Kıbrıs Rum kesiminde, Rum Milli Muhafız Ordusu'nun (RMMO) Evangelos Florakis Deniz Üssü'nde tutulmakta olan 98
konteyner dolusu barutun 11 Temmuz
pazartesi günü patlayarak üssü ve hemen yakınında bulunan Vasiliko'daki elektrik santralinin tahrip olmasına yol açan şeyin, ''aslında, İsrail'i
hedef alan
füzeler olduğu'' iddia edildi.
Simerini
gazetesi, 'Kıbrıs füze saldırısına uğradı'' başlıklı haberlerinde, ''
Barutun kendi başına
patlaması söz konusu değil.
Yunanistan'dan uzmanlar şaşkınlıkla döndü. Meydana gelen patlama üçlü idi'' ifadelerine yer verdi. Gazete, patlamaya ve elektrik santralinin tahrip olmasına yol açan şeyin, aslında İsrail'i hedef alan füzeler olduğunu iddia etti.
BARUT KENDİ BAŞINA PATLAMAZ
Habere göre, olay sonrasında Rum araştırma ekiplerine takviye olarak Rum tarafına giden ve dün Atina'ya dönen Yunan uzmanlar raporlarını yazacak, NATO'daki meslektaşlarının topladığı bilgilerle karşılaştıracaklar. Olayın nasıl meydana geldiğini araştırmayı halen sürdüren Yunanlı uzmanlar, ''barutun kendi başına patlamasının söz konusu olmadığı'' görüşüne vardılar.
Rum ve Yunan askeri çevreleri, İran'dan Suriye'ye giden Monchegorsk isimli gemiden alıkonulan ve üç yıldır üste tutulan 98 konteynerde, geminin yük beyanında belirtilmeyen başka tehlikeli malzeme olmasından korku duyuyor.
Gazeteye göre,
Yunanistan Silah Sistemleri Kontrol Merkezi Müdürü Theodoros Lolios, ''11 Temmuz günü meydana gelen muazzam güçteki patlamanın dünya çapındaki en büyük konvansiyonel patlama olduğunu'' söyledi. Lolios'a göre, devasa şok dalgası, hava boşluğu meydana gelmesi, ölü ve yaralılardaki yaraların durumu, 5 kilometre alanda yer alan binaların durumu megatonluk patlamanın delili.
RADYASYON İHTİMALİ UZMAN ÇAĞIRTTI
Emekli
subay Andreas Pendaras, seyreltilmiş
uranyum çubuğu kalıntılarının
radyasyon yayması ihtimalinin araştırılması için derhal AB'den ve NATO'dan uzmanlar çağrılmasını istedi. Konteynerlerde bu tür yasaklanmış maddeler olmaması dileğini de ifade eden Pendaras, fakat olay yerinde
kontrol edilmek üzere toplanan
şüpheli malzeme bulunduğunu, tanksavar füzesi yapımında kullanılan basınçlı
metal çubukların patlama yerine ve
denize saçıldığını kaydetti.
Gazete, benzer malzemenin birinci
Körfez Savaşı'nda kullanıldığını, personelin daha sonra ciddi sağlık sorunları yaşamasından dolayı yasaklandığını belirtti.
98 KONTEYNIRIN 23'Ü KONTROL EDİLDİ
Gazete, polis kaynaklı güvenilir bilgilere dayanarak, 98 konteyner alındığında bunlardan yalnız 23'ünün açıldığını ve içlerinde sadece barut olduğunun saptandığını, diğer konteynerlerin hiç kontrol edilmediğini duyurdu.
Fileleftheros gazetesi de patlama yerinde bulunan bir metal hamurun içerisinde, ''kovanlar, teller,
kumaş parçaları, silindirik metal parçalar'' bulunduğunu bunların
havan mermisi veya füze yapımında kullanıldığını yazdı.
Askeri çevrelerin, konteynerlerde, hiçbir detaylı inceleme yapılmadığından ve içlerinde neler olduğunun araştırılmadığından şikayet ettiklerini aktaran gazete, radyasyon olasılığı paniği yaşandığını, Rum
Sağlık Bakanlığı'nın insanlarda da
ölçüm yapılmasına karar verdiğini duyurdu.
RMMO resmi belgelerinin, konteynerlerin içerisinde diğer şeyler yanında APFSDS 125 mm itici füzeler bulunduğunu belirtirken, olay yerinde inceleme yapan Yunan uzmanların araştırmasında, patlayan konteynerlerde radyoaktif mermiler bulunması ihtimali ortaya çıktı.