İsrailli yazar
Gideon Levi, 18 günlük
sokak gösterileri ve protestolarının ardından
ülkeyi 30 yıl süreyle idare eden eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'i devirmeleri nedeniyle,
Mısır halkına "tebrikler"ini iletti.
Haaretz gazetesi yazarlarından Levi, "Mabruk (Tebrikler) Mısır" başlıklı yazısında, "dün sabah 06.00'da,
Kahire'de şafak sökmeden kısa bir süre önce, El Cezire'nin muhabiri Jacky Rowland'in, çevresindeki sokak partilerini
tarif ederken 'devrim sarhoşluğu' ifadesini kullandığını" belirtti.
Levi, hala korku ve çekince içinde olsalar da yine de Mısır'ın, yarım yüzyıl önceki
Cemal Abdül Nasır'ın Hür Subaylar Hareketi
darbesinden bu yana, böyle yeni bir günün şafağını görmediğinin söylenebileceğini kaydetti.
"Mısır'dan gelen haberler, sadece bu ülke için değil,
Arap dünyası ve İsrail dahil tüm dünya için güzel haberler" diyen Levi, şöyle devam etti: "Bu inanılmaz devrimin yanlış yola gitmeyeceğini de umarak, Mısır halkı için mutlu olmanın zamanıdır."
"Anarşi,
Müslüman Kardeşler veya askeri rejim gibi tüm korkularımızı bir yana bırakalım" ifadesini kullanan Levi, 18 günlük demokratik mücadelenin ardından, "Nil Nehri'nden parıldayan ışığın altında keyiflenmenin zamanı" olduğunu, tüm ülkeler arasında Mısır'ın "yapabildiğini" ve barışçı yollarla, silaha başvurmadan bir diktatörlüğün devrilmesinin mümkün olduğunu gösterdiğini dile getirdi.
Levi, şunları kaydetti:
"Kahire,
Bağdat veya Nablus değil... Bunlar güzel haberler.
Ordu da bölgedeki diğer komşulardaki orduların aksine, gücünün sınırlarını bildiğini, (tahtaya vurun)
akıl, kararlılık ve duyarlılığa sahip olduğunu göstermiştir... Mısır, bizim düşündüğümüz Mısır değil."
Mısır halkının bu mücadelesinin henüz bitmediğini, tam tersine yeni başladığını belirten Levi, Mısır'ın "askeri veya İslami bir rejimin işbaşına geçmesi gibi demokratik olmayan yollardan da geçse, hatta hemen liberal bir Batı demokrasisine dönüşmese bile, eninde sonunda demokrasiye ulaşacağını, hemen hiçbir şekilde de geriye dönüşün mümkün almadığını" ifade etti.
Oryantalistlerin ırkçı "Araplar demokrasiye hazır değiller" fikrinin de böylece büyük bir darbe aldığını söyleyen Levi, "Bu ayaklanmadan daha demokratik ne olabilir" diye sordu.
Dünyanın çoğunlukla Mısırlıların bu eylemine uygun
yanıt verdiğini, ABD Başkanı Barack Obama'nın orkestrasyonu altında ve alışılmadık bir biçimde,
Tahrir Meydanı'ndaki
özgürlük savaşçılarına cesur ve önemli bir
destek sunduğunu kaydeden Levi, Obama'nın da "Kahire'deki konuşmasında da söz verdiği gibi, Arap dünyası ile Amerika'nın ilişkilerinde yeni bir şafağa doğru gidebilecek bu tavrı ile hatırlanacağını" ifade etti.
"İsrail'e gelince... İşler her zamanki gibi" diyen Levi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bakanlarından konuyla ilgili açıklama yapmamalarını istemekle birlikte, her zaman olduğu gibi elindeki bu fırsatı da kaçırdığını söyledi. Levi, Netanyahu'nun Mısır'dan kesin bir şekilde barış anlaşmasını muhafaza etmesini istediğini, bu ülkenin bir diğer
İran olabileceği ikazında bulunduğunu ve tüm bunların Tahrir Meydanı'ndakilerce hatırlanacağını vurguladı.
Gideon Levi, yazını şöyle bitirdi:
"Çok geç bile olsa İsrail, Kahire'ye cesur ve iyi dileklerini göndererek Batı ülkelerine katılmalıdır. İsrail devleti yapmasa bile en azından biz
küçük insanlardan, bizden size: "Mabruk (Tebrikler) Mısır..."