AB liderleri, dışişleri bakanlarının pazartesi uzlaştığı Türkiye kararını memnuniyetle karşılayıp onaylarken, müzakerelerde yeni başlık açılması ve KKTC'ye tecridin hafifletilmesi adımlarını biraz daha somutlaştırdı. Dün başlayan AB zirvesinde, Rum Yönetimi'nin engellemeleri aşılmaya çalışarak, pazartesi günü varılan KKTC'ye tecridin hafifletilmesi uzlaşmasının 22 Ocak'taki dışişleri bakanları toplantısında ele alınması benimsendi. Zirve öncesi yılbaşında dönem başkanlığını devralacak Alman Başbakanı Angela Merkel Rum lideri Tasos Papadopulos'la bir araya gelerek, Kıbrıs Türkleri için 2004'te çıkarılan Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nü yaşama geçirme konusunda kararlı olduğu mesajını verdi. 22 Ocak'ta tecrit görüşülecek Papadopulos'un Merkel'e direniş göstermediği ve 22 Ocak'ta ele alınmasına karşı çıkmadığı belirtiliyor. Ancak Rum liderliğinin AB'ye "Doğrudan ticaret yapılacaksa bu Magosa Limanı olmamalı. Ayrıca AB, Kuzey Kıbrıs'ın bir limanının kullanılacak olmasının Türk devletini tanıma anlamına gelmediğini açıklama yaparak duyurmalı" dediği öğrenildi. Başlık çarşamba açılabilir Dönem başkanlığı bitmeden Türkiye'yle müzakere başlığı açmak için kolları sıvayan Finlandiya'nın Avrupa Komisyonu'yla çalışmaları sonucu gelecek haftaki AB Daimi Temsilciler (COREPER) toplantısında eğitim-kültür başlığının açılması gündeme gelebilecek. Yunan Başbakanı Kostas Karamanlis'in zirve öncesi Papadopulos'a başlığın açılmasını engellememesi için uyardığı öğrenildi. Komisyon, teknik hazırlıkları biten dört başlığın daha açılması için çalışıyor. Bugüne dek sadece haziranda bilim-araştırma başlığı açılıp kapatılan Türkiye'nin eğitim-kültür başlığı eylülde davetiye yollansa da Rum vetosuna takılmıştı. Liman sorunu sadece ertelendi AB'nin Türkiye'yle 35 müzakere başlığından sekizinin açılmaması, açılacakların da Gümrük Birliği Ek Protokolü uygulanana (limanlar Rumlara açılana) dek kapanmaması, sorunun 2007, 2008 ve 2009'da Komisyon'un ilerleme raporlarıyla denetlenmesi uzlaşması da, Konsey kararı haline geldi. Dönem Başkanı Finlandiya'nın Başbakanı Matti Vanhanen'in bugün duyuracağı Türkiye'yi de kapsayan kararlar, sonuç bildirisine yansıtılırken, Ankara'nın ortaya attığı 'KKTC'ye tecridin kalkması beklentisiyle birer liman ve havaalanını Rumlara geçici açma' önerisi dikkate alınmadı. Dün "Bu Türkiye zirvesi olmayacak" diyen Vanhanen, Türkiye'nin limanlarını açması sorununun çözülmekten çok ertelenmiş olabileceğini, bu yüzden müzakerelerde yeni sorun çıkabileceğini belirtti. Fin Başbakanı, Türkiye'de kasımdaki seçimler sonrası reformların yeniden hız kazanmasını umduğunu sözlerine ekledi. AB'nin Türkiye kararı ne diyor? Avrupa Konseyi, Komisyon'un 8 Kasım 2006'taki raporunu not alır ve bunları kapsayan saptamalar ve tavsiyeleri memnuniyetle karşılar. Konsey, Türkiye'nin reform sürecinde kaydettiği devamlılık arz eden ilerlemeyi memnuniyetle karşılar, fakat 2006'da reform adımlarındaki yavaşlamadan üzüntü duyar. Türkiye'nin reform sürecini yoğunlaştırması yönünde kararlı çabalar üstlenmesi ve bunları geri çevrilemeyecek ve sürdürülebilirliği garanti altına alacak şekilde, kararlılıkla uygulaması zorunludur. Müzakerelerin özlü ve teknik hazırlığında iyi ilerleme sağlandı. Konsey, Müzakere Çerçeve Belgesi uyarınca, katılım müzakerelerinin gelişimine Türkiye'nin katılıma hazırlık sürecindeki ilerlemesinin rehberlik etmeye devam edeceğini anımsatır. Bu bağlamda, Konsey, ifade özgürlüğü, dinsel özgürlük, kadın hakları, azınlık hakları, sendikal hakların güçlendirilmesi ile ordu üzerindeki sivil kontrolün güçlendirilmesi yönünde önemli çabalar gerektiğini not eder. Müzakere çerçevesi uyarınca, Türkiye'nin ayrıca iyi komşuluk ilişkileri ve BM Şartı uyarınca, ihtilafların gerektiğinde Uluslararası Adalet Mahkemesi'nin yetkisine de başvurarak barışçı çözümüne bağlılığını beyan etmesi gerekmektedir. Konsey, Avrupa Topluluğu ve üye devletlerin 21 Eylül 2005 tarihli (Türkiye'nin Gümrük Birliği Ek Protokolü gereği limanlarını Rumlara açması, müzakere başlıklarının açılmasının buna bağlı olması ve 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıması gerektiğini içeren) deklarasyonunu anımsatarak, Türkiye'nin Gümrük Birliği Ek Protokolü'nün ayrım gözetmeksizin tümüyle uygulanmasına yönelik yükümlülüklerini yerine getirmediğini not eder. Konsey, Komisyon'un 29 Kasım tarihli tavsiyelerini memnuniyetle karşılar. Bu bağlamda, Konsey, üye ülkelerin, Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'ne yönelik kısıtlamaları içeren politikalarla ilgili başlıkların açılmasına, Komisyon Türkiye'nin ek protokoller bağlantılı yükümlülüklerini tam olarak uyguladığını doğrulamadan karar veremeyeceğini kararlaştırır. Bu başlıklar şunlardır: Malların serbest dolaşımı, yerleşim hakkı ve hizmet sunma serbestisi, mali hizmetler, tarım ve kırsal gelişme, balıkçılık, ulaşım politikası, gümrük birliği ve dış ilişkiler. Konsey, hükümetlerarası konferansta yer alan üye ülkelerin, Komisyon, Türkiye'nin ek protokolle bağlantılı yükümlülüklerini tamamladığını doğrulamadan, başlıkların geçici olarak kapatılmasına karar vermeyeceğini kararlaştırır. Konsey, 21 Eylül 2005 deklarasyonunu ilgilendiren konularda ilerlemeyi izleyecek ve gözden geçirecektir. Konsey, Komisyon'u bu konuya özellikle 2007, 2008 ve 2009'da yayımlanacak yıllık raporlarında yer vermeye davet eder. Konsey, tarama sürecinin devam edeceğini ve teknik hazırlıkların tamamlandığı başlıkların müzakere çerçevesindeki halihazır prosedürde öngörüldüğü gibi açılacağını vurgular. Konsey, bu konularda hızlı ilerlemeyi arzular RADİKAL