenin sonunda, "NATO'nun en önemli üyesi, İsrail'in müttefiki olan Türkiye'ye Avrupa'nın sırtını dönmemesi ve Avrupa'nın inşasında yer alması gerektiği" belirtildi.
Söz konusu sorunların çözülmesi halinde bütün dünyanın nefes alacağı ve bu durumun dünya ekonomisinin gelişmesine katkıda bulunacağı ifade edilen makalede, bu sorunların aşılabilmesi için Türkiye'nin oynadığı rolün kesinlikle unutulmaması gerektiği vurgulandı.