Zaman, Türkiye’de birçok kanlı eyleme imza atan terör örgütlerinin barınma ve eğitim yeri olarak bilinen kampa girdi. Türkiye’nin talebi üzerine Yunanistan’ın kapatıldığını açıkladığı Lavrion hâlâ aktif. Adını başkent Atina’nın güneydoğusunda Ege sahilinin Türkiye’ye bakan yamacındaki küçük liman kenti Lavrio’dan alan kamp, yıllardır PKK, MLKP ve DHKP-C gibi sol örgütlerin Avrupa’ya giriş kapısı olarak biliniyor.
Girişte ‘Birleşmiş Milletler Lavrion Kampı’ tabelası ile BM ve Kızılhaç bayrakları dikkat çekiyor. Kapının hemen üzerinde ise Öcalan fotoğraflı sözde PKK bayrağı sallanıyor. Kamp, limanın hemen arkasında kalıyor ve büyük bir avlunun çevresindeki iki büyük binadan oluşuyor. Diğer kampların aksine kampın girişinde Yunan polisi yok. Giriş çıkışı da örgüt mensupları kontrol ediyor.
Örgüt üyeleri, kaçak göçmen taşıyan teknelerle ulaştıkları Yunanistan’da ilk olarak bu kampa gelip kayıt oluyor. Daha önce eyleme katılmayan örgüt mensupları, eğitim almak için Yunanistan’a legal yollardan rahatlıkla girebiliyor. PKK, bu kampta devşirdiği birçok ismi Avrupa’nın çeşitli ülkelerine görevli olarak gönderiyor. Ayrıca Lavrion’daki örgüt yöneticilerinin Ege’de gerçekleşen kaçak göçmen ticaretinden pay aldığı da biliniyor.
İstihbarat raporlarına göre, Lavrion kampında halen Maoist Komünist Partisi (MKP), Marksist Leninist Komünist Partisi (MLKP), PKK, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi (DHKP-C) gibi gruplar kalıyor. Örgüt mensuplarının haricinde kimse binalara giremiyor. Kampta şu an 13 örgüt mensubu kalıyor. 13 kişiden 8’i Türkiye’de örgüt adına eylemlere katıldı. 3’ü kırmızı bülten ile aranıyor. 5 kişi de siyasi ve askerî eğitimini bu kampta aldı.
DHKP-C lideri Hüseyin Fevzi Tekin’in Suriye’deki iç karışıklık nedeniyle Lazkiye ve Şam’daki militanları Yunanistan’da bulunan Lavrion kampına kaydırdığı tespit edildi. Örgütlerin Romanya ve Bulgaristan’da da hücre evlerinin bulunduğu istihbarat raporlarına yansıdı. Lavrion’un deşifre olmasının ardından Yunanistan’da son dönemde Karafaki kampının illegal örgütler için yeni bir üs haline geldiği belirtiliyor. Bilindik isimler haricindeki örgüt mensuplarının özel hücrelerinin bulunduğu ileri sürülüyor.