Bu arada yangının çıkış sebebinin, nargile olması ihtimali ortaya çıktı. Yangının Perşembe günü başladığı Dürzi köyü Asfiya'nın girişinde, bir ailenin piknik yapıp nargile içtiği ve yangına sebep olduğu şüphesiyle gözaltına alındığı belirtildi. Hayfa'daki bir polis yetkilisi, kimliği açıklanmayan ailenin iddiaları kabul etmediğini, soruşturmanın sürdüğünü söyledi. Öte yandan yangın söndürme çalışmalarına bu sabah iki büyük Rus uçağı da katıldı. Uçakların bir seferde 40 tondan fazla su bırakabildiği kaydedildi. Yangına müdahale eden Türk, Fransız, Yunan ve Kıbrıs Rum kesimi uçaklarına ilaveten İspanya, Fransa ve ABD'den söndürme uçaklarının da öğleden sonra İsrail'e ulaşması bekleniyor. Alevlere karşı yaklaşık 1500 itfaiye görevlisi de mücadele ediyor. İsrail itfaiyesinin sözcüsü Yoram Levi, uluslararası desteğin çok etkili olduğunu, alevlerin çok sayıda noktada kontrol altına alınmasını sağladığını belirtti. Dört farklı bölgede devam eden yangın nedeniyle bu sabah Nir Etzion ve Eyn Hod köyleri de boşaltıldı. Alevlerin evlere ulaştığı iki köyde, evlerinden ayrılmak istemeyen 7 kişinin ekiplerce kurtarıldığı bildirildi. Bölgeden yangın nedeniyle tahliye edilenlerin sayısının 17 bini aştığı kaydedildi. 16 YAŞINDAKİ GÖNÜLLÜNÜN CESEDİ BULUNDU Bu arada yangın söndürme çalışmalarına gönüllü olarak katılan ve kaybolan 16 yaşındaki gencin dün gece cesedi bulundu. Daha önce yangın söndürme eğitimi alan öğrenci Elad Riven, yangının ilk gününde gönüllülere katılmıştı. Yangında, 40'ı bir otobüsün içinde diri diri yanan cezaevi görevlileri olmak üzere şimdiye kadar 42 kişi hayatını kaybetti. Birkaçının durumu ağır olmak üzere 45 dolayında kişi de yaralandı. DOĞAL YAŞAM ALANINDAKİ HAYVANLAR Yangınla mücadele çalışmaları sürerken, alevlerin ulaştığı doğal yaşam alanındaki hayvanlar da kurtarıldı. Ulusal Park alanı içindeki Hay-Bar Karmel doğal yaşam alanındaki 200 dolayında geyik ve ceylan, kuşlar ve diğer bazı hayvanların, kontrollü olarak alevlerden korunaklı bölgelere kaçabilmeleri sağlandı. 20 metre yüksekliğe ulaşan alevlerin, hayvanların bulunduğu doğal yaşam alanına eriştiğini ve onlarca görevlinin, söndürme uçaklarının desteği altında ateş hattının içinde alevlere karşı mücadele verdiğini belirten Ulusal Parkların kuzey bölgesi sorumlusu Guy Ayalon, ateşin ulaşmadığı taraftaki park alanının kapıları açılıp, hayvanların kaçmalarının sağlandığını bildirdi. Ayalon, hayvanların kurtarılmasını mucize olarak nitelendirdi. SAĞLAM BIRAKTIKLARI EVLERİNİ YANMIŞ BULDULAR Öte yandan, yangının birinci gününde yaklaşan alevler nedeniyle boşaltılan, yaklaşık 70 ailenin yaşadığı Beyt Oren kibutzunun bazı sakinleri geri döndüklerinde, sağlam bıraktıkları evlerinin kül olduğunu gördü. 46 yaşındaki Haim Megira, 3 çocuğu ve eşiyle birlikte yaşadıkları Beyt Oren'i terk ettiklerini, eşini ve çocuklarını kardeşlerinin yanına bıraktığını, kendisinin ise yakındaki bir başka kibutzda otelde kaldığını anlattı. Kibutzdaki yangın söndürüldükten sonra buraya geldiğini ifade eden Megira, evinin kül olduğunu kaydetti. "Buraya geldiğimde ağlamak istedim. Her şey gitmiş, yanmış yok olmuş. Savaşlar gördüm ama böylesini hiç görmedim" diyen Mefira, yine de evlerin yeniden inşa edilebileceğini, ancak onca ağaç ve yeşilliğin geri gelmesinin kolay olmadığını belirtti. Beyt Oren sakinlerinden 60 yaşındaki Tirtza Ben Haim adlı kadın ise kardeşinin ve kendi evinin yanmasına rağmen, geride bıraktığı kedilerinin çoğunu sağ bulmasına sevindi. "Kimse yangının bu boyuta varacağını tahmin edemedi" diyen Ben Haim, "Papağanımla tavuğum öldü belki ama, kedilerimin çoğu yine benimle" dedi ve ilk iş olarak acıkan kedilerini doyurdu.